BIST 9.530
DOLAR 32,49
EURO 34,76
ALTIN 2.492,07
HABER /  POLİTİKA

Öcalan'ın aklındaki serbest kalma planı

Selahattin Demirtaş anlattı. Öcalan serbest bırakılacak mı? PKK son aşamaya ne zaman geçecek ve silah bırakacak?

Abone ol

İNTERNETHABER - BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş Taraf'tan Neşe Düzel'e verdiği röportajda bomba açıklamalar yaptı.

PKK ne zaman silahı gömecek?
Öcalan cezaevinden çıkacak mı?
BDP'nin Anayasa'ya "ÖZERK KÜRDİSTAN" yazılsa bile hayır diyeceği şey ne?

ÖCALAN DEMİŞ Kİ...

BDP lideri Selahattin Demirtaş, kamuoyunu en çok rahatsız eden "Öcalan serbest kalacak" endişeleri için Öcalan'ın aklındakini anlattı. Teröristbaşı sürecin doğal süreci ile serbest kalmayı umuyor.

İşte Demirtaş'ın anlattıkları;

"Öcalan, yüz yüze görüştüğümüzde bizim heyete, “bu hafta İmralı’nın kapılarını açsalar ve bana git deseler çıkmam buradan. Çünkü beni buraya Kürt sorunu nedeniyle koydular. Ben bir dava adamıyım. Siyasi nedenle buradayım. Siyasi davam çözülmeden benim buradan çıkmamın imkânı da, gereği de yok. Benim özgürlüğüm üzerinden kurgulanmış bir süreci tehlikeli bulurum. Cezaevi, bu sorun çözülürse anlamsızlaşır ve belki bir gün çıkarım buradan. Ama onun ötesinde benim özgürlüğümün öne çıkarılmasını ve özellikle tartışılmasını doğru bulmuyorum” dedi. Şu anda Öcalan’ın da bizim de tartıştığımız şey, Öcalan’ın geleceği değil."


ÖCALAN'IN HAPİS YATMASI ANLAMSIZLAŞIR


Öcalan’ın hapiste tutulmasının nedeni Kürt sorununun çözülmemiş olması ve savaşın devam ediyor olmasıydı. Bu koşullar ortadan kalktığında belki cezaevi anlamsızlaşır. Öcalan’ı orada niye tutsunlar ki? Yeterince hapis yatmadı mı? On beş yıl yattı.

KANDİL'DEN İMRALI'YA HEYET

Kandil-İmralı hattındaki mektuplaşmayla ilgili de konuşan Demirtaş, PKK elebaşlarının Öcalan ile adada görüşme isteğini dile getirdi.

Demirtaş bu konuda aynen şunları söyledi;

*Bu iş hep mektupla gitmeyecek. Mektup, işi yavaşlatıyor, ağırlaştırıyor. Kandil ile İmralı arasında doğrudan temasların olması lazım. Madem bu insanları dağdan indireceksiniz... Madem bu insanlar geri çekilmişler ve silahlarını bırakacaklar... O zaman Kandil’den bir heyet gelecek ve önderleriyle İmralı’da görüşecek. Devlet de bunu sağlayacak. Örgüt yöneticilerinin Öcalan’la doğrudan toplantı yaparak karar almaları çok önemlidir.

ANAYASA'YA 'ÖZERK KÜRDİSTAN' YAZILSA BİLE....

Selahattin Demirtaş'ın açıklamalarındaki asıl bomba ise yeni anayasa ve Başkanlık sistemiyle ilgili. AK Parti'nin yeni anayasa için kendilerine muhtaç olduğunu söyleyen Demirtaş, başkanlık sistemi için de bombayı patlattı.

"Barışın şartı başkanlık değildir ve böyle bir şey olamaz. BDP eşbaşkanı olarak açık söyleyeyim. Anayasada özerk Kürdistan deseler, Kürtçe anadilde eğitim serbesttir diye açıkça yazsalar ve bunun karşılığında da anayasanın bir maddesinde baskıcı-otoriter bir başkanlık sistemi yazsalar, biz o anayasaya evet demeyiz. Daha nasıl açık söyleyeyim ki! Tek adamın yönettiği bir ülkeye barış gelmez."


PKK NE ZAMAN SİLAHLARI GÖMECEK?


PKK’nin silah bırakması, barış sürecinin “silahsızlanma ve normalleşme” denilen son aşamasında olacak. Düşünün ki... Biz barış sürecinin daha birinci aşamasının hazırlığındayız. Birinci aşamadan sonra, Türkiye’nin demokratikleşmesi denilen ikinci aşama var. Bu aşamada yasal reformlar ve anayasal değişiklikler yapılacak. Ancak ondan sonra PKK, silahını bırakacak ve dağdan inecek.

Peki PKK ne zaman silahları gömecek? Çekilme ne zaman başlayacak ve ne zaman sona erecek? Kandil'in istekleri ve endişeleri neler?

Selahattin Demirtaş'ın röportajındaki diğer çarpıcı bölümler de şöyle;

BUGÜNLERDE İLAN EDİLECEK

*Çekilme kararını KCK yetkilileri alacaklar ve bugünlerde açıklayacaklar. Eğer çekilmeye karar vermişlerse, bu kararı, çekilme takvimiyle birlikte duyuracaklar. Böylece barış sürecinin birinci aşaması başlamış olacak.

BUNLAR BİRİNCİ AŞAMAYDI

*PKK sadece ateşkes ilan etti. Birinci aşamanın başlaması için PKK’nin geri çekilmesinin başlaması gerekiyor. Şu anda birinci aşamanın hazırlıkları sürüyor. Bizim İmralı ve Kandil ziyaretlerimiz, iletilen mektuplar, Meclis’te kurulan komisyonlar, âkil adam heyetleri hep birinci aşamanın hazırlıklarıydı.

KANDİL'İN ENDİŞELERİ

*Kandil’e gidişlerimizde gördük ki pek çok kaygıları var. Çünkü 1999’da ateşkes ilan edilmiş olmasına rağmen 500’den fazla PKK gerillası geri çekilme sırasında öldürülmüş. Ayrıca güvensizlikleri de var.

* AK Parti, ‘tamam geri çekildiler, Kürt sorunu çözüldü’ derse, bu çok daha büyük bir savaşa yol açar. Sonunda süreç 1999’daki gibi gene heba edilir” diyorlar.

DAHA BÜYÜK BİR SAVAŞ İSTENMİYOR

*Çekilmişken sorun demokrasiyle çözülsün istiyorlar. Çok daha büyük bir savaş yapmak istemiyorlar. Kısacası Kandil, bu sürecin içi demokrasiyle doldurulmaz diye kaygılı. “Bizim geri çekilmemizin adı barış değil” diyorlar.

Kandil şunu söylüyor. “Barış, PKK’nin geri çekilmesi değildir. Barış, Kürt sorunun çözülmesidir. Yani Türkiye’nin demokratikleşmesidir. Biz, buna barış diyoruz, Eğer hükümetin barıştan anladığı, sadece bizim geri çekilmemiz ise bu ciddi bir kriz yaratacak ” diyorlar.

PKK SİLAHLA DÖNEBİLİR

*Kısacası, AKP’nin bu süreci heba edeceği ve demokratik siyaset kanallarını açmayacağı konusunda kaygıları var Kandil’in. “Eğer üzerimizde bir baskı oluşursa biz yeniden Türkiye’ye silahlı bir şekilde dönmek zorunda kalabiliriz. Durumu daha da kötüleştirebilir bu” diyorlar.

DEVLET KANDİL İLE GÖRÜŞÜYOR MU?

*Öyle gözüküyor ki her seferinde Öcalan’la görüşülecek. Devlet ile Kandil arasında doğrudan temasın olacağını sanmıyorum. Nitekim şu anda devlet, Kandil’le doğrudan görüşmüyor. Kandil de devletle doğrudan görüşmeyi kabul etmiyor.

TÜRKİYE SURİYE OLUR

Suriye’deki Türkiye’deki süreci etkiliyor. Türkiye’de insanlar, “Kürt sorunu çözülmez ve savaş durmaz ve daha da tırmanırsa Türkiye Suriye’ye dönebilir” diye, Türkiye’nin Suriyeleşmesinden kaygı duyuyorlar. Çünkü çokkültürlülük açısından Türkiye’nin içi de Suriye’nin içine çok benziyor. Etnik ve dinî kimlikler açısından orada ne varsa, burada da aynısı var. Biliyorsunuz, bugün Suriye’de muazzam bir karmaşa ve iç savaş var. Savaş, bu kadar yakın bir tehlike olarak önümüzde duruyorken, tabii ki Türkiye’de toplum barış sürecini ve Öcalan’ın çağrısını güçlü bir şekilde sahiplendi. Ayrıca Sayın Öcalan çok doğru bir zamanlama yaptı.