BIST 9.463
DOLAR 32,60
EURO 34,81
ALTIN 2.495,92
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Koalisyon kararı Cuma'ya sarkabilir

Hüseyin Çelik, koalisyon için partilerin her konuda anlaşmasına gerek olmadığını söyleyerek kararın Perşembe ya da Cuma günü kamuoyuna açıklanabileceğini söyledi.

Abone ol
AK Parti Genel Başkan Başdanışmanı Hüseyin Çelik, AK Parti-CHP koalisyonunu konusunda her iki partinin de tüm detaylarla anlaşmasına gerek olmadığını söyledi. Koalisyon müzakerelerini her iki partinin de yetkili kurullarında değerlendireceğini ve kararın Perşembe ya da Cuma günü kamuoyuna açıklanabileceğini ifade eden Çelik, AK Parti olarak önceliklerinin bir an evvel hükümetin kurulması olduğunu söyledi.

AK Parti Genel Başkan Başdanışmanı Hüseyin Çelik, NTV canlı yayınında Deniz Kilislioğlu'nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Türkiye'nin bir an önce kalıcı asli bir hükümete kavuşması gerektiğini ifade eden Çelik, terör olaylarının AK Parti'yi bir koalisyona zorlamadığını; ancak yapısal düzenlemeler için bunun şart olduğunu söyledi.

CHP ile yürütülen koalisyon görüşmelerinde heyetlerin 35 saatlik bir görüşme yaptığını, liderlerin ise 4 buçuk saat bu meseleyi ele aldığını anlatan Çelik, gelinen noktaların her iki partinin de kendi kurullarında paylaşılacağını, nihayi kararın ise Perşembe ya da Cuma günü bir karara bağlanacağını ifade etti. Koalisyon konusunda tarafların her detayda anlaşmasına da gerek olmadığını anlatan Çelik, prensipte her iki partinin de başta Anayasa, yargı, yüksek öğretim reformu gibi konularda görüş bildirdiğini, bu konularda yüzde yüz anlaşılmasına da gerek olmadığını ileri sürdü.

İşte Çelik'in programdaki sözlerinden bazı satır başları;
 
"Perşembe ve Cuma günü eğer koalisyon olursa şu başlıkta şu kadar anlaştık gibi bir hesap yapılmaz. Ama bir koalisyon olmazsa her iki tarafta niçin olmadığını kamuoyuyla paylaşacaktır. Biz şimdiden olmamış çocuğa don biçmeyelim.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN DURUMU
 
İki farklı yelpazedeki siyasi partilerin liderlerinin bazı kurmaylarının bir araya gelmesi, memleket meselelerinin enine boyuna konuşmuş olması bir kazançtır. Keşke koalisyon olsun olmasın böyle gitse. Bu diyalog kapısının açık olması lazım. Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarda bu AK Parti'nin hassasiyetine dikkat ettiler. Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanı yüzde 52 oyla halkın oylarıyla seçilmiş. Zaten meşruiyetini tartışmak kimsenin haddine değil. Hür seçim yapılmış bir seçim. Anayasanın 104.maddesinde cumhurbaşkanına verilen görevler neyse sayın cumhurbaşkanı onu yapabilir. Netice itibariyle bu tartışma kimseyi bir yere götürmez.

KOALİSYONDA MHP'NİN DURUMU
 
Bizim tabanımız 13 yıldır tek parti modelinde oluşturulan hükümet modelinin Türkiye'ye neler kazandırdığını gören bir tabandır. Koalisyon bizin arzumuz değil. Bizim demokratik kurlalar içinde milletin iradesinde başvurduğumuz bir şeydir. Tek başımıza iktidar mı koalisyon mu sorununun cevabı bellidir. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi ile veya başka parti ile bizim tabanımız koalisyonu istemiyor. Bazı insanlar Milliyetçi Hareket Partisi ile daha iyi olabilir diyor. Cumhuriyet Halk Partisi ilk günden beri kapıyı tamamen kapatanlardan biri değil. Milliyetçi Hareket Partisi ben koalisyonda yokum muhalefette kalmak istiyorum diye irade beyanında bulundu. Sonuçta bizim tabanımı AK Parti'nin tek başına iktidarından yanadır. Ya seçime gideceğiz halkımız tek başına iktidar çoğunluğunu verirse olacağız değilse yine koalisyon.
 
ERKEN SEÇİM İHTİMALİNDE 3 DÖNEMLİKLERİN DURUMU
 
Önceki 3 dönemlikler seçim istiyor dediler. Aman aman seçim olsun diye 3 dönemliklerin gayreti yok. Ama partimiz bütün bu seçenekleri çabaları sonuçlandırır ve bir hükümetin kuruluşu gerçekleşmezse ondan sonra erken seçim gündeme gelir ve bunlar konuşulur. Tüzüğümüze göre teknik olarak 3 dönem meselesi 68 kişi için rafa kalkmış durumda eğer 25.dönem sona ererse. Bir sonraki seçimde yapılacak olan seçim 26.dönem olacak. Ben baştan itibaren bu 3 dönem kuralının doğru olmadığına inananlardanım. Ama şu anda öncelikli meselemiz bu değil. Bu asla gündeme gelmedi ama bir ihtiyaç olursa bir tabu değil aramızda.
 
ÇÖZÜM SÜRECİNİN DURUMU

Netice itibariyle saldırmaya başlayan PKK, çözüm sürecini yok eden PKK'dır. Şimdi diyorlar ki cumhurbaşkanının, hükümetin tavrı filan. Bizim şartımız PKK'lılar bu ülkeden silahlı bütün unsurlarıyla terk edecekti. Kandil 8 Mayıs 2013'te terk edecek diye bildirdi. 9 Eylül'de KCK dedi ki bu iş bitmiştir. Karakol yapılıyor bunları yapmayacaksınız, baraj yapılıyor askeri baraj deniliyor. Çözüm süreci devam ederken de PKK'lılar bir çok şımarıklık ve taşkınlık yaptılar. Ama hükümet sabretti. PKK'ya gerekli dersi verdikten sonra bu çözüm sürecinin tekrar mutlak oturulup konuşulması gerekiyor. Ama PKK'nın istediği şartlarda değil bu ülke insanının arzu ettiği şartlarda."