Mevlana şekeri nasıl yapılır? Asıl adı şaşırttı
Mevlana şekeri Konya’nın en önemli sembollerinden biri. Ülkemiz için de oldukça değerli. Yumuşak dokusu, çekici görüntüsü ile yöresel lezzet, artık dünyaya ihraç edilliyor. Asıl adı peynir şekeri olan Mevlana şekeri nasıl yapılır?
Konya denince ilk akla gelenler arasında Mevlana şekeri de yer alıyor. Kendisine has tadı ile damak tadımıza hitap eden şeker, yöresel ürün olmaktan çıktı, sınırları da aştı. Konya’da etli ekmekten sonra en çok bilinen lezzetlerinden biri olan asıl adı peynir şekeri olan Mevlana şekeri, 70 üretim tesisinde günlük yaklaşık 100 ton üretiliyor. Şekerler, başta Arap ülkeleri olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Nijerya'ya ihraç ediliyor. Bakır kazanlarda 140 derecelik ısıyla şeker, su ve limon tuzundan üretilen Mevlana şeker, yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor.
Mevlana şekeri nasıl yapılır? Tüm şekerlerde olduğu gibi Mevlana şekerinde de işleme toz şeker ve su ile başlanıyor, bakır kazana atılan ikilide, püf nokta ise suyun şekerin üzerini kapatmasıdır. Aksi halde istenilen kıvam yakalanamaz ve sevilen tada ulaşılamaz, Su ve şeker 100 derece ısıda sık sık karıştırılarak belli bir kıvama getiriliyor, sıcaklığın içine limon tuzunun da eklenmesi ile karıştırma işi son buluyor.
Limon tuzunun şekerdeki görevinin ise şekerin mayalanmasını sağlamak olduğu biliniyor. Karışım şartlara bağlı kalınarak aşağı yukarı 140 dereceye kadar ısıtılıyor, 140 dereceye ulaşan şeker artık soğuma işlemine geçirilmeye hazırlanıyor, soğuk saç bir levha üzerinde soğuma işlemi yapılıyor, fakat yapılması gereken son bir işlem ise levhanın mısırözü yağı ile yağlanması işlemidir. Levha yağlanmaz ise şeker levhaya yapışır, kısa bir aşama olan soğumada 10 dakika kalan şeker, ağartma işlemi için özel makinesinin içerisine alınıyor. Yeterince ağartılan şeker, makinelerle kesilmeye alınıyor ve paketlenerek satılıyor
Konya Pastacılar Odası Başkanı Kadir Kağnıcıoğlu, mevlana şekeriyle ilgili bilinmeyenleri anlattı. Mevlana şekerinin Konya’nın önemli simgelerinden bir olduğunu ifade eden Kağnıcıoğlu şunları söyledi: