BIST 9.080
DOLAR 32,36
EURO 34,96
ALTIN 2.324,88

Kutup ayısının eğitim sistemine iletisi!

Uygulanan müfredat içeriğinin yetersiz olduğundan, Osmanlı’yı bekleyen sonun bizim için de geçerli olabileceği endişelerimi dile getirmiştim.

Daha önceki bir yazımda son zaman Osmanlı’da uygulanan eğitim sistemine değinmiş, Osmanlı’da okutulan müfredatın devlet düşmanı bireyler yetiştirdiğinden ve Osmanlı’nın sonunu getiren kişilerin de bu okullardan mezun olanlar olduğundan bahsetmiştim.

Günümüzde ülkemizde uygulanan müfredat içeriğinin de yetersiz olduğundan, Osmanlı’yı bekleyen sonun bizim için de geçerli olabileceği endişelerimi dile getirmiştim.

Geçtiğimiz günlerde bu endişelerimi haklı çıkaran bir gelişme yaşandı. The Times Higher Education tarafından hazırlanan Dünyanın En iyi Üniversiteleri 2016-2017 listesi açıklandı.

Maalesef ilk 300 üniversite arasında Türkiye’den bir okul yok. Türk üniversiteleri 300. sıradan sonra listeye girmiş. İlk 1000 üniversite arasında ise sadece 18 üniversitemiz var. Bir önceki yıla göre bir gerileme söz konusu…

Evet ülkemizde çok güzel şeyler yapılıyor. Gerek ulaşım, gerek sağlık gerekse iletişim alanında büyük projeler hayata geçiriliyor.

Ama eğitim ve kültür konusunda da aynı mesafeler alınmadığı sürece geleceğimiz asla parlak değil.

Devlet büyüklerimiz bu konuya ivedilikle el atmalı, diğer alanlardaki başarıyı eğitim ve kültür alanında da hayata geçirmelidirler.

SADECE ÜNİVERSİTELER Mİ?

Ben üniversitelerle ilgili bu gelişme üzerine endişelerimi dile getirirken bu duruma adeta tüy diken bir gelişme daha yaşandı.

Ortaokullarda okutulması talim terbiye kurulunca da onaylanmış bir kitapta yer alan bir karikatür adeta eğitimin içine kan doğradı. Kitapta yer alan bir karikatür argo tabir edilen bir hareket içeriyor ve öğrencilerden bu karikatürü yorumlamaları isteniyor.

Argo bir ifade içeren karikatür o kitaba nasıl giriyor, haydi girdi diyelim talim terbiye kurulu tarafından nasıl onaylanıyor?

Onca insan bu büyük hatayı nasıl olur da fark edemez?

Karikatürü çizen sanatçının yaptığı açıklama ise yok artık dedirtecek cinsten.

Diyor ki: “Eğer bana sorsalardı ben onlara bu karikatürü kitaba koymanın uygun olmayacağını söylerdim.” Yani eser sahibine haber dahi verilmemiş…

Nerde emeğe saygı, nerde kul hakkı…

Velhasıl kelam eğitim ve kültür konusunu nereden tutsak elimizde kalıyor. Eğitim ve kültür sistemimiz adeta tel tel dökülüyor…

Eğer bu konuya bir an önce millet ve devlet olarak çözüm bulamazsak vay halimize…

SORUN NEREDE?

Ülke olarak son yıllarda birçok alanda güzel işler yaptık. Sağlık, ulaşım, ve toplumu ilgilendiren terör gibi olaylarda ve birçok alanda büyük mesafeler kat ettik.

Siyasi olarak yedi düvele karşı verilen mücadele ile dünya devlerine boyun eğmedik. Boyun eğmemekle kalmadık boylarının ölçüsünü verdik.

Ancak eğitim ve kültür konusunda maalesef bir arpa boyu mesafe kat edemedik. Eğitim sistemi ve sınav sistemi sürekli değişiyor. Sınavlarda hatalı sorular soruluyor, hatalı hesaplamalar yapılıyor.

Kültürden yakında uzaktan alakası olmayan insanları kültür ile alakalı yetki ve sorumluluk alanına yerleştirmekle yozlaşmaya çanak tutuluyor.

Okullarımızdan başarılı projeler maalesef çıkmıyor çünkü sistemimiz proje odaklı değil sınav odaklı. Sınavda yüksek puan alan öğrenci başarılı sayılıyor. Yetenek ve kabiliyetler göz ardı ediliyor.

Eğer bir an önce eğitim ve kültür konusunda da ciddi anlamda bir reform yapamazsak maalesef önümüzdeki yıllar hiç de parlak sonuçlar çıkarmayabilir. Bu konuda devletin yapması gerekenler kadar biz bireylerin de yerine getirmesi gereken sorumlulukları var.

En azından bu konuda devlet büyüklerimizin dikkatini çekebiliriz. Onlardan eğitim ve kültür konusunda ciddi ve başarılı girişimler yapmasını talep edebiliriz.

Hiçbir şey yapamıyorsak en azından bunu yapabiliriz…   

Lütfen kültür ve eğitim alanı sadakatten daha çok liyakate riayet eden insanlara emanet edilsin…

SOSYAL MEDYA TAKİP İÇİN!