BIST 9.645
DOLAR 32,55
EURO 34,89
ALTIN 2.431,26

Ödül vermek ve almak üzerine…

Müzik ödülleri, İst. Türk Müziği Günleri, Berkin Elvan

 

 

Ülkemizde çeşitli alanlarda “ödül” adı altında, kişiler ve kurumlar “yıl içinde” yaptıkları “farklı çalışmalarla” değerlendirilmektedir.*

Ödül neye göre  verilir;

Mutlaka, ödül verilen kişinin/kurumun o yıl içinde yaptığı çalışmalar, anket vb. çalışmalarla belirlenmelidir.

Ödül, kişi ve kurumları “motive etmektedir.”

Ancak, ülkemizde;

Yakın olunan kişiler için,

Bir makama ulaşmak için,

Kendi kurumuna farkındalık yaratmak için,

Reklam için,

Kişisel getiri için,

Alan dışına çıkılarak,

Çok kişi seçilerek, ödüller verilmektedir. Bu tür ödüller gerekli “sesi” getirmediği gibi, ödül verenlere de bir fayda sağlamamaktadır.

Bu nedenle, üst makamda olan kişilerin, bu tür ödül teklifi gelince, verecek kurumu iyi araştırmaları, “ödülün kurumuna getireceği artı ve eksileri iyi hesaplamalarında” yarar vardır.

Örneğin, bir Yelken Kulübünün, bir sanatçıya/besteciye ödül vermesi  ve o sanatçının kabul etmesi olağan dışıdır.**

Geçtiğimiz aylarda bir belediyemizin verdiği ödüllerde, “o yıl  hiç bir artısı olmayan/ farkındalık yaratmayan” kurumlara/kişilere ödüller verilmişti.

Ayrıca; ödül gecesindeki “orkestra/solist/repertuar özenle seçilmeli”, ödül alan kişinin söyleyeceği “sözler etkileyici, düzgün ve içerikli” olmalıdır.

“Yıl” dediğinizde, kendinizi bağlamış, gelecek seyirciyi de beklentiye sokmuş oluyorsunuz..

Örneğin, bizlerde  Mayıs 2014 te 21. sini yapacağımız “İstanbul Türk Müziği Günleri” programları içinde, 5-6 ödül vermekteyiz.

Geçen yıl; Kültür ve Turizm Bakanlığı, İBB, TRT, Makam Farkı(Mehmet Barlas-Oğuz Haksever), Bir Ses Bir Nefes (Serkan Çağrı-Yavuz Bingöl), Radyo Alaturka 2012/2013 içinde yaptıkları çalışmalarla öne geçmiş, üye  kurumlarımızın oylarıyla kendilerine ödül verilmişti. 2013/2014 ödülleri içinde geniş çaplı bir çalışma yürütülmekte, 29 Nisan 2014, saat 20.00 de, Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde  İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu tarafından  yapılacak, “Mevlevi Ayini” öncesi Gala’da takdim edilmesi planlanmaktadır.  Bugüne kadar verdiğimiz ödüllerde farklı seslerin,  olmaması bizlerin doğru bir yöntem ile çalıştığımızı göstermektedir.

Ödül; verene de, alana da “sorumluluk yüklemektedir.”

“Ben verdim oldu/kime ne?” anlayışı doğru değildir.

Ödül; “yakın  kişilere/dostlara” verilmemelidir.

Ödül verende, alan da  “saygın” olmalıdır.

Ve en önemli madde: ödül “hak edene” verilmelidir…

 

* Siyasi ve kurum içi ödüller yazımız dışındadır.

**Değerli  Tanbur üstadımız Sn.Necdet Yaşar’a telefon açmışlar “size ödül vermek istiyoruz” diye. Cevabı şu olmuş; “Beni düşündüğünüz için teşekkür ederim, ancak kabul edemeyeceğim. Çünkü, en üst makamlarca ödül ile onurlandırıldık. Artık, gençlerimiz yetişti, onları takip edip değerlendirmenizde geleceğimiz  için çok yarar var” Aynı görüşü paylaşanların artmasını diliyoruz.

 

Gündem:Berkin Elvan’ı kaybettik, ülke gerçekten ağladı. Keşke olmasaydı derken, yıllarca keşkesiz bir hayat arzulanıyor. Hiç kimsenin istemediği olaylar oluyor maalesef. Hükümet kanadından ve yetkililerden başsağlığı mesajları yağdı. Ancak,  Elvan’ı siyasetin/kargaşanın/kırıp dökmenin odağına koymak isteyenler, yoğun bakımdayken yanına uğramayanlar, dün onun cenazesinin yanında gözükmek için yoğun çaba sarf ettiler. Bu, sanıyorum en çok onu  ve acı içinde olan ailesini üzmüştür. Biz, sağduyu çağrısı yaparken, Berkin’e Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyor, bu tür olayların son olmasını diliyoruz. Ülkemizin huzura ihtiyacı var, unutmayalım…