BIST 9.715
DOLAR 32,50
EURO 34,91
ALTIN 2.438,01

Kürtler sandığa giderse...

Kürtler derin devletten çok sıkıntı çekti, o devlet mantığı ki Anadolu insana komple sıkıtı verdi/veriyordu.

Kürtler derin devletten çok sıkıntı çekti, o devlet mantığı ki Anadolu insana komple sıkıtı verdi/veriyordu. Ülkemizin esaret atmosferinde, ulusal devlet aldatmacasıyla tek tip insan yetiştirme makbul vatandaş yetiştirmek için iki kavramı su-i istimal ederek laiklik ve Türkçülüğü araç olarak kullandı.

Zaman zaman duyarlı siyasetçiler bu sıkıntıları giderme adına bazı teşebbüslerde bulunmalarına rağmen maalesef başarılı olmadılar.

Rahmetli Menderes, Özal ve Erbakan bunların önde gelenleridir. Özellikle Özal ve Erbakan’ın mücadelesine bizzat şahit olduk.

Ancak Yüce Allah Recep Tayyip Erdoğan gibi bir babayiğit yetiştirdi, adım adım siyasi merhaleleri kat ederek ülke yönetimini eline aldı.

İnsanımızın hayatına sıkıntı veren laiklik ve Türkçülüğü olması gereken sınırlarına çekti. Devlet tüm inançlara yaşama hakkı verirken, İslam dinine karşı verdiği tahribatı tamir, tedavi edercesine ekstra bir ilgi göstermeye çalıştı/çalışıyor, ama hala da yetersiz durumdadır. Ancak buna rağmen halk ve millet düşmanları sinirinden kahroluyorlar, ama nafile tabi.

Başta TRT Kürdiden tutun, Kürt enstitüsüne kadar, Kürtçe üzerindeki bir çok engelin kaldırılmasına kadar bir çok alanda yasal düzenleme oldu fiilen kamuoyunun kulağı Kürt ve Kürdistan kavramına alıştı.

Çözüm sürecinde 2013 Nevruz mesajıyla yeni bir süreci başlattık/başlatıldı ama KCK/PKK gereğini yerine getirmedi. İlk yılı sabırla gitmesine rağmen  ikinci yılda Devlet verilmesi beklenen tepkiyi verdi, tüm hızıyla devam ediyor.

HDP’ye gelince 7 Haziran’daki 80 vekilin hesabını, 1 Kasım’daki 60 vekilin hesabını hala seçmenlerine vermedi. Parlamentodan ne adına maaş aldıklarını bilmiyoruz. Ellerinde bir şey kalmadı yuvarlak ifade ve soyut kavramlarla halk oylamasına gölge bırakmak istiyorlar.

Bence bir Kürt bu şartlarda bilinçli bir şekilde sanığa giderce “evet” demesi gerekir. Çünkü 18 maddelik bu anayasa paketinde “hayır” diyebileceği bir madde yoktur.

Diyebilirsiniz ki anayasada eleştiriye malzeme olan 42. Ve 66. Madde yerinde duruyor, doğrudur. Ama MHP’nin katkılarıyla bence bundan fazlası da zor olurdu.

Hatta MHP’in üç maddedeki değişikliğe katkısı da faydalı oldu, keşke HDP de katkı verseydi de üç madde de kendisi ekleseydi değil mi?

Sokak siyaseti dışında meclise bir katkısı olamayan HDP’nin çağrısına hiç mi hiç kulak verilmemesi lazımdır. Hatta tam tersine önceki seçimlerde HDP’ye verilen oyların “evet” olarak sadığa yansıması lazım.

Öyle birilerinin dediği gibi “Kürt sandığa giderse hayır diyecek” için bir durum, bir gerekçe ortada yoktur. Üstelik Reis devletin başında dün yaptığı gibi bu gün de iyi şeyleri yapma ihtimali çok çok yüksektir. Kaldı ki “hayır” diyenlerin çözüme dönük bir plan projeleri yoktur. Sadece böyle kalsın diyorlar o kadar.

Hayırcıları gözlemliyorum, dinliyorum, seyrediyorum, 18 maddeden çoğu kere bahsetmiyorlar, bahseden de yuvarlak ifadelerle vatandaşın kafasını karıştırmak için çaba sarf ediyorlar. Cumhurbaşkanının nefret yada korkusu üzerinde pakete karşı olumsuz bir algı oluşturuyorlar.

Bu kadarına da pes dedirtecek kadar düzeysiz bir eleştiri yapıyorlar, yazık günah değil mi?

Benden hatırlatması.