BIST 9.722
DOLAR 32,57
EURO 34,99
ALTIN 2.422,62
HABER /  GÜNCEL

Kürt sorununa 3. yol

Devletin ve PKK'nın dışında alternatif bir bakış açısı mükün mü? Ali Bulaç'a göre İHHİ'nın raporu buna en iyi örnek.

Abone ol Gazeteci-Yazar Ali Bulaç, İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından hazırlanan "Kendi Dilinden Doğu ve Güneydoğu Anadolu Yoksulluk ve Sosyal Durum" raporunun ezberleri bozduğunu söyledi.

Bulaç, bu raporun akademisyen ve sosyologlar tarafından dikkatli bir şekilde ele alınması durumunda Kürt sorunu ile ilgili perspektifin değişebileceğini belirtti.

İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından hazırlanan "Kendi Dilinden Doğu ve Güneydoğu Anadolu Yoksulluk ve Sosyal Durum" raporu Barcelo Eresin Otel'de açıklandı. Toplantıya Gazeteci-Yazar Ali Bulaç, Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ferhat Kentel de katıldı.

FARKLI BAKIŞ AÇISI

Raporun açıklanmasının ardından değerlendirmelerde bulunan Ali Bulaç, Doğu meselesi konusunda devletin ve PKK tezi gibi iki ayrı bakış açısının bulunduğunu, ilk defa bunların dışında iki önemli çalışmanın yapıldığını söyledi. Bu çalışmalardan bir tanesinin Abant Platformu tarafından diğerinin de İHH tarafından yapılan araştırmalar olduğunu dile getirdi. Her iki araştırmanın ortak özelliğinin tamamıyla sivil karakterde olması olarak açıklayan Bulaç, "İHH'nın bu çalışması ezber bozan bir çalışmadır. Eğer bilim adamları, sosyologlar, akademisyenler tarafından dikkatli şekilde ele alınırsa Güneydoğu veya Kürt sorunu ile ilgili perspektiflerimizi değiştirmemiz icap eder." dedi.

GÖÇ EDENLERDE UYUMSUZLUK GENELDE YOK

Güneydoğu ve Doğu'da yaşayan insanlar ile batıya göç edenlerin ayrılıkçı taleplerinin olmadığının bu araştırmayla da ortaya konduğunu belirten Ali Bulaç, doğu ve batı arasında entgerasyon meydana geldiğini dile getirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile PKK arasında çatışma sürerken sorunun Kürt meselesi olarak tanıtıldığını anlatan Bulaç, bu süreçte Kürtlerin Türkler'in yoğun olduğu yerlere geçmelerini, göç etmelerinin paradoksal bir durum oluşturduğunu dile getirdi. Kürtlerin batıya Türklerin yaşadığı yöne doğru göç ettiğine işaret eden Bulaç, "Buraya gelenler uyumsuzluk çekmemişler. Uyumsuzluk çektiğini belirtenler yüzde 20 civarında." dedi.

Bu araştırmaya bakıldığında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hiç de zannedildiği gibi aşiret ve feodal bir yapının hakim olmadığının görüldüğünü söyleyen Ali Bulaç, "Yaşar Kemal'ın romanlarında veya televizyonlarda tasvir edilen resimle Güneydoğu'da yaşanan realite arasında farklılık var." dedi.

KİMSE KENDİSİNİ TEMSİL ETMİYOR DİYENLER YÜZDE 50

Siyaset Sosyologu Tevfik Göksu da, bu araştırmada ezber bozan hususlar olduğuna dikkat çekti. Temel itibarıyla bakıldığında ihtiyatlı cevaplar verildiğine değinen Göksu, Doğu ve Güneydoğu'daki insanların ister istemez toplumsal algının kendilerine bakışın pozitif olmadığını düşündüğünü söyledi. Özellikle medyanın bu algının değişmesinde ciddi pay alması gerektiğine işaret eden Göksu, araştırmanın bir başka dikkat çekici unsuruna da değindi. Bölgede ciddi bir temsil sorunu bulunduğunu söyleyen Göksu, "Katılımcıların neredeyse yüzde 50'si kimsenin kendini temsil etmediğini düşünüyor. Siyaset kurumu üzerine düşeni yapmıyor. Siyaset kurumunun Doğu ve Güneydoğu'da kolaycılığa kaçmasa belki sorunlar çözülebilir. Batıya doğru gittikçe ideolojik duruşları arasında farklılık oluşuyor. Doğu ve Güneydoğu'da Batıya göç edenlerde ideolojik duruş fazlalaşıyor." dedi.

GÖNÜL BİRLİĞİ

Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ferhat Kentel ise, araştırma sonuçlarına bakışını anlattı. Kürt meselesinin hiçbir şekilde tek kavrama sıkıştırılamayacağını söyleyen Kentel, "Gönül birliği ile yaklaşılmazsa Kürt meselesi çözülemez." şeklinde konuştu. Doğu'dan Batıya göç edenlerin en önemli özelliğinin "zorunlu göç etmeleri" olduğunu anlatan Kentel, "O topraklarda yaşayamadıkları için göç etmişler .Topraklarından sökülen köyleri yakılan insanlar bunlar. Güvensizlik sorunu yaşayanlar batıya geldiklerinde de güvensizlik sorununu getirmiş oluyor." şeklinde değerlendirmelerde bulundu.