BIST 9.447
DOLAR 32,59
EURO 34,82
ALTIN 2.497,92
HABER /  POLİTİKA  /  SP

Kurtulmuş'tan Erbakanlar'a ince ayar!

Kongre sonrası adeta intikam yemini eden Fatih Erbakan'ın sözlerine Numan Kurtulmuş'tan cevap geldi!

Abone ol

Olaylı geçen SP Kongresinin ardından Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan'ın bir röportajda söylediği " Bu burada kalmaz" sözleri çok tartışıldı. Fatih Erbakan daha sonra bu sözleri yalanlasa da yaptığı çıkış "Saadet Partisi'nde neler oluyor?" sorularıyla birlikte gözlerin Numan Kurtulmuş'a çevrilmesine neden oldu.

Herkes Kurtulmuş'tan keskin cevaplar beklerken o sükunetini korumaya devam ediyor. Vatan gazetesinden Deniz Güçer'e konuşan Kurtulmuş, seviyeli uslübunu bozmazken " Kimse sonra pişman olacağı sözler söylemesin" diyerek  üstü kapalı da olsa göz dağı vermeyi de ihmal etmedi.


Önce Fatih Erbakan konuştu ardından Necmettin Erbakan’ın açıklamalarıyla gerilim doruğa ulaştı. Bu sözleri ağır buldunuz mu? Yollar ikiye ayrılıyor diyebilir miyiz?

Tekrar söylüyorum kongre sonrasında çift listenin verdiği gerginlikle söylenmiş olan sözlerdir. Ben partinin genel başkanı olarak hem büyüklerime, hem benden yaşça küçükler şu tavsiyede bulunurum: Nihayetinde hayat siyasetten ibaret değildir. Hiç kimse sonradan pişman olacağı sözleri söylemesin. Sonradan pişman olacağı işlerin içinde olmasın. Herkes bu süreci itidalli bir şekilde yürütmek zorunda ve durumundadır. Eğer gerçekten ortada bu siyasi hareketin geleceğine ilişkin insanlar müspet bir takım niyetler taşıyorsa herkes sözlerine ve işlerine dikkat etsin.

Kavganın galibi kim olur?

Bir kavga olmaz. Birkaç gün sonra herkes yerli yerine oturur. Esas işimiz bu kongre süreci de göstermiştir ki SP ile ne olacağıyla Türkiye’nin tamamı ilgileniyor. Hiç kimse yüzde 5.5’lik partidir diye bir kenara bırakmıyor. Bize düşen sokağa çıkmak ve halkın içinde olmak.

Hala olağanüstü kongre ihtimali yok mu? Erbakan ekibi imza toplamaya başladı...

Olabilir. Bizim kaanatimiz şu aşamada yapılacak bir olağanüstü kongre partide bütünleşmeyi değil daha derin ayrılıkları, daha büyük çatlakları ortaya çıkaracağıdır. Bu amaca kimsenin hizmet etmek isteyeceğini zannetmiyorum. Yoksa hukukun gerektirdiğini ben yaparım o ayrı bir şey. Ama bu atmosferde gidilecek olan bir olağanüstü kongre insanların hisleri bu yoğunluktayken, kim hangi amaca hizmet etmek için bu imzayı toparlarsa toplasın o amaca hizmet etmeyecek. Belki daha derin çatlakların ve belki bölünmelerin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Ki gördünüz kongrede 30, 40 kendini bilmez insan herkesi fevkalede rencide edecek şekilde ortamı elektriklendirdi.

Bu bölünmede siz yollarınızı ayırabilir misiniz partinizle?

Bana son seçimde oy vermiş 2 milyon 61 bin seçmenin oyu var. Her gün Türkiye kamuoyunda ciddi bir ilgi ve teveccühle bize destek veren milyonlarca insan var ve daha yeni kongreden çıkmış partinin iradesi var. Bu iradenin gereklerini yerine getirmek görevimdir.

Sayın Erbakan’ın size randevu vermediği doğru mu?

Hayır. Şu aşamada biz önümüzdeki günlerde zaten görüşürüz. Bana intikal etmiş böyle bir cevap yok. Sayın Erbakan’la ilişkimiz tüzükte ne yazdığıyla ilgili değildir. Kendisi Türkiye’ye büyük hizmetleri olan, büyük siyasi tecrübeleri olan, fikirlerinden herkesin istifade etmesi gereken bir siyasi büyüktür.

Bu defa karşı taraf bir genel başkan adayı çıkaracak gibi görünüyor?

Bakın kongre sürecinde çift liste yaşandı, doğru. Ancak çift genel başkan adayı olmadı. Her iki listenin genel başkan adayı da Numan Kurtulmuş oldu. Her iki listede de isimlerin büyük çoğunluğu birbirinin aynısıdır. Ama listelerde olmayan, iki listenin çıkması dolasıyla bazı arkadaşlarımızda, bazı ağabeylerimizde belli burukluk ve kırgınlıklar olabilir. Ben bunları kongre heyecanı ve ortamın verdiği kırgınlıkla söylenmiş sözler olarak telakki ediyorum. Birkaç gün sonra herkes bunları unutur.

Bir grup ise konrgede yaşananları neredeyse büyük bir ‘devrim’ olarak adlandırdı.

Milli Görüş’ün zaten kendisi bir devrimdir. Bu milletin aslı ve esasıdır. Hep söylüyorum; pergelin bir ucu kendi değerlerimizde sabit kalacak, diğer ucuyla bütün toplumu ve insanlığı kuşatacak kadar geniş fikirli, geniş ufuklu ve geniş yürekli olacağız. Bu kongre de bu yönde atılmış bir adımdır.

Sayın Gül ve Sayın Erdoğan’da benzer bir ayrılık yaşanır mı?

Hayır. SP Türkiye’de Milli Görüş’ün merkezidir. İşin sıcaklığı geçtikten sonra daha rasyonel düşüneceğini ümit ediyorum. Bizim yaptığımız, tabanımızın ve geniş kitlelerin bizden beklentisiydi. Aslında bu anlamda da yapılanlar siyasi karşılığı olan sonucu doğurmuştur.

Nasıl bir sonuç?

Şunu görüyorum: Dünyanın hiçbir yerinde yüzde 5.5 almış bir partinin kongresinde iki liste çıkmasıyla kimse ilgilenmez. Oyumuz yüzde 5.5 belki ama siyasi etkinliğimiz bunun kat be kat üstünde. Bu kongrede günlerdir SP’nin gündemden düşmemiş olmasının tek somut anlamı var benim için: Bundan sonra iktidar alternatifi SP’dir. Yoksa medya niye bu kongreyle ilgilensin? Bence bu kongrenin en önemli sonucu budur. Türkiye’de eğer tüm çevreler şöyle ya da böyle en önemli sırasına bu kongreyi koyuyorsa SP Türkiye’nin en canlı sosyolojik tabanına oturacaktır.

Sizin listeniz geçmeseydi ne olurdu?

Hiçbir şey fark etmezdi. İki tane farklı liste ve iki genel başkan adayı yoktu sonuçta. Delegelerin hepsi zaten Kurtulmuş’a oy verdi.

“Mücahit Numan” sloganlarını ilk defa o salonda duyduk.

Ben de ilk defa bu kongrede duydum.

O salonda en çok üzüldüğünüz an ne oldu? Yumruklaşmalar olabilir mi?

Gönül arzu ederdi ki bir kaç provokatif hadise olmasın. Oraya o gün 50 bin kişi geldi. Hepsi büyük fedekarlıkla, Anadolu’nun dört bir tarafından geldiler. Yumruklaşmalar, ortalığı gerecek bir takım sloganlar söyleyen kişi sayısı 50-60 kişidir. Yani o 50-60 kişi, 50-60 bin kişinin huzurunu bozdu. Olan budur. Keşke bozmasalardı. Eğe onlar da makul insanlarsa yanlış yaptıklarını zamanla görürler.

‘Gençleşme’ adımını atmış gibi görünüyorsunuz. Kafanızda bir yaş ortalaması var mı?

Bu kongre bundan sonra geleceğe ilişkin daha umutlu bakmamıza neden oldu. Sonuçları itibariyle de böyle oldu. Türkiye’de gelecek seçimlere milyonlarca 21 yaşın altında genç katılacak. Bu kongrede GİK’e belki normal zamanda alınmayacak olan bir çok genç arkadaşımız girdi. Alışılmış kalıplarda devam edilseydi giremeyecek olan bir çok genç arkadaşımız girdi. Bu benim için çok önemli ama yetersizdir. Zaman içinde bu gençleşmeyi daha da sağlayacağız.