BIST 9.774
DOLAR 32,52
EURO 34,87
ALTIN 2.431,30

Mazereti çok olanlarla mazereti yok olanlar…

Çok önemli bir şey öğrendim bugüne girerken. Ve bu öğrendiğim şey bu yazıyı yazmama vesile oldu.

Gülmüyor yüzüm hayat zor oldu      
Güller susuz kurudu soldu 
Tövbe ettim gene bozuldu, yüreğim yanar 
Mazeretim var asabiyim ben 

Eskidim belki, gönül yoruldu 
Âşık oldum, soru soruldu 
Affet beni kırdım istemeden, yüreğim yanar 
Mazeretim var asabiyim ben 

Boş laf bunlar hepsi bahane 
Hâlim ne kötü ne şahane 
Nedir bu böyle aynı hikâye 
Suç kimde neden böyle 
Üzdün yeter üstüme varma 
Soru sorma biliyorsun mazeretim var 
Boş konuşma görüyorsun asabiyim ben…

Bayram öncesi yazıma şarkı sözleri ile başlamayı seçtim. Merkeze nefsimi oturtup mırıldanma ile birlikte kaleme aldım.

Mazhar-Fuat-Özkan üçlüsünün sevilen şarkısı “Mazeretim Var” bazılarımızın hayatında bir şarkı olmanın çok ötesinde.

İnsanların kahir ekseriyeti hayattaki başarısızlıkları karşısında hep bir mazeret bulma yoluna giderler. “Gözümden kaçmış, dikkat etmemişim. Ben beceremem, param yok…”

Bu mazeret listesine ekleyebilecek o kadar çok şeyimiz var ki…

Mazeret listemiz bizi hayatta başarabileceğimiz birçok şeyden mahrum bırakıyor.

Ama mazeretleri sonucu mahrum olmayanlar da var aramızda.

En önemlisi onlar gerçekten mazeret sahibi.

Ama mazeretlerinin arkasına sığınmıyorlar.

Ben yapamam, mazeretim var demiyorlar.

İşte onlardan birisi Sümeyye Boyacı…

Doğuştan iki kolu yok.

Tam bir mazeret sahibi yani.

Ama o bu durumunu asla bir mazeret sebebi yapmıyor.

Sümeyye Boyacı'nın hikâyesi 5 Şubat 2003'te Eskişehir'de başlıyor.

Boyacı, iki kolu olmadan ve kalça kemiği çıkık bir şekilde dünyaya gelir.

Henüz 6 yaşındayken ayaklarını eli gibi kullanmaya başlar.

Merkezi Rusya'da bulunan Spikvakov Vakfı'nın önerisiyle Türkçe‘ye çevrilen Rus masalların resimlerini ayaklarıyla çizer.

Bir gün akvaryumdaki balıkları izlerken yüzmeye karar verir.

Yüzmek için kollara ihtiyacı olmadığını o an anlamıştır.

“Balıkların da kolları yok” diyerek yüzme sporuna başlar.

Sümeyye 2016'da yani daha 13 yaşındayken Berlin'deki 30. Uluslararası Alman Şampiyonası'nda yarışır.

2016'da katıldığı Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrinde gerçekleşen Yaz Paralimpik Olimpiyatları'ndan ödülsüz döner.

Ama mazeretlerin ardına sığınmaz Sümeyye…

Yarışmaya devam eder, 2017’de İtalya Liguria'da düzenlenen 2017 Avrupa Para Gençlik Oyunları'na katılır ve 50 m Backstroke S1-5 etkinliğinde bronz madalya kazanır.

Boyacı, bu yıl İrlanda Cumhuriyeti'nin başkenti Dublin'de düzenlenen 2018 Avrupa Paralimpik Yüzme Şampiyonası'nda da dünya şampiyonu olur…

Mazeretlerin ardına sığınmayan Sümeyye daha 15 yaşında dünya çapında bir başarıya imza atar.

Oysa mazereti olmadığı halde mazeretlerin ardına sığınanlar ne yapar?

Hiçbir şey…

Onların hayatta yapabilecekleri hiçbir şey yoktur.

Çünkü Allah (c.c.) mazeretlerin ardına sığınanlara değil çalışanlara vermektedir.

Bu kim olursa olsun fark etmez.

İster sağlam bir insan olsun isterse engelli bir insan olsun…

Yeter ki mazeretlerin ardına sığınılmasın…

Şahit olduğumuz bugün bayram öncesi arife günü. Ve incelendiğinde bütün bahanelerin ve mazeretlerin arkasına sığınarak işlenen hata ve günahların ve başarısızlıkların kefaret günü.

“Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek yılın günahlarına kefaret olur.” Hadis-i Şerifi ışığında bugünün kıymetini bilerek mazeretleri sonuç olarak belirlediğimiz hata ve günahlarımızdan sıyrılma günü.

Çok önemli bir şey öğrendim bugüne girerken. Ve bu öğrendiğim şey bu yazıyı yazmama vesile oldu.

“Allah kullarını affetmek için bahane arar” sözü mazeret ve bahanelerin arkasına sığınmamızı aklıma getirdi.

Af için aranan bu “bahane”ye sığınmak yerine kendi ürettiğimiz “bahane-mazeret”lerin arkasına sığınmayalım.

Kurban bayramınızı tebrik ediyorum.

SOSYAL MEDYA TAKİP 

twitter.com/msbeser

facebook.com/msbeser