BIST 9.476
DOLAR 32,60
EURO 34,79
ALTIN 2.493,95
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

MHP'li Akşener'in en büyük korkusu

Özel hayatıyla gündeme pek gelmeyen Meral Akşener bu kez siyaseti bir kenara bıraktı ve evindeki Meral'i anlattı.

Abone ol

Meral Akşener, 18 yıldır aktif siyasetin içinde. Türkiye'nin ilk kadın İçişleri Bakanı. Gençliğinde ülkücü hareketin içinde olan Akşener, Tansu Çiller'in DYP'sinde şimşekleri üzerine çeken çıkışlarıyla hâlâ hafızalarda... Şimdilerde 'Fırtınalı günlerdi, hatalarım oldu' diyor. Geçtiğimiz dönem TBMM Başkanvekili olan Akşener, MHP'nin İstanbul 3'üncü bölgeden birinci sıradaki milletvekili adayı. 

Siyasetin güçlü ve korkusuz yüzlerinden biri olan Akşener'in en büyük korkularından biri ise deniz girmek... korkusunun nedeni ise deniz fobisi değil, paparazzi korkusu...

Özel hayatıyla gündeme pek gelmeyen Meral Akşener bu kez siyaseti bir kenara bıraktı ve evindeki Meral'i anlattı. Vatan gazetesinde yayımlanan o röportajdan öne çıkan satır başları...

KURALCI BİRİYİM

"Yakın çevremin tespitini söyleyim, ben kuralcı bir kişiliğim. İlişkilerde de kurallara özen gösteririm. Oğlumun en büyük şikâyeti programlı olmam. Ben bir hafta boyunca ne yapacağımı bilmek isterim, bunda bir şey yok ama ailemin de ne yapacağını bilmek isterim. Bu oğlum açısından sıkıcı bir durum. Oğlum hayatına müdahil olduğumu söylüyor. Anneliği abartmış durumdayım. Ben çok çocuk istedim. Ailemde hep geç doğum olurdu. 24 yaşında evlendim. Eşimle yaşıtız. Oğlumuz oldu. Birlikte büyüdük. Oğlum Fatih 29 yaşında."

ESKİ ÜLKÜCÜNÜN SOLCU KOCASI

Ülkücü kimliğiyle siyasete damgasını vuran Akşener'in eşi sıkı bir solcuymuş... Peki bu ilişki nasıl oldu da evliliğe evrildi... İşte Akşener'in yanıtı...

" Eşim komşu oğluydu. Ben de ülkücü gençlik içindeydim. Eşim 20 yaşına kadar solcuydu. O daha sonra bizim cenaha girdi. Eşim Antep'te Ortadoğu'da okuyordu. 1977'lerde solun içinde etnisiteye vurgu yapan bir yapı oluşmuştu, o dönemde eşim onlardan koptu. Sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde Makine Mühendisliği'nde okudu. Ben ise tam bir Anadolu kızıyım. Eşim toplantılara katılır. İlk yıllarda ailemi sakındım. Fırtınalı döneme denk düştüm. O dönemde ailemin zarar görmemesine özen gösterdim. Şahsi bir kavgam olmadı ama medya patronlarıyla da kavgalar ettik. Oğlumun ve eşimin haber değeri olan hareketleri olmadı. Oğlum üniversiteyi Fransa'da okudu. O 13 yaşındayken ben bakan oldum. Oğlum korumalarla gezse dikkat çekerdi. Oğlum hep yaşının çocuğu oldu. Üniversite mezunu bir anne babanın ekonomik değeri üzerinde bir değerde de yaşamadı. Eşim de elinde çantayla kredi peşinde koşsa, belediyelere girse haber değeri olurdu. "

KEDİSEVER KADIN

Komşularının kendisine 'kedisever' kadın adını taktığını da anlatan Akşener'in bu lakabı bakın nereden geliyor...

"Ben apartman hayatından geliyorum. Bizim mahallede karşımızda oturan hanımın 18 kedisi var. O evden iki kedi beni sahip seçti. Ben bu mahallede kendimin başka yönünü keşfettim, eskiden kucaklayamazdım hayvanları, şimdi dokunuyorum, kucağıma almaya başladım. Bu bana inanılmaz geldi. Geçen sene bu mahallede su sorunu oldu, elimde kova yokuş aşağı indim, çıktım. Geçenlerde kek yapacaktım, yumurtaları kırdım, un az kalmış, gidip komşudan istedim. Komşumun kayınvalidesi kapıyı açıp bana 'Aa kedi sever kadın gelmiş' dedi. Sokaklarda hayvanlara kötü davrananlara çok sinir oluyorum, onları hemen uyarıyorum."

TATİL YAPAMIYORUM...

MHP'nin güçlü ismi iyi bir siyasetçi olmasının yanı sıra iyi de bir yüzücü. Ancak denize girmeye korkuyor.... Nedeni ise paparazziler...

"Çok tatil yapamıyorum. Eskiden çok yapardım. Politika öncesinde 43 ülke gezdim. O zamanlar eşim çok çalışıyordu. Benim bir kadın arkadaşım vardı, onunla çok gezdim. İçimde kaldı, Moğolistan'dan trene binip Moskova'ya uzanmak istiyorum. Gemi yolculuğu da yapmadım, yapmak isterim. Birçok şehri gezdim, insanların davranışlarını, farklı kültürleri izlemeyi de çok severim. Çok iyi yüzerdim. Uzun zamandır giremiyorum, çünkü mayoyla fotoğrafım çekilir korkusu yaşıyorum. Çok zor bir durum bu. İstemem mayoyla fotoğraflarımın çekilmesini. Ben muhafazakâr bir aileden geliyorum. Ben gençliğimde de dikkat ederdim. Sportmen bir kişiliğim vardır. Uzun yıllar voleybol oynadım. Şimdi çok yürüyorum. "

BİRAZ DA SİYASET

Ergenekon süreci, siz darbeciler yargılanmalı diyordunuz, yelpazenin genişlemesi, sürecin uzaması ve son noktada Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tutuklanması, basılmamış bir kitabın toplantılması konusunda ise Akşener son derece net...

"Ergenekon'da sadece darbe yapmayı düşünmüş arkadaşlar var, bu arkadaşlar hayallerini gerçeğe taşıyamamış, bellerinde silah varken bunu yapmamışlar, sonra emekli olmuşlar, silahlar gitmiş, birden bu arkadaşların darbe hayalleri ortaya çıkmış ve bu arkadaşlarla ilgili kovuşturma başlamış. Buna itiraz edecek bir şey yok, süreç garip olsa da biraz. Güç eldeyken yapılamamış. Burada bir şey var. Vicdanlar açısından farklı bir durum. Bu davalar darbe ile ilgili alandan bakıldığında ikidar partisi taraftarı olan da, olmayan da destek aldı. Darbecilere karşı tutumu herkes destekledi. Ama bu eziyet halini aldı. Yargılama meselesi vicdanlarda soru işareti yarattı, şu aralar vicdanlarda mahkûm olma yolunda. Süreçte muhalif ses olarak görülen aydın ve gazeteciler artık ne varsa bu davalarla ilişkilendi ve başlama noktasından farklı noktalara gelindi. Arada dağlar kadar fark var. İktidar bu konuyu nasıl toparlayacağına bakıyor. Türkiye'de ABD izin vermedikçe kimse darbe yapamaz. Bugün böyle bir şey olmaz. Ama yarın Sam Amca 'darbe olsun' derse de olur."