BIST 9.525
DOLAR 32,70
EURO 34,77
ALTIN 2.521,13

Öğrenmek kahramanların işidir!

Ders zili çaldı.Önümüzde, her şeyiyle tertemiz ve bembeyaz yeni bir sayfa açıldı. Bu temiz sayfayı, güzel sonuçlarla doldurmak da bizim elimizde, istemediğimiz üzücü sonuçlarla doldurmak da bizim elimizde.

Ders zili çaldı.

Yeni dönemde, yine büyük bir coşku, sevinç ve tatlı bir heyecanla sıraları doldurduk.

Önümüzde, her şeyiyle tertemiz ve bembeyaz yeni bir sayfa açıldı.

Bu temiz sayfayı, güzel sonuçlarla doldurmak da bizim elimizde, istemediğimiz, pişman olacağımız üzücü sonuçlarla doldurmak da bizim elimizde.

Başarıyı hedefleyenler, başarıyı hayal edenler daha bugünden, bu haftadan karalarlarını verir.

Bu konuda, onlar; çalışmanın, başarmanın, üstesinden gelmenin, zorlukları aşmanın kendi görevleri ve sorumlulukları olduğunu bilirler.

Kimsenin onlara bunu hatırlatmasına gerek yoktur.

Onlar, bugünden itibaren tercihlerini başarıdan yana koydular.

 

Başarı bir tercihtir!

 

 Yeni bilgiler öğrenmek, oturup dizlerini kırıp çalışmak, merak etmek, dinlemek, anlamaya gayret etmek, başarmak ve bu uğurda fedakârlıkta bulunmak sıradan insanların değil, kahramanların işidir.

Siz hiç bunları yapmadan büyük insan olmuş birini gördünüz mü?

Elbette ki bunların hiçbiri kolay olmayacak.

İnternette “çet” yapmak ve oyun oynamak varken, oturup ders çalışmak kolay değil.

Arkadaşlarla muhabbet etmek veya maç yapmak varken, ödev yapmak kolay değil.

Oturup saatlerce telefonda geyik yapmak, mesaj yazmak yerine, test çözmek kolay değil.

Televizyonda, Polat abinin kestiği raconları seyretmek yerine, günlük tekrar yapmak kolay değil.

Şöyle kafayı yastığa vurup tatlı bir uyku almak varken, kitap okumak kolay değil.

Derste, arkadaşına silgi atıp muziplik yapmak varken, öğretmeni dinleyip not almak kolay değil.

Elbette, zaten kolay olmayacak.

Kolay olsaydı, herkes başarı zevkini tadardı.

Başaran insanlar, yapmak istedikleri ile yapmaları gerekenler çakıştığında, yapmaları gerekeni tercih edebilme yürekliliğini gösteren insandır.

Onlar, dört ve beş’lerle dolu karnesine bakarken, mutluluktan havalara uçmak varken, birlerle ikilerle dolu karnesine bakmak bile istememenin zor olduğunu bilir.

Onlar, anne ve babasına karnesini başı dik, ve haklı bir gururla vermenin coşkusunu yaşamak varken, eve bile gitmek istememenin zor olduğunu bilir.

Onlar, anne ve babasının karnesini gördüğünde yüzlerindeki o tatlı gülücükleri, o muhteşem mutluluğu görmek yerine, her türlü fedakârlıkta bulundukları halde yüzlerindeki, yüreklerindeki üzüntüyü görmenin zor olduğunu bilir.

Onları, komşuları, akrabaları hatta Bakkal Mehmet Efendi “Karnen nasıl?” dediğinde göğsünü gere gere “Taktir aldım!” diyebilmenin onurunu yaşamak yerine, kem küm edip köşe bucak kaçmanın zor olduğunu bilir.

Onlar, bütün bunları çok iyi bilir.

Ve başarının  kolay olmadığını da bilirler.

Ama onlar, zaten zorlukların adamıdır..

Gerçek kahramanlar, kolay yoldan kahraman olmaz.

Peki, şimdi siz hangisinden olmayı tercih ettiniz?

Tercih etmediniz mi?