BIST 9.693
DOLAR 32,59
EURO 34,78
ALTIN 2.506,64
HABER /  DÜNYA

Kudüs kararı sonrası ABD'nin llk açıklaması olay oldu

Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti ilan edildiği İstanbul’daki İslam İşbirliği (İİT) zirvesi ABD’nin başkenti Washington’da da yankı buldu.

Abone ol

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Çarşamba günkü basın brifinginde ‘Sizin Kudüs’ü başkent olarak tanımanızın İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanımasından ne farkı var?’ sorusuna yanıt vermekte zorlandı.

Dışişleri Sözcüsü Nauert, ABD Başkanı Donald Trump’ın büyükelçiliği Kudüs’e taşıma kararının coğrafi bir sınırın çizilmesi anlamına gelmediğini savunarak ‘sadece binalar ve hükümetin nerede olduğu üzerinden alınmış bir karar’ dedi. Hürriyet'in haberine göre Nauert, İİT’nin Doğu Kudüs ilanının ise nihai statü ve egemenlik konulara müdahale anlamına geldiğini ima etti.

ABBAS'IN SÖZLERİNE TUHAF YANIT: Heather Nauert’e Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın ‘ABD arabuluculuk vasfını yitirmiştir. Bundan böyle ABD’nin siyasi barış sürecinde asla yer almasına izin vermeyiz’ şeklindeki açıklamaları hatırlatıldı. Bu tür söylemlerin geçmişte de barışı engellediğini savunan Nauert, ‘Bu tür çarpıtmalar bir kenara bırakılarak Başkan Trump’ın geçen hafta gerçekte ne dediğine odaklanalım. İsrail’in egemenliğinin kati sınırları taraflar arasındaki nihai statü müzakerelerine bağlıdır. ABD nihai statü konularında pozisyon almamayı sürdürmekte. ABD iki tarafın anlaşması durumunda iki devletli çözümü desteklemeye devam ediyor. Biz iki tarafı masada bir araya getirebilmeyi istiyoruz. ABD yönetimi binaların ve hükümetin nerede olduğu üzerinden Kudüs’ün başkent olduğuna karar verdi’ şeklinde konuştu.  

‘DOĞU KUDÜS KARARI EGEMENLİĞE MÜDAHALE’ İMASI: Nauert, ‘Sizin Kudüs’ü başkent olarak tanımanızın İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanımasından ne farkı var?’ sorusuna yanıt vermekte ise zorlandı. Sözcü, Trump’ın açıklamasıyla İİT’nin açıklaması arasındaki farkı şu şekilde izah etmeye çalıştı; ‘Biz sınırlar ve egemenlik üzerinde bir karar almıyoruz. Bunlar tarafların nihai statü müzakerelerinde karar vereceği hususlar’.