BIST 9.679
DOLAR 32,52
EURO 34,79
ALTIN 2.420,71

Mutsuz Çocuk Sendromu

Huzurun eli iğneli çocuklarıdır onlar. Gözleri fıldır fıldır. İçinize işleyen bakışlarında hep bir hinlik saklarlar. Hissedersiniz, lakin ifade edemezsiniz. “Bir şey var,” dersiniz “bir şey, onda beni rahatsız eden”. Olmadık gecelerde rüyalarınıza girerle

 

Huzurun eli iğneli çocuklarıdır onlar. Gözleri fıldır fıldır. İçinize işleyen bakışlarında hep bir hinlik saklarlar. Hissedersiniz, lakin ifade edemezsiniz. “Bir şey var,” dersiniz “bir şey, onda beni rahatsız eden”. Olmadık gecelerde rüyalarınıza girerler. Kısılmış, kötülük dolu gözleriyle nefes dahi alamadığınız bir kâbusa dönüşüverirler.

Huzurun eli iğneli çocuklarıdır onlar. Huzursuzluğu silinmeyen bir boya gibi siyah, kötülüğün dev fırçalarıyla her yere yaymak isterler.

Apartmanınızın kapıcısı olurlar bazen. Sütü ve ekmeği suratınıza çarpar gibi uzatırlar. Ne zaman merdivenleri yıkasalar, kıpır kıpır kıpırdayan dudaklarıyla durmadan bir şeyler mırıldanırlar. Es kaza tam da o saatte çıkmanız gerektiyse, içinizi bir huzursuzluk kaplar. Şanslıysanız bir günaydın sözüyle geçip gidersiniz yanlarından. Değilseniz, “Daha şimdi sildim buraları, kirletmesene kardeşim” diye bağıran yan bakışının hapsinde ayaklarınız basacakları yeri şaşarlar, bir öksürük sesiyle kayırıverirsiniz ve huzurunuz hop yere düşer.

Bazen de yönetici olurlar apartmanlarınızda ya da iş yerlerinizde. Güç, huzurlarına batar. Huysuzlaşırlar. Çığırtkanlaşırlar. Ağzınızın tadı gün be gün irtifa kaybeder. Aidatlar ya da imza çizelgeleri kontrolsüzce büyüyen dev örümcekler gibi her yerde karşınıza çıkar. İletişim kurmak için harcadığınız çaba ve kelimeler fırça, aşağılanma, soyutlanma, yadırganma, küçümsenme ve daha pek çok “me, ma” olarak size geri döner. Yaşama sevinciniz, yerini sevmeyen bir çiçek gibi hızla solar.

Huzurun eli iğneli çocuklarıdır onlar. Herhangi bir yerde herhangi bir zamanda ayrık otu gibi karşınıza çıkarlar. İş arkadaşınız oldukları da olur. Yol arkadaşınız oldukları da. Temkinli, inceleyen bakışları ile tedirgin edicidirler. Tek kelime etmeden, sırf orada olduğunuz için, sırf onlarla olduğunuz için aldığınız nefesi dahi eleştirebilirler. Ne yapsanız memnun edemezsiniz. Ak sütün içinde görecekleri bir ak tüyü mutlaka bulurlar. Bulamazlarsa da gözlerine ilişen ilk çöpü çaktırmadan içine atıverirler.

Huzurun eli iğneli çocuklarıdır onlar. Göğüs kafeslerinin gerisinde ihmal edilmiş, ihtiyaçları karşılanmamış, hor görülmüş, bazen de eziyet edilmiş örselenmiş, öfkelenmiş, yenilmiş bir yürek taşırlar. O yüzden güvenmezler. O yüzden sevmezler. O yüzden gülmezler. O yüzden tedavisi hayli güç, adına öç denen gizli, amansız bir hastalığa tutulurlar. Ne mutlu olurlar ne de mutlu ederler.

Huzurun eli iğneli çocuklarıdır onlar.