Mustafa Kemal Paşa’ya bağlı Kabul Baba köyü etrafındaki ormanlarda açılan maden ocakları altı yüz yıllık tarihi köyün hemen yanına kadar gelmiş durumda.
Abone olYeşilliği ile ünlü Bursa’nın meşe, gürgen, kestane ağaçları ile kaplı dağları artık eski yeşilliğine sahip değil. Bursa’nın özellikle Mustafa Kemal paşa ilçesine bağlı köylerin ormanlarla kaplı dağlarında mermer ocaklarının açtığı alanlar beyaz bir leke gibi duruyor. Orman köylüleri ise daha önce ormandan kestikleri bir ağacın hesabını ormancılara verdikleri günleri hatırlarken, büyük iş makinelerinin açtıkları mermer madenlerini ve bu madenlere açılan yollar yüzünden kesilen binlerce ağacı şaşkınlıkla izliyorlar.
Altı Yüz Yıllık Köy Mermer Ocaklarının İşgalinde
Sadık Güleç'in haberine göre Mustafa Kemal Paşa’ya bağlı Kabul Baba köyü etrafındaki ormanlarda açılan maden ocakları altı yüz yıllık tarihi köyün hemen yanına kadar gelmiş durumda. Köyün mezarlığının hemen dibinde açılan son mermer madeni toprağın metrelerce altına inmiş. Köyün tarihi mezarlığı mermer ocağına kayma tehlikesi yaşıyor. Köyün etrafında açılan ocaklar yüzünden köyün su kaynakları artık beyaz bir çamur halinde akıyor.
Bu Nasıl İş Başbakan
Bu köyde yaşayan yetmiş yaşındaki Medine Şavk’da doğup büyüdüğü köyün bu duruma düşmesine sessiz kalmayanlardan. Çeşitli çevre örgütlerinin köyde mermer ocağına karşı yaptığı toplantıya katılıp bir çift laf da o söylüyor. Söyledikleri tarihi Osmanlı’nın kuruluşuna dayanan bu köyün yok olmasına bir isyan; “Bu iş bizi mahvetti. Köyümüzün içinden, 60 tonluk araçlara 120 ton taş yükleyip geçiyorlar. Evlerimiz zangır, zangır titriyor. Köy yerinde bile balkonumuza veya evimizin önüne araçların yarattığı tozdan çamaşırlarımızı dahi seremez olduk. Hayvanlarımıza su bulamıyoruz. Yasalar çıkartıyorsunuz, bu yasalara dayanarak bilmediğimiz kişiler köyümüzün tepesine işletmeler açarak devasa makinelerle dağımızı, suyumuzu, arazilerimizi pervasızca yok ediyorlar. Bu nasıl iştir başbakan? Bu katliama dur deyin lütfen.”
Uluabat Gölü Tehdit Altında
Mermer ocakları yalnızca orman köylülerinin arazilerini tahrip etmiyor. Ocakların çökertme havuzlarından derelere dökülen atık sular Kirmastı çayına akıyor. Ardından ocaklardan çıkan toprak ve mermer tozu koruma altındaki Uluabat gölüne dökülüyor. Uzmanlar ise gölün tabanının ocaklardan gelen suyla taşınan toprak yüzünden üç metre kadar yükseldiğini belirtiyor. Bu ise yağış dönemlerinde su baskınlarına yol açıyor. Yine Kirmastı çayı ile sulanan Türkiye’nin en verimli ovalarından Mustafa Kemalpaşa ovasındaki tarlalarda yoğun bir kirliliğe yol açıyor.
ÖNCEKİ HABERLER
