BIST 9.712
DOLAR 32,51
EURO 34,92
ALTIN 2.431,51
HABER /  POLİTİKA

Kurtulmuş'a seçim meydanında şok!

HAS Parti, günlerdir hazırlandığı Batman mitinginde büyük hayal kırıklığına uğradı

Abone ol

HAS Parti, günlerdir hazırlandığı Batman Mitingi'nde büyük hayal kırıklığına uğradı. Cumhuriyet Meydanında az sayıda partiliye seslenen HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ülkenin en büyük sorununun adalet sisteminde yaşanan aksaklıklar olduğunu iddia ederek yeni Anayasa'da ilk olarak bu konunun üzerinde duracaklarını söyledi.

Batman'da HAS Parti adaylarını tanıtan Kurtulmuş, partisince Cumhuriyet Meydanında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, bölgenin meselelerini gayet iyi bir şekilde bildiklerini, hep beraber bütün bu sorunları çözecek iradeyi ortaya koyacaklarını söyledi.

Türkiye'nin iki temel meselesini HAS Parti olarak kendi gündemlerinin ana maddeleri olarak gördüklerini belirten Kurtulmuş, ''12 Haziran akşamı iktidara gelecek bir parti gibi hazırlanarak, seçim beyannamesine koymuştur. Bunlardan ilki bu bölgeyi de ilgilendiren, bu halkın tümünü ilgilendiren, Türkiye'de siyasi ve hukuki reformların biran evvel gerçekleştirilmesidir. Böylece bu ülkede herkesin hakkının hukukunun alındığı, herkesin eşit ve özgür yurttaşlar olduğu yeni Türkiye'yi hep beraber inşa etmektir, hep beraber kurmaktır. Diğer partiler sürekli birbirleri ile kavga ederken, birbirlerini aşağılayarak, hakaret içeren sözler söylerken, Türkiye'nin, Batman'ın, Diyarbakır'ın, Siirt'in, Elazığ'ın sorunları bir kenarda duruyor'' diye konuştu.



"GÖNÜLLÜ BİRLİKTELİK PROJESİ''

Kurtulmuş, Has Parti'nin kavga etmeyen, kutuplaştırmayan, düşman ilan etmeyen, bu ülkedeki bütün insanları bir ve beraber gören bir anlayışla, yoluna devam ettiğini kaydetti.

Bunun için de halktan büyük bir ilgi, büyük bir teveccüh gördüklerini anlatan Kurtulmuş, şöyle dedi:

''Diğer partiler sadece karşı tarafın ayağına çelme takmaya çalışırken, biz Türkiye'de eşit ve özgür yurttaşlığa dayalı yeni bir Türkiye inşa etmeye çalışıyoruz. Bunun için Türkiye'nin önemli ve en yakıcı meselemiz olan Kürt sorununu çözmek için, 'gönülü birliktelik projesi' adını verdiğimiz, bir toplumsal barış projesini bütün Türkiye'ye takdim ediyoruz. Biz Türkler, Kürtler, Çerkezler, Lazlar bu topraklarda yaşayan insanlar, gökten zembille 2011 yılında bu topraklara indirilmedik. Biz Türkler ve Kürtler Selahattin Eyubbi'nin, Kılıçaslanların ve Ahmed-i Hane'nin çocukları olarak bu topraklarda 1000 senedir birlikte barış içerisinde yaşıyoruz. Kıyamete kadar da barış içerisinde yaşayacağız. Barışın yolu kardeşlikten geçiyor ama, kuru kuruya kardeşlik de barışı getirmiyor.''

YENİ ANAYASA

Kurtulmuş, kardeşler arasında bile başarı sağlamak için adalete ihtiyaç olduğunu, bunun için önce Anayasa'dan başlayacaklarını bildirdi.

Yeni Anayasayı, öyle siyasi partilerin salonlarında, odalarında yapmayacaklarını vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

''Halkın seçtiği temsilcilerden oluşan bir anayasa meclisi oluşturulacak. Batman, Diyarbakır, Tunceli, İstanbul, Kocaeli kimi gönderiyorsa o gelecek ve oturacak bu millet kendi Anayasasını yeni baştan sona kadar, A'dan, Z'ye özgürlük içerisinde bir Anayasa yapacak. Bunu önemsiyoruz çünkü, birinci meclis Türkiye'nin en demokratik Anayasa'sını yapmıştır. 1921 Teşkilatı Esasiye'si. Niçin? Çünkü, birinci mecliste halkın birebir temsilcileri var. Hep beraber oturmuşlar bu ülkenin tapusu olan Anayasa'sını yazmışlar. Sonra, 1924'de bir ihtilal olmuş bizim Mehmetlere hep nöbet düşmüş, bizim Mehmetleri bölümlere ayırmışlar, sen Türksün, sen Kürtsün, sen Alevisin, sen Sünnisin, sen dindarsın, sen az dindarsın demişler. Hepsini kendi gettolarına koyup, üstüne de kapıları kitlemişler. İşte HAS Parti bu milletin kapılarını açıyor, bu milletin kendi kilitlerini kırmasını vaat ediyor. Kendi Anayasa'sında bunu yapacaktır. Sonra 1961, 1982 Anayasası, ortaya birinci sınıf vatandaşlar çıkmış, ikinci sınıf vatandaşlar çıkmış.

Hatırlayacaksınız önemli bir komutan bunu söylemiştir özde vatandaş, sözde vatandaş diye. Gerçekten 1982 Anayasa'sının ruhu özde ve sözde vatandaş ayırımını yaptığı için bu memlekete insanların bir kısmı kendisini ikinci sınıf vatandaş olarak hissediyor. Kürtler kendisini ikinci sınıf vatandaş hissediyor. Aleviler ikinci sınıf hissediyor. Azınlıklar ve gerçekten dinini diyanetini yaşamak isteyen vatandaşlar da kendisini ikinci sınıf vatandaş olarak hissediyor. Özde ve sözde vatandaşların olmadığı yeni bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz.''

''ANADİLİ, ANA SÜTÜ KADAR  HELALDİR''

Kurtulmuş, Sayın Başbakan'ın 'Hayalim var, İstanbul'a kanal açacağız' sözünü hatırlatarak, kendi hayallerinin de ''Batman'ın merkezinde işsiz güçsüz dolaşan gençlerle, bütün günün kahvehanelerde maalesef yoksulluk içerisinde tüketen yurttaşlarla, özgür ve eşit olduğu bir Türkiye'yi kurmak'' olduğunu söyledi.

Herkesin kendisini nasıl tanımlıyorsa öyle yaşayacağını kaydeden Kurtulmuş, şunları söyledi:

''Herkes dinini istediği gibi yaşayacak. Kendisini istediği gibi tanımlayacak, devletin istediği gibi değil. Herkes kendi anadilini istediği gibi konuşacak. Çünkü anadili, ana sütü kadar helaldir. Bunu engellemeye kimsenin hakkı yoktur. Hep beraber eşit ve özgür bir Türkiye'yi kuracağız.

Türkiye'ye temel vaadimiz, biri yer biri bakar ekonomisine son vereceğiz. 20 milyon insanımız yoksuluk sınırlarının altında yaşıyor. Türkiye'de bazı şehirlere geliyorsunuz nüfusun yarısına yeşil kart verilmiş, evlerimizin önüne kömürler, iki kilo makarna, iki kilo pirinç konuluyor. Batman'ın zenginlik kalesi olan TPAO aşağı doğru gidiyor, taşeronlaştırılıyor ve artık insanlara iş vermiyor.

Bu bölge dünyanın en güzel tütününü üreten bir bölgeydi. Şimdi tütün ekilmiyor, tütün bitmiş vaziyette. Niçin? Bizim Batmanlı Ahmetler, Mehmetler tütün satmayacak. Elin gavuru gelecek Virjinya tütününü burada satacak, sizde onu içeceksiniz diye, tütünü mahvettiler. Oyunun adı da sağcılar, solcular oyunu, Türkler, Kürtler oyunu, şunlar bunlar oyunu. Bu oyunu bozmak için HAS Parti vardır ve bizim Mehmetleri nöbetten kurtarmak için bizim parti vardır.

Biz iktidara geldiğimizde 3 temel yanlışa düşmeyeceğimize söz veriyoruz. Asla firavunlaşmayacağız, karunlaşmayacağız ve belamlaşmayacağız.'