BIST 9.142
DOLAR 32,38
EURO 35,03
ALTIN 2.326,66

Ne yaptın Mustafa Sarıgül?

Mustafa Sarıgül katıldığı bir radyo programında Başbakan Erdoğan için, "O bir dünya lideridir" demiş.

Mustafa Sarıgül katıldığı bir radyo programında, Başbakan Erdoğan için, "O bir dünya lideridir" demiş, partidaşlarının aylardır "Diktatör" dediği adamı göklere çıkarmış.

"Dakika 1 gol 1" diye buna denir işte!

Olacak şey mi ya? Söylenecek laf mı yani? Böyle bir acemilik yapılır mı? CHP'li dediğin böyle mi konuşur?

AK Parti'nin ak dediğine kara, kara dediğine bembeyaz diyeceksin. Yapılan herşeye, ama herşeye muhalefet edeceksin.

AK Parti hükümeti bir demokratikleşme paketi mi açıkladı? Hemen ortaya çıkıp, "Biz düşünmüştük ki bunu. Biz daha önce düşünmüştük kiii" diyeceksin.  Halk bunu yemezse, "Paketimizi çaldılar" diyeceksin ki CHP'li sayılasın!

Affedilir gibi hata değil. Kemal Kılıçdaroğlu da affetmemiş! İktidara muhalefet ettiği yetmezmiş gibi bu kez kendi adamına muhalefet etmiş!

Çıktığı bir televizyon programında esip gürlemiş.

Soruya dikkat!

Candaş Tolga Işık, "Sarıgül'ün bu açıklamaları hakkında ne diyeceksiniz?" diye soruyor.

Şimdi cevaba dikkat!

'Dünya lideri olan bir kişinin, öncelikle kendi komşularıyla ilişkileri iyi olur. Erdoğan'ın ilişkileri İran'la mı iyi, Irak'la mı iyi, Suriye ile mi iyi Mısır ile mi? Hiçbiriyle iyi değil. Liderlik farklı bir şeydir. Kendi ülkesinde lider olamayanın, dünyada lider olma şansı yok. Sizin kendi kendinizi dünya lideri olarak ilan etmenizin anlamı yoktur. Başkalarının sizi lider olarak görmesi gerekir. Yabancı bir basın mensubu soru sorduğu zaman, o lider olan kişinin basın mensubunu suçlama hakkı var mı? Dünya lideri dediğin bol bol kitap okur, tiyatroya gider! Ben dünya lideriyim demekle dünya lideri olunmuyor öyle...'

Okuyunca içim ezildi. "Yav tamam, tamam! Sarıgül şaka yaptı. Sensin dünya lideri ağam paşam, sensin" diyesim geldi.

Dünya lideri olan birinin komşularıyla arası iyi olmalıymış. Şimdi bizim komşularımızla aramız kötü mü? Hadi gelin komşularımızı hep beraber sayalım ve kiminle aramız niye limoni bakalım.

Yunanistan: 1965 yılından beri KKTC meselesi yüzünden aramız kötü. Onun dışında hiçbir sorunumuz yok. KKTC'yi verip sorunu bitirelim mi?

Bulgaristan: Hiçbir sorunumuz yok. Rusya: Hiçbir sorunumuz yok. Gürcistan: Hiçbir sorunumuz yok.

Ermenistan: Ermeni Soykırımı nedeniyle Atatürk döneminden beri sorunluyuz. "Ermenileri katlettik" diyerek bu sorundan kurtulalım mı?

Irak: Sorunumuz yok, hatta daha geçen gün yeni anlaşmalar imzalandı. İran: Sorunumuz yok, mevcut anlaşmalar devam ediyor, yenileri ekleniyor.

Suriye: Kendi halkını katledinceye kadar hiçbir sorunumuz yoktu. Yüzbinlerce göçmen sınırımıza doluşunca, 150 bin kişi hayatını kaybedince, kimyasal silahlar kullanılınca, sınırlarımıza top gülleleri düşüp bizim halkımız da katledilmeye başlanınca sorunlu olduk. Ne yapacaktık. "Esad Counter Strike oyununnda çok başarılı" diye övgü mü dizecektik?

Sanki kendisi başında bulunduğu partiye adını veren halkıyla arasını çok iyi tutmuş da, bir de diğer halkların sorunlarına çözüm arıyor. Halkıyla problemli olan ne kadar lider varsa onlarla dost olan sanki benmişim gibi konuşuyor.

Veee en önemlisi Mısır: Mısır? Hangi Mısır?

Mısır Çarşısı'ndan bahsediyorsa, orayla sorunumuz yok ki? Gayet iyiyiz. Turistler geliyor, esnafı da memnun bizden!

Yok eğer diğer piramitli, Firavunlu Mısır'dan bahsediyorsa, geçtiğimiz ay zelzele olunca Zimbabve Mısır'ın yerine kaydı! Belçika İngiltere'yi az öteye itti. O sırada Mynmar da İzlanda ile yer değiştirdi.

Biri muhtereme bu değişiklikleri haber verirse iyi olacak.

Neyse devam edelim!

"Liderlik farklı bir şeydir. Kendi ülkesinde lider olamayanın, dünyada lider olma şansı yok. Sizin kendi kendinizi dünya lideri olarak ilan etmenizin anlamı yoktur. Başkalarının sizi lider olarak görmesi gerekir." demiş

İyi de bunu bir süre önce otel odasında ayağına gittiği Mustafa Sarıgül söylüyor. CHP'li Sarıgül söylüyor, AK Partili Sarıgül değil. Erdoğan bir yere çıkıp, "Ben dünya lideriyim" demiyor ki. Bir adam herşeyi mi böyle tersinden anlar Allah'ım!

Kendi ülkesinde lider olamayan dünyada lider olamazmış! Yani biri es kaza "Sayın Başbakanım" dese, heyecandan düşüp bayılacak adam bunu söylüyor ha, dikkatinizi çekerim! Partisine liderlik edemeyen biri yüzde 50 oy alan adama söylüyor.

Tüm açıklamaları bir yana bıraktım, son satıra bayıldım, bayıldım!

Dünya lideri dediğin bol bol kitap okuyup, tiyatroya gitmeliymiş! 'Ben dünya lideriyim' demekle dünya lideri olunmuyormuş...

Bu nasıl bir, "Eleştirecek birşeyini bulamıyorum" yorumudur arkadaş! Yani eminim ki ekran başında dinleyenlerin, gazetelerde okuyanların analarından emdiği süt.., memelerinden emdiği süt.., burunlarından, giren çıkan süt, burunlarından gelmiştir. (Saçmalamıyorum. Kılıçdaroğlu'nun sıraladığı harf dizilişine göre yazıyorum)

Dersiniz ki bir başbakandan değil de öğretim görevlisinden bahsediyor. "Çocuklar Başbakan oldum mu? Kesin mi? Emin misiniz? Oh tamam! Alice Harikalar diyarında kitabını getirin... Tiyatrolara da haber verin, hergün birine gideceğim. Hedefim büyük. Dünyanın konuştuğu adam olacağım. Hadi bakalım!"

Başbakanlığı böyle birşey sanıyor herhal!

Ey beni okuyan kardeşim!

Sakın ola "Kitap oku, dünya lideri ol" sözüne inanma. Yemin ederim çok fazla yan etkisi var kitap okumanın.

Günün birinde Mersin'i Güneydoğu'nun incisi, Kağıthane'yi Kağıttepe, Van Gölü'nü Van Denizi olarak görüyor insan. Tersten gelen merdivene yekten atlıyor, "Terör örgütlerine destek veriyorsam bir bildiğim var" diyor, "Biz onun bunun gibi söz verip tutanlardan değiliz" diyor farkında olmadan.

Bak eskiden Çiller de çok okurdu. Günün birinde Allah'ı Erzurumlulara emanet edince hemen koltuktan indirdiler!

Siz beni dinleyin!

Koyun olmak, bidon kafalı kalmak herşeye rağmen iyidir!

Bana güvenin!

Dipnot: CHP'liler Erdoğan'ın "Kızlı erkekli öğrenci evlerine müdahale edeceğiz" sözlerine isyan etmiş, "Milletin yatak odasından çık" diyerek tepki göstermiş. Tepki gösterirken itiraf etmek diye buna denir. Ne hikmetse yatak odası ve çarşaf söz konusu olunca CHP'nin sahiplenme duyguları kabarıyor.

Seçim dönemi ya! Utanmasalar bu çarşafa da CHP rozeti takacaklar! İş o dereceye geldi yani!..