BIST 9.506
DOLAR 32,60
EURO 34,83
ALTIN 2.491,52

Öyle bir ordu ki...

Bir ordu düşünün. Bir buçuk yıl önce kendi içindeki hainlerin yaptığı darbe nedeniyle çok büyük bir yara almış.

Bir ordu düşünün. Bir buçuk yıl önce kendi içindeki hainlerin yaptığı darbe nedeniyle çok büyük bir yara almış.

40 gün sonra...

Sadece 40 gün sonra Fırat Kalkanı Operasyonu'nu başlatmış, 36 ülkenin başa çıkamadığını söylediği Daiş'i bölgeden temizlemek için cepheye koşmuş.

O Daiş terör örgütü ki Irak Ordusu karşısında tutunamamış, silahlarını bırakıp kaçmış. O Daiş terör örgütü ki Peşmerge adını duyduğunda tası tarağı bırakıp sıvışmış.

Yetmemiş...

Amerika'nın aylar boyu silahlandırdığı 30 bin kişilik terör ordusunu avlamak için Fırat Kalkanı Operasyonu'ndan hemen sonra ikinci kez sınırötesi hareket başlatmış.

Öyle bir harekat ki 4 bin metrekarelik dar bir alan içinde 72 uçağı aynı anda havada tutmuş. 

Yok!

Dünyada bunun eşi benzeri yok!

2 yıl boyunca Türk Ordusu'na kanlı bir karşılama yapmak için hazırlık yapan teröristlere dünyayı şaşırtan bir darbe indirmiş. 6 gün içinde sayısız tünel bulmuş ve imha etmiş. Örgüte ait sığınak, barınak ve silah mevzisi olarak kullanılan yerleri tarumar etmiş.

Terör örgütüne ait bütün mühimmat depolarını havaya uçurmuş. İnlerinde saklanan teröristleri tek tek bulup avlamış. 6 gün içinde 340 teröristi itlaf etmiş, buna karşılık sadece 3 şehit vermiş! 

Böylesi kanlı bir operasyonda bir tek sivilin burnu kanamamış. Bunun emsali yok kardeşim!

Dahası ve en önemlisi...

Dünya tarihinde henüz hiç bir ordunun başaramadığı bir şeyi daha yapmış. Dünyada bugüne kadar bir savaş alanında açılan en fazla cephe sayısı ikiyi, bilemedin üçü geçmez!

Ama aslan oğlu aslanlar Afrin'e eş zamanlı olarak 7 Kıyıbaşı açmış. Yani aynı anda 7 ayrı cephe açıp, yedi ayrı koldan saldırmış.

Dünyada 3 Kıyıbaşı açıp binlerce askerini kaybeden ordular varken, Mehmetçik 7 Kıyıbaşı açıp, tek bir zaiyat vermeden operasyonu tamamlamış.

Yetinmemiş, bir de Menbiç'e operasyon yapıp YPG'ye ait ABD silahlarıyla dolu mühimmat deposunu havaya uçurmuş. 

Dünya üzerinde bu şanlı ordudan başka böylesi devasa operasyon yapacak başka bir ordu yok ve olmayacak. 

Peki tüm bunların sonunda neler olmuş?

Afrin'de bulunan örgütün lider kadrosundan bazıları Irak Sincar Bölgesi'ne kaçmış. Bunu duyan alt kadrolar birbirine girmiş, "Bizi ölüme terkettiler" diyenler silah bırakıp kaçmaya başlamış.

Terör örgütü 6'ıncı günün sonunda, ABD'ye ve Beşar Esad'a "Bize yardım edin" diye yalvarmaya başlamış. Öyle bir korku hakim olmuş ki Kandil'deki üst kadro "Yakında buraya da gelirler" diyerek sırra kadem basmış. 

Sevgili Veyis Ateş'in söylediği gibi...

Biz, "savaşmak istemiyoruz" dedik, "savaşmayı bilmiyoruz" demedik. Aylarca, ama aylarca uyardık, dinletemedik. "Bak geliriz" dedik, "Bak biz gelmeden oraları terkedin" dedik. "Bak o bayrakları Amerika'ya, direklerini size veririz" dedik ama laf geçiremedik.

Şimdi dünya alem nasıl geldiğimizi konuşuyor. Görünen o ki daha çok konuşacaklar.

Bu bir başlangıç...

Afrin'den sonra sıra Menbiç'e gelecek ama onunla da bitmeyecek. Sonra da Irak sınırına, yani Fırat'ın doğusuna doğru ineceğiz. Bölgede tek bir terörist bırakmayana kadar bu operasyon sürecek.

Ne demişti Sultan Abdulhamid Han...

"Türkler kendisine meydan okunduğunda ne yapar eder, o meydana çıkar. Ve meydan okuyanı yerin dibine gömmeden o meydandan çekilmez!" 

Osmanoğulları meydana çıktı. Meydan okuyanları yerin dibine gömünceye kadar geri çekilmeyecek.

ABD bir yandan, AB diğer yandan, hapisteki Selo beri yandan. Hepsi öyle mal mal seyredecek. 

E o zaman ne duruyoruz! Dans yahu, haydi dans!