Milli Piyango yılbaşı çekilişinin en ilginç efsanesi

Milli Piyango Yılbaşı Özel çekilişi 31 Aralık 2014 tarihinde yapılacak. Yılbaşı çekilişi için geri sayım sürerken bugüne kadar ki en ilginç olay 51 yıl önce yaşandı.

Milli Piyango Yılbaşı özel çekilişi 31 Aralık 2014 tarihinde yapılacak. Yılbaşı çekilişi özel ikramiyesi 50 milyon lira. Vatandaşlar büyük ikramiye hayalleri kurarken bugüne kadar yaşanmış en ilginç yılbaşı çekilişi 1963 yılında oluyor.

O yılki yılbaşı özel çekilişinde bilet alan bir vatandaş bileti kaybolmaması için odasının kapısına yapıştırır. Büyük ikramiyenin 2 milyon lira olarak belirlendiği bu çekilişte vatandaş çekilişten sonra hemen biletini kontrol ediyor.

Ve gözlerine inanamıyor... Büyük ikramiye ona çıkmıştır. Çeyrek bilet aldığı için payına büyük ikramiyeden 200 bin lira düşmektedir. O devirde de büyük paradır.

Milli Piyango 'nun, biletin yırtılması halinde ödeme yapmayacağını bilen bu vatandaş, bileti kapıdan çıkartmayı riskli bulur. Düşünür taşınır ve kökten bir çözüm yoluna gider. Kapıyı yerinden söker bir hamalın sırtına yükleyip Milli Piyango İdaresi Bahçekapı Şubesinin yolunu tutar.

İŞTE KAPI İŞTE BİLET

Adının açıklanmasını istemeyen talihli, karlı kış gününde hamala taşıttığı kapılı bileti, ''Aman dikkat, destur, açılın'' diyerek zor bela Şubeye ulaştırır. Milli Piyango'da kendisini karşılayan görevliler şaşkındır. Talihli ise hiç bozuntuya vermez ve görevlilere ''İşte kapı, işte bilet'' der.

KAPIDAN NASIL ÇIKARILACAK!

Görevliler hayretlerini gizleyemez, o zamana kadar çok ikramiye ödemişlerdir ama ikramiyeli biletin kapıyla getirildiğine ilk kez tanık olurlar. Görevliler, ikramiyenin ödenmesi için biletin incelenmesi ve arka yüzünün kontrol edilmesi gerektiğini söyler. Bunun için biletin yırtılmadan kapıdan sökülmesi gerekmektedir.

BİLET YIRTILIRSA PARALAR GİDER...

Büyük ikramiyeyi kazanan yılbaşı bileti, talihlinin ''Aman dikkat edin, bilet yırtılarsa, paralar da gider'' uyarısının eşliğinde, sıcak suyla yumuşatılarak birbir özenle kapıdan sökülür. Bu sırada oldukça heyecanlı dakikalar geçiren vatandaş da bileti yırtılmadan kapıdan sökülmesiyle derin bir nefes alır. Biletin arkasının görevlilerce kontrol edilmesinin ardından talihliye ikramiyesi ödenir.

Bu olay gerçektir ve Milli Piyango İdaresi'nin kayıtlarında yer almaktadır.

MİLLİ PİYANGO TALİHSİZLERİ

Yılbaşı ikramiyesi için Diyanet İşleri her yıl 'caiz değildir' açıklaması yapar. Genel inanış da piyangodan çıkan paranın hayır getirmeyeceği şeklinde. Peki öyle mi?

Bunun kanıtı tam 4 kez büyük ikramiye kazanan her defasında iflas eden bir hikayede... 2 hafta önce yoksulluk içinde ölen bu kişinin ismi Mustafa Savgan...

Mustafa Savgan hakkında "Kaybedebilme Kabiliyeti" adlı bir belgesel bile çekildi. Neden mi? Çünkü kendisi 1979'da 100 bin liralık ilk ikramiyesini kazandı. 1982'de yeniden 30 milyon lira tutturdu. 1984'te 15 milyon lira 1987'de ise 2 milyon lira kazandı. Belgeseli çekildiğinde ise hala ayakkabı boyacılığı yapıyordu. 12 Aralık 2014 tarihinde kaldığı bir yakının evinde hayata gözlerini yumdu.

2 GÜNDE 150 MEMUR MAAŞI YİYOR

Mustafa Savgan büyük ikramiyeyi bulunca ilk iş karısını boşamak istiyor;

-“Paralar eşime kalmasın diye harcamaya başladım. 150 memurun maaşını 2 ayda yiyordum. Eşimi de annesinin yanına gönderdim, evdeki bütün eşyaları satıp tekrar İstanbul’a döndüm. Yıl 1985'ti. Cağaloğlu’nda bir handa hem gece bekçiliği, hem de ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Eşimin açtığı dava sonucu boşandım. Sevgi olmadan para bir işe yaramıyor.”

Kazandığı 4 büyük ikramiyeyi de tüketen Savga o paranın hayrını hiç görmedi. 12 Aralık 2014 tarihinde kaldığı bir yakının evinde yapayalnız ve beş kuruşsuz hayata gözlerini yumdu.

LÜKSTEN SONRA SEFALET

Afyonkarahisar'ın Dazkırı ilçesi Akyarma köyünde doğan 82 yaşındaki Ahmet Sarı, aldığı çeyrek bilete 1964 yıl başı çekilişinde büyük ikramiye çıktığını belirtti. Kazandığı parayla lüks bir yaşam sürdüğünü anlatan Ahmet Sarı, önce 6 çocuğunu evlendirdiğini daha sonra da koyun ticareti yaptığını söyledi.

Parasının tükendiğini, bir süre sonra da maddi sıkıntı yaşamaya başladığını kaydeden Ahmet Sarı, eşinden de ayrıldığını ifade etti.


ŞİMDİ HUZUREVİNDE

Ailesine iyi bir hayat sunmak istediğini ve 50 yıl önce de güzel bir hayatı olduğunu, şimdi ise Denizli'deki bir huzurevinde yaşlılığını geçirmek zorunda kaldığını söyleyen Sarı, şöyle konuştu:

"Piyangoda bana 10 bin lira düştü. Tüm parayı ben almadım yani. O parayla hayvancılık yaptım. Koyun aldım. Aileme iyi bir hayat sunmak istedim. Daha sonraki yıllarda maalesef param bitti. Para da bitince geçimsizlikler olmaya başladı, eşimden boşandım. Hiç param kalmadı, bakıma muhtaç oldum. Torunum beni huzur evine getirdi. Bana dışarıda kimse bakmadı. Ben de 4 yıldır buradayım. Şimdi sadece yaşlılık parası alıyorum."

YILBAŞI BİLETİ ZENGİNİ YOKSULLUK İÇİNDE ÖLDÜ

Denizli’nin Sarayköy ilçesine bağlı Tırkaz köyünde 40 yıl önce Milli Piyango biletine büyük ikramiye çıkan Mehmet Sarıoğlu'nun hayatı da para yüzünden tepe taklak oldu.

Bir anda zengin olan Sarıoğlu, köyünde bir ev yaptı ancak, zamanla parası kalmayınca ona komşuları bakmaya başladı.


Yeşil kart sahibi Sarıoğlu, devletten aldığı yaşlılık maaşıyla geçimini sürdürürken kısa bir süre sonra evi yandı. Köylüler aralarında topladıkları paralarla evi tamir ettirdi. Kimsesi olmayan ve hiç evlenmeyen Sarıoğlu’nun Sarayköy Devlet Hastanesi’nde yapılan otopside donarak öldüğü belirlendi.

KIZI KAÇTI EŞİ TERK ETTİ

1984 yılında aldığı bilete 7 milyon lira isabet eden Orhan Ulusoy’un huzur içindeki hayatı ise ancak 3 sene sürebilmiş. İşleri ters gittiği için kızı evi terk etmiş. Oto yedek parça dükkânı bulunan ve minibüsçülükle uğraşan parayı soğan ve fasulye işine harcayan Ulusoy, üst üste 3 yıl istediği kazancı elde edemeyince iflas etti.

4'ü erkek 8 çocuğu olan Ulusoy, “Hiç rahat bir yaşantım olmadı; bir arkadaşım ‘bu para sana felaket getirir’ demişti, dediği çıktı. Bir kızım evi terk etmişti. Psikolojim alt üst olmuştu.” diyor.

MİLLİ PİYANGO BİLETİ ALDIĞINA BİN PİŞMAN

Edirne’de 11 yıl önce Milli Piyango’dan büyük ikramiyeyi kazanan Ayhan Yalçınkaya, zengin olduktan sonra bıraktığı memurluğuna dönmeye çalışıyor. Parayı bulunca hayatının değiştiğini belirten Ayhan Yalçınkaya, huzurunun bozulduğunu, kötü günler geçirdiğini ve Milli Piyango bileti aldığı için pişman olduğunu söylüyor.

YILBAŞI İKRAMİYE SEFASI BATIRDI

Evli ve 3 çocuk babası olan Nusrettin Çınar da piyangozedelerden. Kendisine 90'lı yılların başında Milli Piyango’dan o zamanın parasıyla 6 milyar lira çıktı. Önce yurt dışına giden Çınar, kendisine bir şehirlerarası otobüs şirketi kurdu. İşleri iyi gitmeyen Çınar, 1995 yılında iflas etti. Çınar yaşadığı olayları kendi ağzıyla şöyle özetledi:

“Sefa kısa sürdü. 70 milyon kişinin verdiği biletlerden bir iki kişi yararlanırsa böyle olur. Hepsinin ahı var üstünde, hayrı olmaz. Sonradan araştırdım, kimseye hayır getirmemiş.”

Şimdi işsiz olan ve emekliliğinin planlarını yapan Çınar, artık Milli Piyango bileti satın almıyor.

YILBAŞI İKRAMİYESİ TALİHLİSİ KENDİNİ ASTI

Son olarak yakın dönemden bir hikayeye göz atalım. Erzurumlu Ahmet Bayram'ın hayatı 2005 yılbaşında çeyrek biletine büyük ikramiyenin isabet etmesiyle bir anda değişti. Uzun süredir işsiz olan 9 çocuk babası Bayram, hemen ailesiyle birlikte Ankara'ya giderek 5 milyon liralık ikramiyenin 4'te biri olan 1 milyon 250 bin TL'sini aldı. Parasıyla ilk iş olarak kendisine peruk alan Bayram, İstanbul'a yerleştikten sonra eşini de boşadı. Kendisini gece hayatına veren Ahmet Bayram, bir süre sonra gece kulübünde tanıştığı bir kadınla evlendi. 5 aylık hamile olduğu öne sürülen bu kadından da bir çocuk bekleyen Bayram, bir akşam saatinde eski eşinin yaşadığı Pendik'teki eve gitti. Çok borcu olduğunu söyleyerek, eski eşinden, üzerine yaptırdığı gayrimenkulleri satarak parasını vermesini isteyen Bayram olumsuz yanıt aldı. Bir gece banyoya giren Bayram'dan uzun süre ses çıkmayınca büyük kızı kapıyı zorlayarak içeriye girdi. Babasının kalorifer borusuna asılı cesediyle karşılaştı. Ahmet Bayram kendi canına kıymıştı.

BÜYÜK İKRAMİYEYİ KAZANDI OĞLU ÖLDÜ

Milli Piyango’nun 1990 yılbaşı çekilişinde 1 milyar 250 milyon lira kazanan Adanalı Cem Postacı da para yüzünden felaket yaşayanlardan biri... 1996’da oğlunu trafik kazasında kaybeden Postacı, “Talih kuşu bize huzur değil, felaket getirdi” diyor.

Oğlunu kaybettikten sonra bir daha bilet almamaya karar veren talihli, kendisine çıkan paranın hayırlı olmadığını dile getiriyor. Kazandığı ikramiyeyle emlak işine giren Postacı, bir süre sonra iflas etmiş.

YUVAM DAĞILDI EŞİM TERKETTİ

İşlerinin bir dönem çok iyi gittiğini, hiç tanımadığı kişilerin akraba olarak karşısına çıktığını anlatan Postacı, şimdi kimsenin kendisine yardıma yanaşmadığını vurguluyor. Postacı, “Para mutluluk getirmiyor, yuvam dağıldı, toparlamak için varımı yoğumu harcadım. Eşim beni terk etti. Şimdi bir otomobilim, evim ve emekli maaşım var. Keşke o bileti almasaydım da o para çıkmasaydı.” diyor.