BIST 9.699
DOLAR 32,51
EURO 34,91
ALTIN 2.451,95
HABER /  MEDYA

Porno sorusuyla şok olan STV temsilcisi konuştu

Samanyolu Yayın Grubu Ankara temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu dün gece yaşananları İnternethaber'e anlattı.

Abone ol

NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu'na twitter yasağıyla ilgili ailesinden örnek verince tepkilere neden oldu.

Ulaştırma Bakanı'nın şok porno sorusundan sonra yayın sırasında stüdyoda bulunan gazeteci meslektaşlarından destek gören Abdulkadiroğlu'na Twitter'dan da destek yağdı.

Yaşananlardan sonra suskunluğunu İnternethaber'e bozan Abdulkadiroğlu, tüm bu yaşananlar için "keşke yaşanmasaydı" dedi.

İşte Abdullah Abdulkadiroğlu'nun İnternethaber'den Nesrin Yılmaz'a yaptığı açıklama:

İLK CÜMLESİYLE BENİ HEDEF ALDI

"Bakanın canlı yayına bağlanması son derece normal bir durum, çünkü Ulaştırma Bakanlığı'nın konusuyla ilgili olan twitter yasağı konuşuluyordu. Ama bakanın direkt olarak ilk cümlesinde beni hedef alıp ve tabi ki son derece de ahlak dışı bir benzetmeyle, eşim ya da kız kardeşim ya da kızım üzerinden meseleyi kişiselleştirip, "size çok özel bir soru soracağım" diyerek soru sorması, o anda sadece beni değil stüdyoda bulunan diğer arkadaşları da çok şaşırttı ve ortam bir anda buz kesti."

BAKAN'IN CANLI YAYINDAKİ PORNO SORUSU NEYDİ?

CNN Türk'teki programa bağlanan bakan Twitter yasağını savunurken şöyle bir soru yöneltti;

"Çok özel bir soru sormak istiyorum. Eğer evliyse, kendi eşinin adı ve soyadı kullanılarak, evli değilse kız kardeşinin adı ve soyadı kullanarak twitter hesabı açılarak bu hesaba pornografik görüntüler konulsa. Daha sonra da bu görüntüler üzerine eşinin ya da kız kardeşinin ismi yazılsa kendisi nasıl karşılar acaba?" .


"KEŞKE BAĞLANMASAYDINIZ" DEDİM

Böyle bir üsluba ve böyle bir nezaketsiz yaklaşıma nasıl cevap vermem gerekir diye düşündüm ve bakanın sözünü bitirmesini bekledim. Ben vereceğim cevapları söylemeyi kafamdan geçirirken, sağ olsun Hüseyin Yayman araya girerek bakanın üslubunu eleştirdi ve daha sonra kendisine bu sözlerin yakışmadığını, kendisine yakıştıramadığımı, "keşke bu yayına hiç bağlanmamış olsaydınız" diyerek belirttim."

BAŞBAKANIN NEFRET DİLİ BAKANLARI ÜZERİNDE DE ETKİLİ OLUYOR

"Daha farklı bir cevap veremezdim diye düşünüyorum. Ayrıca son günlerde Türkiye'de siyasetin, özellikle iktidar kanadının, dili gerçekten çok sert. Hiç bir dönem kendi insanlarına bu kadar hakaretamiz, bu kadar ağır sözlerin meydanlarda söylendiği bir dönem herhalde yaşanmamıştır. Kendi ülkesinin insanlarını sürekli ötekileştiren, farklı kutuplara ayırıp, kendisini destekleyenler hariç herkesi karşıda konumlandıran Başbakan'ın, bu nefret, ötekileştirici, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı söylemi zannediyorum ki bakanları üzerinde etkili oluyor."

LÜTFÜ ELVAN'IN NEZAKETİYLE BİLİRDİM

"Lütfü Elvan nezaketiyle bildiğim bir insandır. Ama hakikaten dün geceki üslubu beni çok şaşırttı. Açıkçası ülkemizin bir bakanı bu sözleri söylediği için çok üzüldüm. Verdiği örneğin, bırakın bir gazeteciyi, hiç kimseye verilemeyecek bir örnek olduğunu düşünüyorum. Böyle ahlak dışı ifadelerle, hiç kimsenin kabul etmeyeceği şekilde örneklendirmesininden dolayı çok üzüntü duydum ve kendisine bu üslubu yakıştıramadığımı söyledim."

"Sanıyorum kendisi de daha sonra ifadelerinden dolayı üzüntü duymuş olacak ki bir kaç kere özür dilemek durumunda kaldı, keşke böyle bir şey yaşanmasaydı."

BU MÜTECAVİZ SÖZLERİ HAK ETMEDİM

"Samanyolu Yayın Grubu'nun temsilcisi olmam sebebiyle bakan beni dinledikten sonra benim sözlerimi daha farklı bir şekilde algılamış ve daha farklı bir gözle değerlendirmiş olabilir. Bunun üzerine belki, özellikle benim yapmış olduğum, Twitter'ın yasaklanması ile ilgili açıklamalar noktasında bana karşı özellikle bir cevap vermek için de bağlanmış olabilir ama şunu söylemeliyim ki; ben bakanın izlediğini söylediğini ve bana bu yakışıksız yakıştırmada bulunduğu , bu mütecaviz sözleri hak etmediğimi düşünüyorum."

DÜNYADA DEMOKRASİSİ SORGULANIR BİR ÜLKE HALİNE GELDİK

"Ben Türkiye'nin uluslararası imajının zedelenmemesi için duyarlılığımı ortaya koydum. Toplumdaki hemen herkesin de ortaya koyduğu budur. Twitter artık uluslararası alanda bir mecradır, ve bu mecranın ülkemizde bu şekilde kapatılmış olması Türkiye'ye çok ciddi zararlar vermiştir. Twitter kapatılmadan önce twitterla daha fazla irtibat kurulmaya çalışılsaydı, twitter sizinle görüşmiyorsa siz twitter'la görüşmek için bütün yolları defalarca  denesydiniz. Türkiye'nin imajının zedelenmesine değer miydi? Bakın günlerdir dünyanın her tarafında Türkiye'de twitter'ın kapatıldığı konuşuluyor ve Türkiye artık dünya listesinde demokrasisi, ifade özgürlüğü sorgulanır bir ülke haline geldi. Bütün bunlara değer miydi, daha fazla çaba sarfedilseydi, gerekiyorsa Amerika'ya bir ekip gönderilseydi, twitter'la daha farklı şekilde görüşülseydi."