BIST 9.559
DOLAR 32,50
EURO 34,59
ALTIN 2.475,36

Ölülerimizle Birlikte Yaşarız

Mazhar Bağlı'nın yeni yazısı Ölülerimizle Birlikte Yaşarız (Y. Kemal)

Değerli dostum M. Halit Yalçın, dünyada söylenmiş ondörtbin özlü sözlerden oluşmuş “İnsanlığın Ortak Aklı” diye bir eser hazırlamış. Bu çalışmanın “ölüm” başlığında en dikkat çeken sözler ölüm ile haysiyet/şeref arasında kurulan ilişkidir. Ölmenin de bir şerefi vardır. Şerefli bir ölüm, şerefsiz bir ömürden daha iyidir. Ayakta ölmek, dizüstü ölmekten daha iyidir. Ölüm eski bir şeydir ama herkese yeni görünür. vs. Ölüm her zaman insana acı gelir. Hepimiz biliriz ki mutlaka öleceğiz. Ama yine de ölüme karşı hep bir soğukluk var. Derin bir özlem ateşi bırakır yüreklerde.

Evladını kaybeden bir anne için her gün, ilk günkü gibidir. O acı asla dinmez ve hafiflemez. Sadece yaralı bir yürek ile yaşamaya çalışır. Ama bazı ölümler vardır ki toplumdaki pek çok kişi o ölümde kendi yakınını, kendi geleceğini ve geçmişini görür. Bazı ölümler yürek burkan cinsten olurlar. Burnunuzdan solursunuz. Acılar giderek katmerleşir yürekte. Deyim yerinde ise her nefes alışta yüreğinizin dağlandığını hissedersiniz. Elbette hiç kimse DHKP-C Terör örgütü tarafından şehit edilen savcı Mehmet Selim’in ailesi kadar acı çekmedi ve çekmeyecek ama bulunduğum her ortamdaki insanların bu vefattan fazlası ile etkilendiklerine bizzat şahit oldum. Çünkü savcı Mehmet Selim, her şeyiyle tam bizden birisi idi. Ailesiyle, yaşam hikayesiyle ve zalimlerin gadrine uğramış olması ile…

Benim bir kardeşimin adı Mehmet Selim, amcamın oğlunun adı Mehmet Selim, halamın oğlunun adı Mehmet Selim, teyzemin oğlunun adı Mehmet Selim, amcazademin oğlunun adı Mehmet Selim, kardeşimin oğlunun adı Mehmet Selim. Mehmet Selim ismi bizim ailede bir sevinçtir gözlerde. Manevi bir esintidir geçmişlerden geleceğe… O ki bizim aileden birisinin acısını yaşadık bu şehadetle. İnsan niçin kimi ölümleri sahiplenir kimilerini ihmal edebilir? Bunun cevabını tam olarak bilmiyorum ama eğer ölen ile kurduğun ortaklıklar çok daha mahrem alanları da içine alıyorsa o taziye senin için bir tören olmaktan çıkar ve yasa dönüşür.
Savcı Mehmet Selim’in ailesinin açsını paylaşmak bu toplum için törensel bir görev olmanın ötesinde anlamlar içeriyor. Bu terör eylemi engellenebilir miydi bilemiyorum ama biz aynı zamanda takdire boyun eğmekle de mükellefiz. Elbette gerekli tedbirleri almakta boynumuzunborcudur. Ben olsaydım teröristi gözünden tanır, ikna ederdim palavrasından tutun adının önünde insan hakları yazan bir siyasetçinin bu konuda kılını kıpırdatma gereğini bile duymamış olması ve ondan sonra da pişkince gevezelik yapması da bizi bu ölüme bir kez daha dahil etti.

Acımız büyük ama şehitlerin “hesaba çekilmeden” cennete gideceğinin müjdesi nefes aldırıyor bize…