BIST 9.479
DOLAR 32,60
EURO 34,81
ALTIN 2.507,68
HABER /  GÜNCEL

Nijeryalı askerler Boko Haram'dan neden kaçıyor?

17'sinden beri Nijerya ordusunda çarpışan Abiona, 200'den fazla diğer askerle birlikte geçen hafta emirlere itaatsizlik ettiği gerekçesiyle ordudan atıldı. Abiona savaştan kaçmakla suçlandı. Ama Boko Haram'a karşı savaşın sonuç getirmediği inancında.

Abone ol

Nijerya askerlerinin Boko Haram milislerinden kaçtığı sık sık duyuruluyor haberlerde. Ama ellerinde cephane ve taşıt kalmadığını, Boko Haram'ın donanım ve güç bakımından üstün durumda olduğunu söyleyen eski bir askerin anlattıkları, daha değişik bir tablo çıkarıyor ortaya.

17 yaşından beri Nijerya ordusunda çarpışan 40 yaşındaki Abiona, 200'den fazla diğer askerle birlikte geçen hafta emirlere itaatsizlik ettiği gerekçesiyle ordudan atılmış. Abiona, savaşacak yerde, savaştan kaçmakla suçlanmış.

"Seninle benim savaştığımızı düşün. İkimizde de silah var ama sen kurşun geçirmez yelek giyiyorsun, benim elimdeyse bir şemsiye var." diyor; Boko Haram'a karşı savaşın sonuç getirmediğini anlatırken.

Abiona pek çok savaştan sağ kurtulmayı başarmış; gayet korkusuzca konuşuyor ve bana askerdeyken karşılaştığı ciddi sorunları anlatmak istiyor.

"Hiçbir suç işlemedim ki, niye korkayım? Silah veya bıçak taşımıyorum; benim tek silahım, ağzım." diyor.

İlk elden tanıklık

Daha önce de birçok kez, Boko Haram saldırılarında askerlerin sivillerle birlikte kaçtığını işitmiştim. O kargaşa ortamında çocuklarını kaybetmenin travmasını yaşayan ana babalar, askerlerin üniformalarını çıkarıp atarak kaçtığını anlatıyordu. Ve işte şimdi yaşananları bir askerin ağzından dinleme fırsatı bulmuştum.

Borno eyaletindeki bir savaşı hatırlayan Abiona, "Gecenin on buçuğuydu. Birden Boko Haram'ın mevzilerimize çok yaklaştığını gördük. Makineli tüfeği olanlarımız ateş açtı. İnan bana, Boko Haram için felaket bir gündü. 80'den fazlasını öldürdük." diye anlatıyor.

Gece boyunca süren çatışmadan sonra askerlerin cephanesi azalmış. Derhal cephane takviyesi talep ettiklerinde her askere 10 atımlık cephane verilmiş. Ve tabii ki, Boko Haram'la bir sonraki karşılaşma bir felaket olmuş.

Abiona, "İki gün sonra Boko Haram geri döndü. Bu defa 24 kadar arazi aracıyla geldiler. Araçların tepelerine uçaksavar silahlar yerleştirilmişti." diyor.

Silah bakımından yetersiz kalan, asker arkadaşlarının da vurulup öldüğünü gören Abiona, birliğinin geri çekildiğini ve onu izleyen 11 saati çalılık arazide cihatçılardan kaçarak geçirdiklerini söylüyor.

Başka sorunlar da vardı...

Abiona, yanlarındaki zırhlı taşıtların son derece kötü halde olduğunu ve yerinden bile kıpırdayamayıp sadece duman çıkardığını belirtiyor.

Adamawa eyaletinde cihatçılarla yeniden karşılaştıklarında, askeri taşıtların yakıtlarının tükendiğini söylüyor. "Peki ne yaptınız o durumda?" diye soruyorum.

"Taşıtları bırakmak zorunda kaldık, yürümeye başladık. Kafamızda taşıyacak halimiz yoktu ya..." diyor. Boko Haram taşıtları ele geçirmiş. Bazza adlı yeri ele geçirmek amacıyla verilen savaştaysa, askerlerin silahlarının, cihatçıların silah gücüyle karşılaştırılamayacak kadar zayıf olduğunu ve o zaman da hızla geri çekildiklerini anlatıyor Abiona.

Bazza'da çarpışan ve daha sonra ordudan atılan İbrahim adlı bir başka asker, "Bizden güçlüydüler. Birçok asker öldü. Havan toplarımız ve roket güdümlü bombalarımız o kadar eskiydi ki, patlamıyordu bile. Ülkedeki yolsuzluk yüzünden herşey bakımsız, eski." diyor.

Konuştuğum eski askerler, yakınlarda ordu birliklerine daha iyi malzemeler verildiğini duyduklarını ama genel anlamda güvenlik durumunun kötüleşmiş göründüğünü söylüyor.

Bundan 18 ayı aşkın bir süre önce Cumhurbaşkanı Goodluck Jonathan televizyonda halka hitaben yaptığı konuşmada, Nijerya'nın kuzeydoğusunda olağanüstü hal ilan etmiş; cihatçilara karşı çok büyük bir askeri operasyona girişileceğini duyurmuştu.

Bunun üzerinden birkaç hafta geçmeden, bana başarılarını gösterme heveslisi Nijerya askeri birlikleriyle birlikte toprak yollarda ilerliyorduk.

Kısa süren kurtuluş

Çad Gölü yakındaki, yeni kurtarılmış Marte köyüne gelmiştik. Bu köy, diğer iki yerleşim alanıyla birlikte kısa bir süre için Boko Haram'ın eline geçmişti. İnsanlar cihatçıların siyah-beyaz bayraklarının artık dalgalanmıyor olmasından rahatlamıştı. Okulların yakında yeniden açılması umuluyordu. O zamanlar Boko Haram, bir daha güç kazanamayacak gibi görünuyordu.

Orada tanıştığım kişilerden birine, Abba'ya ulaşma olanağı buldum bu hafta."Neredesin?" diye sordum, "Hepimiz Maiduguri şehrindeyiz. Marte'de tek bir insan bile kalmadı. Ellerimiz bomboş halde, sadece üzerimizdekilerle kaçtık." dedi.

Abba'nın köyü yeniden Boko Haram'ın eline geçmiş. Askeri operasyonların ne derece korkunç sonuç verdiği, kuzeydoğu Nijerya'nın büyük bölümlerinin şimdi cihatçıların eline geçmiş olmasından anlaşılabilir.

Kimileri, buluşup konuştuğum askerleri korkak diye adlandırabilir. Başkaları da askerlerin donanımlarının kötü olduğunu, yüzüstü bırakıldıklarını söyleyebilir.

İbrahim ise, hayatta olduğum için Allah'a şükrediyorum. Ve ölen asker arkadaşlaım için dua ediyorum. Onların cesetlerini taşıyamadık. Nur içinde yatsınlar." diyor.