BIST 9.794
DOLAR 32,50
EURO 34,94
ALTIN 2.427,76
HABER /  GÜNCEL

Öğle namazında beni Fethullah Gülen'e götürdüler ve...

SİVAS'ta FETÖ'nün "askeri mahrem" yapılanmasına yönelik operasyonda gözaltına alınan ve etkin pişmanlıktan faydalanan yüzbaşı, Pensilvanya'ya giderek örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile nasıl görüştürüldüğünü anlattı.

Abone ol

Sivas Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ'nün askeri mahrem yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı olan yüzbaşı A.Ç, bomba ifadeler verdi. Örgüte babasının yönlendirmesi ile dahil olduğunu anlatan A.Ç. FETÖ'nün ona 'Ali' kod ismini verdiğini söyledi.

Örgütün ilk maaşına himmet olarak el koyduğunu anlatan A.Ç, 8 ay boyunca maaşından himmet ödemiş. A.Ç. orduya girdikten sonra kendisini Pensilvanya'da Gülen ile görüştürdüklerini de anlattı. İşte o olayın detayları;

-Ekim 2013'te Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından planlanan, Kara Harp Okulu öğrencileri ve bir grup subaydan oluşan heyet ile ABD'ye kültür ve teknik gezisine gittim. Bu geziye gitmeden önce benden sorumlu olan şahıs, beni tanımadığım bir şahısla tanıştırdı. Ama bu şahıs bizim geziye gideceğimizi biliyordu. Bana 'Amerika'ya gittiğimizde ben de orada olacağım, seni Pensilvanya'ya götüreceğim.' dedi. Tarih ve zaman verdi. Amerika'dayken söylediği tarih ve zamanda bu şahısla söylediği yerde buluştuk.

Öğle namazında Fethullah Gülen ile...

-Beni alarak Pensilvanya'ya götürdü, öğle namazında Fetullah Gülen yanımıza geldi. Yaklaşık 30 kişinin bulunduğu bir ortamda namaz kıldık. Pensilvanya'ya götüren şahıs beni daha sonra Fetullah Gülen ile tanıştırdı. Fetullah Gülen de bana, 'Allah muvaffak etsin.' dedi. İkindi namazından sonra, beni oraya götüren şahıs, tekrar aldığı yere bıraktı."

"Görüşmeleri ankesörlü telefondan yapıyorduk"

İtirafçı yüzbaşı A.Ç, örgüt üyelerinin gizlilik açısından telefon görüşmelerini sürekli ankesörle telefondan yaptığını anlattı. A.Ç, "Ailemin yanında kalmama ve evde sabit telefon olmasına rağmen, görüşmelerimizi ankesörlü telefondan gerçekleştiriyorduk. Sorumlum olan Ş.Ç'nin evini ankesörlü telefondan arıyordum ve böyle irtibata geçiyorduk, beni kabul ederse zamanı söyleyerek evine çağırıyordu." diye konuştu.

Din kisvesi ile beni kandırdılar

Bu yapı içerisinde tamamen dini duygularla bulunduğunu, görev süresince devleti ve milletini zarara uğratacak veya hainlik yapacak herhangi bir faaliyette yer almadığını vurgulayan A.Ç, "Din kisvesi altında kandırıldığım için, bu yapının terör örgütü olduğunu anlayamadım. Bu örgüt ile bağlantılı olduğum için pişmanım, çocuk yaşta dini duygulardan dolayı kandırıldım. Pişmanım." ifadelerini kullandı.