BIST 9.645
DOLAR 32,58
EURO 34,83
ALTIN 2.416,78
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Bu Benim Ismarladığım Hayat Değil

Kendisini yorgun, bezgin kısaca "talihsiz" addeden bütün kadınlar için...

Abone ol

Kendisini yorgun, bezgin, üzgün, aşırı sorumluluk yüklenmiş ya da kısaca "talihsiz" addeden bütün kadınlar için...

Mizah duygularına sımsıkı tutunarak hikâyelerini bizlere, öğüt vermeksizin ancak bilgece aktaran bu dört kadının başlarına gelenler, "pişmiş tavuğun" başına gelenlerden pek de farklı değil. Orta halli memur ailelerin çocukları olarak yetişip hayata atıldıkları bir noktada, dördü de olağanüstü zorluklar yaşamışlar. Başlarından toplam altı evlilik, on çocuk, dört üvey evlat, altı köpek, iki düşük, başarısız bir evlat edinme teşebbüsü, kaybedilmiş iki eş ve bir makineli tüfekle taranma olayı geçmiş.

Dört arkadaş birbirlerine destek olmak üzere bir mutfak masası etrafında buluşup sohbet etmeye başlamışlar. Zaman içinde, birbirlerine destek oldukları gibi, yaşamla boğuşmakta olan başka kadınlara da iş, aile, sevgi gibi konularda olduğu kadar ölüm ve yaşam hakkında da söyleyecek sözleri olduğunu görerek bu kitabı kaleme almaya karar vermişler.

Kitabın her bölümünün sonunda, Değişim İçindeki Kadınlar (DİK) için birer DİK Durma Paketi bulunuyor. Yazarlar profesyonel olarak çalışsa da çalışmasa da, her kadının uyandığı andan itibaren sürekli koşuşturma içinde olduğunun bilincindeler. Fazla vakit almayacak önerilerle bezenmiş DİK Durma Paketi sayesinde her kadının kendisinin ve sevdiklerinin yaşam kalitesini iyileştirebileceğini, kendi deneyimleriyle kanıtlamış durumdalar.


Omuzlarını çökertmiş bir sıkıntıyı atlatmakta, ya da bir başarıyı kutlamakta olsun; her yaşta kadın okur bu gerçek öykülerde umut bulacaktır.

Kitabın yazarları diyorlar ki;

Kendimizi defalarca yeniden keşfetmeyi öğrendik. Aylık mutfak masası toplantılarımızda yaşantılarımızı paylaşarak birbirimizi yüreklendirdik. Bu sohbetlerimiz çevrede duyulunca kitap yazmaya, konferanslar vermeye teşvik edildik. Bu fikirleri aylık toplantılarımızı sürdürmek için kullandık. Herkese yazmakta olduğumuzu söylediğimiz o hayali kitaba tek kelime yazmadan on yıl toplanıp tartıştık. Ne mi yaptık? Konuştuk. Samimi, eksiksizce ve dürüstçe yaşamlarımızda keşfedilmemiş alan kalmayana dek… Geçirdiğimiz değişim ve dönüşümler süresince birbirimizi yüreklendirdik.

…Mutfak sohbetlerimizden dünyanın her köşesinden binlerce kadınla sohbete geçerek nihayet bu kitabı kaleme aldık. Hedefimiz, umut mesajlarıyla bir milyon kadına erişmek; bu kadınlara yaşam onları su altına çekerken başlarını suyun üzerinde tutabilecekleri eylem planlarıyla ulaşmak. Misyonumuz, sizin ve sevdiklerinizin günün birinde değil, şimdi daha yüksek yaşam kalitesine erişmenize yardımcı olmak.


Amy Tan, The Joy Luck Club’ın çoksatan yazarı diyor ki:

"Bu kadınların insanı hayrete düşüren gücüne alkışlar! Bu kitap, kadınları hiç beklenmedik anlarda yakalayan kötü talih ve şartları aşmak için ihtiyaç duyulan esin kaynağının ta kendisi. Neredeyse düşlemesi bile imkânsız acı ve trajik öyküler: Sevdiklerinin ölümü, toplu katliamların tanığı olmak, yılların bağlılığından sonra kaybedilen saygın bir iş ve dönen şanslar. Ama daha da önemlisi, şoku, çaresizliği ve tutukluğu bütünüyle azme ve metanete dönüştüren bireysel gücün öyküleri bunlar. Cehennemin derinliklerinden dışarı tırmanmak ve beklenmedik mutluluklarla yepyeni bir yaşama ulaşmak için sahip olduğumuz tanrı vergisi kaynaklarımız."

Kitapla ilgili detaylar.