BIST 9.525
DOLAR 32,57
EURO 34,75
ALTIN 2.494,06

Muhalefet Ne İster?

“Türkiye’de muhalefetin amacı iktidar olmak değildir. Bütün derdi ve çabası muhalefetten düşmemektir. Çünkü muhalefette olmak iktidarda olmaktan çok daha iyidir. Aynı maaşı alırsın, aynı imkânları kullanırsın, bol çene yaparsın."

Bugünlerde sosyal medyada dönen bir videoda geçen konuşmanın alıntısı ile bir şeyler anlatmaya çalışacağım.

Videoda Kalem rolündeki kişi iktidar partisinin Yöneticisine bir soru yöneltiyor;

“Efendim muhalefetin istediği iktidarı devirmek ve kendisi iktidar olmak değil midir?”

Yönetici; “Türkiye’de muhalefetin amacı iktidar olmak değildir. Bütün derdi ve çabası muhalefetten düşmemektir. Çünkü muhalefette olmak iktidarda olmaktan çok daha iyidir. Aynı maaşı alırsın, aynı imkânları kullanırsın, bol çene yaparsın. Ve hiçbir sorumluluk altına girmezsin. Anlaşılan Türkiye’de hiç seçim izlememişsin” der.

Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi için muhalefet partisinin fırsat buldukça gürlemesi ve eleştirmesi bana bu videonun aynısı gibi geldi nedense.

Zira Anayasa değişikliği oylaması için Mecliste Başbakanın yaptığı bir konuşma fotoğrafın netliğini bütünüyle yansıtıyordu.

“Erzincan'ın Refahiye Kayı köyünden Topal Dursun'un oğlu bu ülkenin Başbakanı olabiliyorsa, CHP'den de bir Cumhurbaşkanı olur.

Biraz fazla çalışın, gayret edin, karşı çıkmayın nasıl olacağına kafa yorun. Biz makam sevdası için buralarda değiliz. Gerekirse Bir Ali değil Bin Ali (Binali) feda olsun bu millete ve vatana

Muhalefet Vekillerinin bağrışmalarına istinaden kendine has letafet üslubu ile vermiş olduğu bu cevap her şeyin net özeti.

Bir taraftan şahsi çıkarları ve hegemonyalarının devamı için yırtınanlar diğer tarafta memleketin hayrı için her türlü feragati yapmaya hazırız diyenler.

Ak Parti vatanına hizmet etmeyi şiar edinmişlere zemin hazırlayıp vatan için imkânlar sunduğu gibi sadece makam ve kendi olanaklarını çoğaltmak isteyenlere de gayr-i ihtiyari zemin oluşturmuş oldu.

Bunu hepimiz biliyoruz.

Merkezde muhalefet için söylediklerimiz elbette oluşan zemini menfi kullananlar içinde geçerlidir.

Dert memleket sevdası olunca çalışmaktan, didinmekten ve birçok şeyden vazgeçmekten başka bir formül yok.

Sadece makam ve itibar ya da menfaatperest bir yaklaşımla hır gür çıkarmak olursa işler sarpa sarıyor maalesef.

Ülkenin çıkarlarının ne olduğunu, milletimizin hangi saikler doğrultusunda nelere değer verdiğini bilmezsen ne iktidar olursun ne de Cumhurbaşkanlık seçiminde kendine güvenin olur.

Milletten kopuk aristokrat bir hayatın ve idealin olursa millet seni tanımaz ve bunu bildiğin için de kendine güvenin olmaz.

Ülkemiz, Cumhuriyet ile başlangıcı olan ve devamında dine ve millete yapılan darbelerle zaten uzun süre inanç ve kültür ihlaline maruz kalmış bir ülke.

Kendi tarihimiz ve dinimiz ile kopuklukların diz boyu olduğu zamanlar geçirdik.

Türkiye artık tek bir vatan olma sevdası ile yoğrulmuş bir milletten müteşekkil.

Hala laiklik ya da makam derdinde olanlara hatırlatalım; bu millet inancını ve kültürünü yeniden inşa etmenin derdinde.

Dolayısı ile millet gerçekten memleketi için hizmet edeceğine inandıklarının arkasında duracaktır.

Vatan sevdası ve hem bireysel hem toplumsal manada bu ülkenin en büyük sancısıdır.

Uzun yıllar kendi medeniyetimizin köklerinden koparılarak asimile edilmiş bir milletiz.

Bütün bunlardan kurtulabilmenin canhıraş gayretini gösterenlerin ardında bu millet destekleyici olacaktır.

Görünen o ki artık vatan endişesi ile hizmet sevdalısı milletin adamları gayretli çalışmalarına Cumhurbaşkanımızın yanında yani Beştepe de fiili olarak devam edeceklerdir.

Maddi olanaklar elbette olacaktır lakin kabir kapısına kadar sürecektir!

Ukba ve vatan odaklı güçlü karakterler hangi köyden gelirlerse gelsin bu millete hizmet vereceklerdir.