BIST 9.645
DOLAR 32,60
EURO 34,80
ALTIN 2.405,24
HABER /  DÜNYA

Mısır neden Türkiye'nin iç meselesi oldu?

"Mısır'da yaşanan kriz ve trajedi Türkiye'de iktidarın muhalif sesleri susturma aracı haline geldi" yazan Nuray Mert, Irak'tan sağ salim dönersem devam edeceğim diye ekledi.

Abone ol

BirGün yazarı Nuray Mert bugün gazetesindeki köşesinde "Mısır'da yaşanan kriz ve trajedi Türkiye'de iktidarın muhalif sesleri susturma aracı haline geldi" yorumunu yaptı. Mert bunun hükümetin Gezi ile Mısır'ı özdeşleştirmesine bağladı ve hükümete yakın tavır sergileyen gazetecilere de "saray yazıcıları" diye hitap etti.

Mert, "Beni en çok üzen noktalardan biri de, Mısır’da darbe ve katliamlar karşısında yükseltmemiz gereken sesin, iç politika tarafı olmaya endekslenmiş hale gelmesi" yazdı.

İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:

BUGÜNE KADAR HİÇ İÇ POLİTİKA MESELESİ OLMAMIŞTI

"Bugüne kadar hiçbir dış politika konusu (hatta Suriye) Mısır darbesi ve ardından gelen katliamlar gibi iç politika meselesi haline gelmedi. Doğrusu ben, dış politika konularının, iç politikadan uzak tutulmasını anlamlı bulan biri değilim. İnsanlığa dair kaygılarımıza sınır çizilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Hele yanı başımızda olanlara kayıtsız kalmak söz konusu olmamalı. O nedenle, Irak’ın işgaline karşı ‘Savaşa Hayır!’ kampanyasına ve ardından Doğu Konferansı girişimine katıldım.

Suriye konusunda, Esad ve silahlı muhalefet taraflarına karşı, ‘silahsız çözüm’ önerenlerden yanaydım, ancak bu görüşte olanların sesi, dünyada ve Türkiye’de karşılık bulmadı, bu yönde bir kampanya söz konusu olamadı. Dahası, Suriye konusunda Türkiye’de iktidar doğrudan taraf oldu ve Suriye muhalefetini desteklemek ‘resmi politika’ haline geldi. Bu koşullar altında, dış politika konularında iktidardan farklı ses çıkarmak imkanı kalmadı. İktidarın dış politikası ‘milli politika’ olduktan sonra, iktidardan farklı düşünmek ve bu yönde çaba sarfetmek neredeyse ‘vatan hainliği’ olarak görülmeye başlandı.

Dış politikanın, işte bu çerçevede iç politika meselesi haline gelmesi ise fevkalade sorunlu bir mesele.

(...)

MISIR'DA YAŞANAN KATLİAM İÇ POLİTİKA TARTIŞMASI HALİNE GELDİ

İktidarın son olarak, Mısır’da yaşanan darbe ve katliam karşısında aldığı tavır ise, daha doğrudan iç politika tartışması haline geldi, zira iktidar Gezi olaylarını ve kendisine karşı muhalefeti, Mısır darbecileri ile özdeşleştirme yoluna gitti.

‘Saray yazıcıları’ bu yönde demediklerini bırakmadılar ve sonuçta, Mısır’da yaşanan kriz ve trajedi, Türkiye’de iktidarın muhalif sesleri susturma aracı haline geldi.

Beni en çok üzen noktalardan biri de, Mısır’da darbe ve katliamlar karşısında yükseltmemiz gereken sesin, iç politika tarafı olmaya endekslenmiş hale gelmesi. Bu durum, tabii ki, Mısır’da yaşanan insanlık suçlarına sessiz kalmaya gerekçe olmamalı, ancak hakkaniyetli bir tavrın, bir yandan iktidarını pekiştirme derdinde olanlar ve diğer yandan iktidara yaranmak adına ‘rabia’ işareti ile poz verenlerin riyakar çabalarının gölgesine düşmesi bana çok yaralayıcı geliyor.

EĞER SAĞ SALİM DÖNERSEM

Nuray Mert yazısının finalinde ise şöyle yazdı: "Bugün CHP Genel Başkanı’nın Irak gezisine katılan bir grup gazeteci ile Bağdat’a gidiyorum. Sağ salim dönersem, devamını o zaman getiririz."