BIST 9.080
DOLAR 32,36
EURO 34,96
ALTIN 2.325,19

MERCEDES E SERİSİ Test Sürüşü

Mercedes E serisi modelleri ile geleceğin teknolojisini yakından tanıma fırsatı buldum.

Geçen hafta Mercedes’in E serisi modelleri ile Tekirdağ’da ki Arcadia üzüm bağlarına kısa bir seyahat gerçekleştirdik. Sedan, Coupe, Cabriolet ve All Terrain modellerinin yanında E serisinin 25. Yılına özel üretilen Cabriolet modelini de kullanma fırsatı bulduk.

Özcan Arca ve kızı Zeynep Arca’nın 2001 yılında satın alarak 3000 e yakın toprak analiziyle hayata geçirdikleri Arcadia üzüm bağlarında Türkiye’de ilk kez şeker ilavesiz tatlı şarap üretiliyor. Bu bağlar yine Türkiye’de ilk kez makine ile dikilmiş. Bağların arasında bozuk yollarda dolaşmak için Türkiye’ye yeni gelen All Terrain modelini tercih ettim. 4 tekerlekten çekiş sistemli bu station wagon sahip olduğu muhteşem konforundan biraz olsun ödün vermeden zemin şartlarına göre kendisini uyarlayarak sürüşe devam ediyor. Havalı süspansiyonların yükselebiliyor olması da işimi kolaylaştırıyor.

9 farklı üzüm çeşidinin yetiştiği bu bağlara kısmı de olsa geleceğin teknolojisi otonom sürüşle ulaştım. Kısmi çünkü tam otonom sürüşe yasal olarak izin verilmediği gibi henüz yol şartları da bu tür seyahatler için çok uygun değil. Çünkü otonom sürüşte sistem otomobilin etrafındaki sensörlerle yoldaki şeritleri algılayarak şeridinde kalıyor. Bu şeritler tüm yollarda aynı okunabilirlikte olmadığı için sistem kesintisiz algılayamıyor henüz. Ama bu gelişmekte olan teknoloji şu an bile hayatı kolaylaştırıyor. Özellikle İstanbul’a girişte kullandığım E 220d 4 matik sedan otomobille trafiğe girdiğimde benim için stres değil konfor başladı Çünkü otomobil hem şeritte kalıyor yani viraj geldiğinde dahi direksiyona müdahale ederek virajı kendisi alıyor hem de önünde ve arkasında ki araçları ve mesafeyi algılayarak olası çarpışma durumuna göre sensörler yardımıyla hızını ve mesafesini ayarlıyor. Gerekirse fren yapıyor ve ya duruyor. Tüm bunlar için elinizin sürekli direksiyonda olmasına ya da gaz ve fren pedallarına basmanız gerekmiyor. Bu sistemin şu an sizden istediği her an sürüşe müdahale etmeye hazır olmanız. Bunu garantilemek için elinizin direksiyonda olmasını istiyor. Belirli bir süre direksiyona dokunmadığınızda sizi önce görsel sonra sesli uyarıyor. Eğer direksiyona yine dokunmazsanız ve sisteme kontrolün sizde olduğunu hissettirmezseniz sistem sinyalleri yakarak otomobilin hızını düşürüyor ve sonunda otomobili durduruyor.

Kullanmaktan en çok keyif aldığım model açıkçası Coupe oldu. Sebebi tabiki büyük oranda sportif sürüş . Ancak sportif sürüşle birlikte konforundan uzun yolda dahi ödün vermemesi de diğer bir sebep. Ayrıca E serisi Coupe arka kısımda birçok sedan otomobil kadar rahat ve geniş bir alan sunuyor bunu da ayrıca belirtmek gerek.

.

Bir diğer aklımdan çıkmayacak olan model ise Cabriolet. Güzel havadan dolayı üstünü açarak dolaştığım otomobilde aklımda kalan öncelikli detay ise müzik sistemi. Burmester yüksek kalite ses sisteminin ne denli net ve duru bir şekilde sesi öne ve arkaya ilettiğini diğer modellerde deneyimlemiştim. Ama beni şaşırtan otomobilin üstü açıkken de aynı kalitede müzik dinleyebiliyor olmamdı. Yani otomobil üstü açıkken de o ayrıcalıklı izole edilmiş ortamdan uzaklaşmıyor. Ayrıca bu otomobilde arka kısım Coupe’de olduğu gibi rahat hatta çok daha rahat. Ayrıca E serisinin 25.ci yılına özel olarak bir Cabriolet üretildi. Bu versiyonda bordo fitilli bej rengi döşeme bulunuyor. Ve bu döşemede 25.yıla özel detaylar var. Otomobil 20 saniyede açılıp kapanana akustik tenteye sahip. Bu tente rüzgar gürültüsünü iç kısıma vermediği gibi yaz kış ısı yalıtımı konusunda da çok başarılı. Gittiğimiz rotadaki gündüz gece sıcaklık farkından dolayı birazda olsa deneyimleme şansım oldu.

E serisinin konfor ve kalitesine diyecek yok yani anlatmak zaten zor deneyimlemek gerekiyor. Bunun yanında sahip olduğu teknoloji hayatoı kolaylaştırmak hatta eğlenceli kılmak üzere geliştirilmiş. Apple Car play ve Android Auto uyumlu sistem ayrıca akıllı telefonunuzdaki spotfy gibi uygulamaları kullanmanıza izin veriyor. Ayrıca otomobile dışarıdan bağlanabildiğiniz sistemle telefonunuz yanınızda olmasa bile herhangi internet bağlantısı olan bir cihazla otomobilinize bağlanabiliyorsunuz yanından veya uzağından. Bir diğer bahsetmek istediğim özellik ise otomobili dışarıdan park etmek. Yani otomobilden iniyor ve cep telefonunuzdaki bir uygulamadan otomobilin kendi kendisini park etmesini sağlayabiliyorsunuz. Bunu izlemek ve otomobilin ayrı bir kişilik sahibi olduğunu düşünmek çok eğlenceli.