BIST 9.805
DOLAR 32,50
EURO 34,97
ALTIN 2.429,71
HABER /  GÜNCEL

Kurtulmuş'un 'Kanlı Pazar' yüzleşmesi

Kongreye hazırlanan HAS Parti lideri Numan Kurtulmuş tarihe Kanlı Pazar olarak geçen olayla ilgili ezber bozan açıklamalar yaptı.

Abone ol

Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER


ANKARA-
Darbecilerin yargılanmasının önünü açan Anayasa değişikliği sürecinde yapılan tartışmalar… CHP liderinin Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in mezarlarını ziyaret etmesi… Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanan insanlık dramı… Türkiye geçmişiyle hesaplaşıyor… Bu hesaplaşmaya muhafazakar kesim de katıldı.

Kurucuları arasında sosyalist isimlerin de bulunduğu HAS Parti’nin genel başkanı Numan Kurtulmuş 6. Filo’nun Türkiye’ye gelişini protesto etmek için 1967 yılında yapılan, ancak muhafazakar bir kesimin örgütlediği karşı eylem ile adı tarihe, “Kanlı Pazar” olarak geçen o acı olayla ilgili ezber bozan açıklamalar yaptı.

Kanlı Pazar’ı muhafazakâr sağ kitlenin ciddi olarak sorgulaması gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, “Keşke dindar muhafazakar kitleler de sol olarak tanımlanan gençlerle birlikte ABD 6. filosunu protesto etselerdi. Ben küçüktüm, ama keşke milletin bütününü orada 6. filoya karşı tepki gösterseydi. Ben yıllardır iç eleştiri olarak hep taşımışımdır. Bu yapılsaydı belki Türkiye’nin siyasi gelişmesi farklı olurdu” dedi.

Yeni kurduğu siyasi partinin anti emperyalist kimliği ile dikkat çeken Kurtulmuş, anti emperyalist yönüyle bilinen 68 öğrenci hareketinin simgelerinden Deniz Gezmiş’in mezarını ziyaret etmeye de yeşil ışık yaktı.
Saadet Partisi’nden koptuktan sonra HAS Parti’yi kuran Kurtulmuş’la çok yoğun bir kongre hazırlığı yapılan genel merkez binasında uzun bir sohbet gerçekleştirdik.

Kurtulmuş, HAS Parti’nin diğer partilerden ayrılan yönleri, hedefleri, İslamcı sol niteleme, türbanlı milletvekili adayı, Başbakan’a halef gösterilmesine kadar pek çok konuda tartışma yaratacak önemli açıklamalar yaptı. Hafta sonu büyük kongreye hazırlanan Kurtulmuş’un İnternethaber okuyucuları için yaptığı değerlendirmelerden satır başları:

- HAS Parti olarak kendinizi siyasette nerede tarif ediyorsunuz?

Bizim kendimizi tanımladığımız yer milletin merkezidir. Halkın sesinin yansıması olarak kendimizi tanımlıyoruz ve bunu kuruluşumuzla da gösterdik. Kurucular kurulu geniş yelpazeden insanlardan oluştu.

- ANAP’ın dört eğilimi gibi mi?

Herkes buraya kendi eğilimleri ile gelsin değil. Süpermarket gibi her reyona farklı bir masa kurulsun ve iç koalisyon gibi bir siyasi parti değil. Biz büyük bir sentez oluşturmak istiyoruz. Hepimizin siyasi geçmişi, kültürü farklı olabilir. Sonuçta ortak bir sözde bir araya geldik. Herkes eski bildiklerini söylemeyecek. Ortak program üzerinde siyasi mücadeleyi sürdürecek.

- Sizi bir araya getiren bu ortak sebepler nedir?

Ortak sözümüz şunlar olacak. Adalet talebi üzerinde birleşiyoruz. Kayıtsız şartsız eşit özgür adaletli bir Türkiye’yi oluşturacağız. Dünya nimetlerinin hakça paylaşıldığı bir iktisadi sistemi istiyoruz. Türkiye’de hukuki siyasi reform sürecini cesurca gerçekleştirecek kapsamlı bir anayasal değişim süreci istiyoruz. Toplumsal yapımızı, kendi kültürümüzün değerlerini güçlendiren, çözülmeyi önleyecek, toplumsal, bireysel, sistem ahlakının yeniden diriltileceği bir Türkiye inşa etmeyi istiyoruz.

HAS PARTİ BU ÜÇ ŞEYİ YAPMAYACAK

- Bunlar yapacaklarınız. Peki yapmayacaklarınız ne olacak?

İktidara geldiğimizde firavunlaşmayacağız. Yani iktidar gücünü halka zulüm aracı olarak kullanmayacağız. Karunlaşmayacağız. Kamunun kaynaklarını kendi iktidar çevremize aktarmayacak, hırsızlık yapmayacak, yaptırmayacağız. Belamlaşmayacağız. Bu tür yanlışlıklara zulümlere yanlış dini gerekçeleri sunmayacak, dini yanlış şekilde siyasete alet etmeyeceğiz.

- Bunlar çok soyut söylemler değil mi? Kürt sorunu, ekonomi gibi konularda tek sesi gerçekten nasıl sağlayacaksınız. CHP’yi görüyorsunuz…

Herkes açık şekilde tartışacak. Genel kanaat ve kabuller zaten var. Bunları yazılı olarak da gündeme taşıyacağız. Ekonomi ile ilgili hususlar örneğin CHP’yi de etkiliyor. Tobin Vergisi, sosyal refah programı, bizim vatandaşlık maaşı dediğimiz aile sigortası gibi. Diyarbakır Cezaevi’nin insan hakları ve adalet müzesi yapılmasını istemiştim. CHP’nin de daha sonra bu öneriyi getirmesi sevindirici.

İSLAMCI SOL DEĞİL SOSYAL ADALETÇİ PARTİYİZ

- Kurucular Kurulu’ndaki sosyalistler nedeniyle İslamcı sol nitelemesi yapıldı. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?

Sol, sağ, liberal, milliyetçi gibi tanımlamaların artık Türk siyasetinde karşılığı yok. Soğuk savaş döneminin kavramları. Bizi de belli bir köşeye, dar bir alana sıkıştırmak için söyledikleri bir kavram. HAS Parti olarak İslamcı sağ veya sol söylemini reddediyoruz. Halkın tamamına yakınının Müslüman olduğu bir ülkede sağda solda Müslümandır. Mutlaka bir şey söylemek gerekirse sosyal adaleti, hakça paylaşımı, bireysel özgürlükleri, insan onurunu öne çıkaran bir partiyiz. Belki sosyal adaletçi bir parti olarak tanımlamak en doğrusu. Önemli olan milletteki karşılığımız.

DENİZ GEZMİŞ’İN MEZARINI ZİYARET EDERİM

KANLI PAZAR OLAYI NEDİR?
1969 yılının 10 Şubat’ında Dolmabahçe açıklarına demirleyen 6. Filo’ya karşı öğrenciler protesto yürüyüşü hazırlığı başlattı. Bu miting, “Komünizmle savaşacağız” diyen muhafazakar kesimi hareketlendirir. Milli Gazete köşe yazarı Mehmet Şevki Eygi, ‘ihtilal’e karşı İslamcı kitleleri ‘sopa, balta ve taşını alarak vazifesini yapmaya’ çağırır. 16 Şubat’ta Beyazıt’ta toplanan öğrenciler Taksim’e yürüyüşe geçer. Polisler bomba ile kitleyi dağıtır. Bu arada karşı grup da yürüyüşçülere saldırır. Saldırıda iki kişi ölür yüzlerce kişi yaralanır.



- Anti emperyalist duruşunuz çok dikkat çekici. Deniz Gezmiş’lerin  anti-emperyalist duruşuna bir yakınlık hissediyor musunuz? Mezar ziyareti moda oldu, siz de Gezmiş’in mezarını ziyaret eder misiniz?

Tabiî ki giderim. Bundan da gocunmam. Bizim milletin temel özelliği anti emperyalist olması. Lugatinde gavur olan başka millet yoktur. Gavur Müslüman olmayanlara verilen bir isim değildir. Gayri zulmeden despot sömürücü emperyalist olana denir. Böyle bir ruh olduğu için Kurtuluş Savaşı’nı verdik. Çanakkale’de 72 düvele zafer kazandık. O 72 millet şimdi başka araçlarla sömürücü faaliyetlere devam ediyor. IMF, Dünya Bankası, NATO ile yapıyor. Emperyalizm dediğimiz o yıllarda daha soyut bir kavramdı. Şimdi ise daha gerçek.

- 68 ruhunu yakalamamız mı gerek diyorsunuz?

Bütün dünya bu ruhu yakalamalı. Bu doğu batı, Hıristiyan Müslüman meselesi değil. Sayıları yüzleri, binleri bulan kaymak tabaka bütün rantı yiyor. ABD’de 43 milyon insan yoksulluk sınırı altında. Afrika’da basit hastalıklar nedeniyle kitlesel ölümler var. Sadece Türkiye değil dünya olarak insanlığın kurtuluşu, saadeti, mutluluğu için alternatif sistemler ortaya koymalıyız.

- O zaman 68 kuşağına yakınlık duyuyorsunuz diyebiliriz

Kanlı Pazar muhafazakar sağ kitlenin ciddi olarak sorgulaması gereken bir olaydır. Keşke dindar muhafazakar kitleler de sol olarak tanımlanan gençlerle birlikte ABD 6. filosunu protesto etselerdi. Ben küçüktüm ama keşke milletin bütününü orada filoya karşı tepki gösterseydi. Ben yıllardır iç eleştiri olarak hep taşımışımdır. Belki Türkiye’nin siyasi gelişmesi farklı olurdu.

- Yaşınız yetseydi orada olmak ister miydiniz?

Olurdum zannediyorum.

HAS PARTİ'DE AKTİF ÜYELİK SİSTEMİ

- “Vesayet altında politika yapmam” dediniz. Partide lider sultasına izin vermemek için ne yapacaksınız?

Tüzüğümüzü mümkün olduğu kadar demokratik bir şekilde yapılandırmaya gayret ettik. Ama gerekirse daha sonra yeniden kurultay yaparız. Bu partide herkes yönetim ve karar alma süreçlerinin paydaşı olabilsin istiyoruz. Bunun için aktif üyelik sistemi düşünüyoruz. İstanbul’da 300 bin üye varsa bunun 30 bini aktifse, partinin yükünü çeken bu insanlara milletvekili listeleri oluşurken, belediye başkanları seçtirirken neden söz hakkı vermeyelim. Bunu sağlamak için gerekli düzenlemeleri yapacağız.

- Her şey liderin iki dudağı arasında olmayacak o zaman?

Tabiki. Benim karakterim de buna izin vermez zaten. Her şeyin liderde olduğu bir siyasi yapılanma lideri de köşeye sıkıştırıyor. Örneğin füze kalkanı konusunda Başbakan Erdoğan’ın köşeye sıkışması gibi. Bakanlar Kurulu, parlamento ve halk içinde bu süreç işletilse belki Türkiye bu kadar köşeye sıkıştırılmayacaktı.

- Kadınlara yönelik özel bir politikanız var mı?

Kadınları özel olarak teşvik ediyor, önlerini açıyoruz. Tüzükteki değişikle kadın kolları başkanını yönetim kurullarına katacağız. Ama kotayı da çok doğru bulmuyorum. Kadın-erkek ayrımı yapmıyoruz.

TÜBANLI MİLLETVEKİLİ ADAYI OLABİLİR?

- Türbanlı kadın milletvekili adayı gösterir misiniz?

Ölçümüz şu. Kurucular kurulunda nasıl kadın erkek ayrımı yapmadıysak adaylar konusunda türbanlı türbansız ayrımı da yapmayız. Türkiye’deki yasalara bakılırsa türbanlı milletvekilinin seçimini engelleyecek bir madde yok. Ama fiili olarak bir engel var. Teamül var. Teşkilatlarımızı bırakacağız, onlar aday belirlerken türbanlı aday gösterirse biz de türbanlı aday gösteririz.

- Para olmadan olmaz. Nasıl geçineceksiniz?

Kıt kanaat geçiniyoruz. En zor alanlarımızdan biri. Ama partinin finans sorunu yaşamayacağını görüyorum. Kendi kaynakları ile ayakta duracaktır. Açık finansman yaygın aidat sistemini uygulayacağız. Yaygın bir üye kampanyası yapacağız. Günde bir lira, haftada bir lira, ayda bir lira gibi bir kampanya.

- Başbakan’a halef gösteriliyorsunuz? Aynı tabana sesleniyorsunuz. AK Parti’den size geçişler olabileceği konuşuluyor.

Şahsımla ilgili değil ama biz siyaseten AK Parti’nin alternatifi olan siyasal iktidarı inşa etmeye çalışıyoruz. Evet AK Parti’nin alternatifi biziz. Toplumda böyle görüyor bundan rahatsız değilim.

AK Parti tabanı bizim tabanımız yaklaşımı doğru bulmuyorum. Bütün siyasi partilerden oy alacağız. Türkiye’de yüzde 30’a yakın karasız seçmen var. AK Parti CHP arasında horoz dövüşüne dönen ikili yapıdan yaka silken bir kitle var. Bu kitle bizi merakla ilgiyle izliyor. Çok geniş çevrelerden farklı yerlerden oy alacağız.

- Baraj sorununuz olacağını düşünüyor musunuz?

Hedef siyasi iktidarı inşa etmek. Böyle baktığımızda baraj sorunundan ziyade iktidar hazırlığı içindeyiz. Bir ay içinde gördüğümüz ilgi destek beklediğimizin üstünde. İlk seçimlerde bizim beklentimizin de üstünde oyla umarım Meclis’te olacağız.

Konuşmalarınızda medeniyet söylemi de çok dikkat çekiyor. Şair Sezai Karakoç'tan etkilendiğiniz söyleniyor. Doğru mu?

Sezai Karakoç çok okudum. Ama bu tanımlama, fikir sadece Karakoç değil Cemil Meriç, Kemal Tahir'in toplamı belki.  Karakoç benim için sadece bir şair değil çok değerli bir fikir adamı, ahlak abidesi olan bir şahsiyet. Fikirlerinden etkilenmek benim için övünçtür.