BIST 9.645
DOLAR 32,59
EURO 34,82
ALTIN 2.423,10
HABER /  GÜNCEL

Mahkeme önünde acı tesadüf

İstanbul'da 10 Ekim 2016'da oynanan Beşiktaş-Bursaspor karşılaşmasının ardından Vodafone Park çevresinde gerçekleştirilen ve 39'u emniyet mensubu 46 kişinin şehit edildiği, 243 kişinin de yaralandığı terör saldırısına ilişkin 10 sanığın yargılandığı davada, müştekiler dinlenildi.

Abone ol

İstanbul'da 10 Ekim 2016'da oynanan Beşiktaş-Bursaspor karşılaşmasının ardından Vodafone Park çevresinde gerçekleştirilen ve 39'u emniyet mensubu 46 kişinin şehit edildiği, 243 kişinin de yaralandığı terör saldırısına ilişkin 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. Olayda şehit düşen polis memuru Hamit Şahin'in adının üzerinde bulunduğu TOMA aracının adliye binası önünde bekletilmesi dikkat çekti.

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu 7 sanığa iki ayrı cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle bağlanıldı. Duruşmada, çok sayıda şehit yakını, müşteki ve avukat da hazır bulundu.

Duruşmada beyanları alınan müştekiler, sanıkların idam edilmesini istediklerini dile getirirken, bazı müştekiler, olayda ihmali olan polis amirlerinden şüphelendiklerini söyleyerek bu kişilerin de soruşturulmasını talep etti.

Patlama sırasında Kadıköy-Taksim minibüsünde olduğunu anlatan müşteki Nilgin Emek, yanında arkadaşlarının öldüğünü, kendisinin de ağır yaralandığını kaydetti. Emek, tedavisi nedeniyle bir yıl okuldan geri kaldığını söyleyerek, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.

NİYE BU KADAR POLİS VARDI

Müşteki polis memuru Mehmet Ali Kesen de normalde Akatlar'da görevli olduğunu, olay günü stat çevresinde Çevik Kuvvet olarak görevlendirildiğini anlattı. Müşteki Kesen, "Herkesin ağzında tek bir laf vardı. 'Niye bu kadar polis görevlendirildi?' Ben Bursaspor araçlarının oradaydım. İşin içinde bir sıkıntı var ama ne olduğunu bilmiyoruz. Normalde maçtan sonra o kadar beklemedik ama o gün epey bekletildik. Şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.

Müşteki Yunus Önay ise normalde Küçükçekmece'de görevli olduğunu ve o gün stat çevresinde Çevik Kuvvet'de destek olarak görevlendirildiğini belirtti.

Önay, "Maç bitti. Önce Beşiktaş taraftarları çıkarıldı. Sonra Bursaspor taraftarı tahliye edildi. Bu derece önlem alındığını ilk defa gördüm. Taraftar dağıldıktan sonra trafik açıldı. İlk geçen 4. ya da 5. araçta patlama oldu. Sağ ayağımdan yaralandım. 6 ay üstüne basamadım" diye konuştu.

EN AĞIR CEZA VERİLDİN

Olayda şehit olan eşiyle aynı şubede görev yaptığını anlatan polis memuru Çiğdem Dalgılıç ise şunları anlattı: "Normalde eşim o gün izinliydi. Göreve çağırdılar. Yadırgamadık, bu genelde olağan bir şey. Çocuğumla şubeye gidip çalıştıktan sonra bir akrabamın evine gittim. Bütün WhatsApp polis gruplarında varım. Motosiklet gruplarından patlamaya ilişkin fotoğraflar gelmeye başladı. Eşimi aradım, ulaşamadım. Amirleri aradım. Önce eşimin iyi olduğunu söylediler. Sonra bana cevap vermemeye başladılar. Durumun vahametini anladım. Normal şartlarda eşim maç görevinden sonra erken gelir. Ben bunun hesabını çok yaptım. Saldırıyı TAK/PKK üstlendi deniyor ama bu işte FETÖ bağlantısı var mı? İçimizde hainler var, ihraçlar sürüyor. Sanıkların ve tırnak ucu kadar zafiyeti olanların bulunarak en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum."

İDAM EDİLSİNLER

Şehit polis memuru Mehmet Zengin'in annesi Birsen Zengin de oğlunun olay tarihinde 6 aylık polis olduğunu belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin ekmeğini yiyen bu hainler, askeri, polisi arkadan kalleşçe vurdular. 1 maç için 46 tane fidan öldü. Hiç mi evladınız yok hainler! Hepsi idam edilsin." dedi.

Müşteki beyanlarının tamamlanmasının ardından tanık Mehmet Şirin Bayrak'ın ifadesi alındı. Sanıkların bir kısmını tanıdığını, sanık Tufan Beyhan'ın da komşusu olduğunu belirten Şirin, "Bağcılar'da oturuyorum. Orada sık sık olaylar çıkıyor. O dönem de Demirtaş ile ilgili bir şeyler vardı. O gün ve o günden önceki süreçlerde Tufan'ı fazla görmedim. Tufan tekstil işinde çalışıyordu. Tufan'ın gözaltında olduğunu da çok sonradan öğrendim" ifadelerini kullandı.

Mehmet Şirin, "Patlamada kullanılan araç Tufan Beyhan'ın üzerine kayıtlı. Tufan'ın bu aracı alacak gücü var mıydı?" sorusunda, "Araba alacak gücü yoktu" diye yanıt verdi.

Duruşmada söz alan bir müşteki avukatı, "Olayda ihmali olduğunu düşündüğümüz emniyet görevlilerinin burada dinlenilmesini, FETÖ ile bağlantılarının olup olmadığının araştırılmasını istiyoruz. O gün orada kaç tane polis görevlendirildiği emniyetten sorulsun. Polislerin bekletilmesi ve trafiğin açılması emirlerini verenlerin kim olduğu araştırılsın" diye konuştu.

Taleplere ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, müştekilerin katılma taleplerinin kabul edilmesini, tutuklu sanıkların ise bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.