BIST 9.717
DOLAR 32,48
EURO 34,95
ALTIN 2.437,25

Müzik öğretmenleri mesai saatleri dışında çalışabilir mi?…

MEB, Müzik öğretmenleri, TRT,THY,657 sayılı kanun,memurlar

İçinde sanat aşkı olan ve sadece müzik öğretmenliği yetmeyen; gerek İTÜ TMDK ve gerekse diğer konservatuar mezunlarından bazıları güzel işler yapmaya devam ediyorlar.

Ben 1993 yılında “İstanbul Türk Müziği Günleri” projesine başlarken, arkadaşların da başka projeler yapmasını, böylece çeşitlilik kazanılmasını düşünmüştüm. Ancak öyle olmadı, başarılı iş çıkınca,  benim projemi almak, şekil değiştirerek sunmak, destek veren kuruluşları başka bayrak altında toplamak  isteyenler de çıktı. Ama, “dik durmamız” sayesinde 21. yıla ulaşıldı.

İTÜ TMDK mezunumuz, sevgili Hüseyin Başkadem, bir imkan bulmuş  ve Afyonkarahisar Caz Festivali’ni başlatmıştı. Ancak, İstanbul’da öğretmen olması, dersi olmadığı günler  İstanbul dışına çıkması nedeni ile, kendisi ile az uğraşılmadı, soruşturmalar açıldı. Memurlar kanununda il dışına çıkmak için bile izin isteniyordu bir zamanlar, şimdi ülke dışına gidişlerde izin istenmeye başlandı ki doğrusu buydu. Hafta sonu ailesini ziyaret etmek isteyenler, dilekçe yazmadan gidiyorlardı. Ancak, bu madde, kaza v.b. sorunlarda memurun ve ailesinin aleyhine işlemeye başlıyordu.

Yine bir mezun öğretmenimiz  CD çıkarmış, hakkında şikayet yapılmıştı. Çünkü, ilgili kanun maddeleri buna imkan veriyordu.

Başka bir mezunumuz yıllarca başka bir isimle sahnelerde yer almıştı. Benim de öğrencilik yıllarımda çok az bir gazino (Çakıl: Gönül Akkor, Filiz Akın, Coşkun Sabah,Prenses Banu ) çalışmam oldu. O zaman TMDK yeni kurulmuştu ve öğrencilerin bu gibi yerlerde çalışması yasaktı. Siyah gözlük takarak kendimi korumaya çalışmıştım.

Başka bir arkadaşımız öğretmenlik yaparken, eşinin kurduğu orkestranın solisti olarak çok kaliteli programlar yapıyordu. Başarılı işler yaptığı için olsa gerek kimse uğraşmadı. Şimdi TRT Müzik’te program yapıyor.

Bir arkadaşımız, bir restorantta piyano ile yemek müziği yapıyor, üniversiteden tanıdık kimse gelmesin diye dua ediyordu.

Şahsımın TMDK Müd.Yard. sırasında, şimdi çok meşhur olan mezunlarımız ilk çalışmalarını yapıyorlardı. Gitiğimde görüyordum, çekiniyorlardı elbette, ama işlem yapmayı gerekli görmüyordum.

Yine çok meşhur olan bir popçumuz lisedeyken okuldan kaçmıştı, ihbar geldi, gittim, işyerinin kapısında 18 yaş altı giremez yazıyordu ama içerisi lise öğrencilerimizden geçilmiyordu. İşyeri sahibi ile papaz olduk, beni tehdit etti, sonra gelip özür diledi. Çocukları toplayın dedim; onlara aile, sorumluluk, gelecek, bilgi, sanatçılık v.b. anlattım, “işlem yapmıyacağım, sizde söz verin” dedim, söz verdiler. Şimdi çok başarılı olarak alkışlıyorsunuz. Onlardan birisi, geçtiğimiz yaz Alanya’ya festivale geldiğinde, “hocam siz bizi o gün okuldan atsaydınız, belkide daha yanlış yollara sapacaktık, teşekkür ederim” dedi.

Elbette bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Artık, kimse kimseyi takip edip, şikayet edemiyor. Sadece derslerde, öğrencilere kendilerini piyasa şartlarına kaptırmamalarını, özellikle türkü söylendiği söylenen! yerlerde kendilerini harcamamalarını, eserlerin uslub ve tarzından uzaklaşmamalarını söylemekle yetiniyor, 50 Tl ye saat 21.00den 24.00 kadar o ortamlarda çalışıp, sonra okula gidebilmenin imkansız olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Tabi, İstanbul’a gelip ailesinin maddi desteğini alamayan ya da ailesine para göndermeye çalışan gençlerimize bir şey söylemekte zorlanıyoruz.

Yıllardır günlük olarak takip ettiğim “”te ki bir haber ve karar bütün bu sorunları çözmüş gözüküyor. Okurlarımızı bilgilendirelim istedik;

ÖZET: Müzik öğretmeni olarak görev yapan memurun Türk Sanat Müziği albümü yapma, bu eserlerle ilgili kliplerde oynama, televizyon ve radyo programlarına konuk olma, aynı yada başka il ve ilçelerde yapılacak olan etkinliklere katılabilmesi hususlarında.(21/01/2014-23850)

“…...... ilçesi işitme engelliler ortaokulu müzik öğretmeni ...'in bir müzik yapım şirketi bünyesinde Türk Sanat Müziği albümü yapma, bu eserlerle ilgili kliplerde oynama, televizyon ve radyo programlarına konuk olma, aynı yada başka il ve ilçelerde yapılacak olan etkinliklere katılabilmesi hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği ilgi dilekçe incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 18/01/2014 tarihli ve 28886 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 02/01/2014 tarihli ve 6514 sayılı Kanun ile değişik "Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı" başlıklı 28 inci maddesinde; "Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç).

Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz.

Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri ile özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.

Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler." hükmü yer almaktadır.

Öte yandan; 05/12/2012 tarihi ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1 inci maddesinde; " Bu Kanunun amacı, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir." hükmü yer almakta olup, aynı maddenin (B) bendinde sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri eser olarak tanımlanmıştır. Ayrıca mezkür Kanunun "Hakların Kullanılması" başlıklı 18 inci maddesinde de; "Mali hakları kullanma yetkisi münhasıran eser sahibine aittir. Aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça; memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken meydana getirdikleri eserler üzerindeki haklar bunları çalıştıran veya tayin edenlerce kullanılır. Tüzel kişilerin uzuvları hakkında da bu kural uygulanır. Bir eserin yapımcısı veya yayımcısı, ancak eserin sahibi ile yapacağı sözleşmeye göre mali hakları kullanabilir." hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 657 sayılı Kanuna tabi personelin müzik ve televizyon projelerinde yer almasının; mezkur Kanunun 28 inci maddesinde belirtilen davranış biçimine uyulması, söz konusu faaliyetin mesai saatleri dışında icra edilmesi, bu faaliyetten 5846 sayılı Kanun kapsamında elde edilen mali haklar haricinde herhangi bir ticari kazanç sağlanmaması, herhangi bir akit ile işverene bağlanılmaması, sosyal güvenlik kuruluşlarından biriyle ilişkilendirilmemesi ve de bu faaliyetin hukuki statüsü ve ilgili mevzuatı bakımından yukarıda yer verilen madde hükmünde belirtilen yasaklar haricinde bir faaliyet olarak değerlendirilmesi halinde mümkün olabileceği düşünülmektedir” (/haber/464040/)

Reklam: Türk Hava Yolları'nın  Iğdır’lı çocukların başrolde oynadığı duygusal  reklam filmi, "Türkiye'de uçmadığımız tek bir yer kalsa, dünyada en çok noktaya uçmuşuz ne fayda" sloganıyla 2 gündür yayınlanmaya başladı. Güzel bir senaryo, çocukların oyunculuğu, çekim ve yaratıcılık hepsi birleişince ortaya olağanüstü bir çalışma çıkmış. Emeği geçenleri kutluyorum.

Gündem: TRT kuruluşunun 50.Yılı kapsamında konser, dizi, belgesel ve panellere devam ediyor…

6 Mayıs 2014 Salı günü, (09.30-17.30) Galatasaray Ün.Aydın Doğan Oditoryumu’nda (Ortaköy)”Radyonun Kamuoyu Oluşturma Gücü- Dinleyici Algısı ve Yeni İçeriğiyle Radyo” konulu, yararlı  bir panel düzenlenmiş. Moderatörlüğünü  Jülide Sönmez’in yapacağı panelde, panelist olarak; Prof.Dr. Aylin Görgün Baran, Prof.Dr. Özden Çankaya,Prof.Dr. Nilüfer Timisi,Mehmet Akbay, Doç.Dr. Özgül Birsen, Prof.Dr. Huriye Kuruoğlu katılıyor. Panel, dinleyicilere açık olacak.