BIST 9.645
DOLAR 32,55
EURO 34,88
ALTIN 2.434,12
HABER /  POLİTİKA  /  HDP

Leyla Zana yemin krizinde bir yol daha var!

Leyla Zana'nın yemin krizi gündemdeki yerini koruyor. Bir daha yemin etmeyeceğini açıklayan Leyla Zana, milletvekilliğini korumak için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak mı?

Abone ol

Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya, HDP Milletvekili Leyla Zana'nın yemin krizini bugünkü köşesine taşıdı.

"Zana böyle sürdürür mü?" başlıklı bugünkü yazısında Sarıkaya, Leyla Zana'nın Anayasa Mahkemesi'ne başvuru hakkı olduğunu yazdı. 

Yazısına, 

- HDP Kars Milletvekili Leyla Zana, yemin konusundaki ısrarını sürdürebilir mi? 

-Milletvekili sıfatını kazanmış olarak, yemin etmeden dönem sonuna kadar gidebilir mi?

-Yoksa, milletvekili olmuş ancak "göreve başlama hakkını" elde edememiş Meclis üyeleri hakkında bir yaptırım var mı?

sorularıyla başlayan Sarıkaya, yemin krizi ve Anayasa Mahkemesi sürecine ilişkin şunları kaleme aldı:

"... Meclis üyeleriyle ilgili konuları 80-86 arasındaki 7 maddede düzenlemiş Anayasa... 

Anayasa'nın "ant içme" başlığı altındaki 81. maddesi, "TBMM üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde ant içerler" diyor, altında da Zana'nın "Türk milleti" yerine "Türkiye milleti" diye okuduğu yemin metnine yer veriyor. Zana, bu metni tam okumadığı için milletvekili haklarına erişmiş olmasına karşın, "göreve başlamış" kabul edilmedi. Dolayısıyla yemin etmediği sürece, kanun teklifi veremez, başka teklife imza koyamaz, oy kullanamaz; yasama faaliyetlerine katılamaz.
Üstelik yemin hükmü, 1982 Anayasası ile getirilmiş değil; ekleme veya çıkarmalar yapılmış olsa da 1876 Kanuni Esasi; 1924; 1961 anayasalarında da yer alıyor.

                                                                                  1 AYDA 5 OTURUM

                                                            Gelelim işin asıl yanına...

Milletvekillerinin devamsızlığında hoşgörülü tutum sergileyen başkanlık divanı, Zana için bu maddeyi çalıştırır mı?

 Yemin etmediği için milletvekili olarak göreve başlayamayan Leyla Zana, Meclis çalışmalarına da katılmamış sayılır mı?  Yemin etmemiş milletvekilinin çalışmalara katılmış sayılıp sayılmayacağına dair bir hüküm Anayasa'da bulunmuyor. Bununla birlikte "Milletvekilliğinin düşmesi" başlığı altındaki 84. maddenin 4. fıkrasına şu koşulu koyuyor:

"Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlığınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir..."

AYM KARAR VERİR

Anayasa bu noktada bitirmiyor, 85.  maddesiyle, "üyeliği düşürülen milletvekili veya bir başka milletvekiline, 7 gün içinde Anayasa'ya, kanuna ve içtüzüğe aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açma hakkını" veriyor.  Anayasa Mahkemesi'nin "iptal işlemini 15 gün içinde kesin karara bağlamasını" da maddeyle şart koşuyor.

Milletvekillerinin devamsızlığında hoşgörülü tutum sergileyen başkanlık divanı, Zana için bu maddeyi çalıştırır mı?

MİTHAT SANCAR: Madem yemin geçersizdi de 2011 ve 7 Haziran'da da Zana aynı şekilde yemin etti, onlar neden geçerli sayıldı?

Anayasa hukukçusu Doç. Dr. Ozan Ergül, soruma 2011'de seçilip gelen Meclis'te tutuklu milletvekillerinin yemin etmesi engellendiği günlerde Başbakan olan Erdoğan'ın, "Yemin etmezseniz biz de üyeliğinizi düşürürüz" söylemini anımsatıp ekledi:

"Ergenekon tutuklusu milletvekillerinin çalışmaya gelememesinin gerekçesi vardı. Ama burada öyle durum yok. Arzu edilmez, ama Meclis üyeliği düşebilir, Anayasa Mahkemesi de bunu itiraz halinde kesin karara bağlar..."

'AYNISINI 2 KEZ YAPTI'

HDP'nin hukukçu milletvekili Prof. Dr. Mithat Sancar ise konuya farklı açıdan yaklaştı:

"Madem yemin geçersizdi de 2011 ve 7 Haziran'da da Zana aynı şekilde yemin etti, onlar neden geçerli sayıldı? O gün kimse itiraz etmedi, parlamento teamülünün oluşmasına olanak tanındı.
Onlar nasıl kabul olmuşsa bu da kabul olmuştur."

Hükümet kuruluşundan seçim hükümetine kadar ilklerine tanıklık edilen Meclis, yemininde yeni bir ilki yarattı. Çözümü de genel kurulda olmazsa Anayasa Mahkemesi'ne kaldı.