BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53

Koalisyon!

Koalisyon palavralarına falan inanmayın! Çünkü bu söylentiyi ortaya atanların kendisi de inanmıyor böyle bir ihtimale...

Bir önceki yazımda AK Parti'nin son dönemlerde yaptığı bazı yanlışları yazmış ve bu yanlışların seçmen kitlesinde bir küskünlüğe neden olduğunu, bu küskünlüğün AK Parti'nin oylarında bir düşüşe neden olduğu söylemiştim.

Bu satırları okuyup karamsarlığa kapılan partililer olmuş. Oysa ki benim 6 ay önceki hedefim AK Parti'nin yüzde 50'nin üzerinde oy almasıydı. Bu hedeften geri kalındığı için eleştiriler yöneltmiştim.

Söz konusu yazıyı, "Yukarıda yazdıklarım size dehşet değil, umut versin. Yedi cihan birleşse, bu hatalara rağmen AK Parti tek başına iktidarını sürdürecek." diye bitirmeme rağmen meramımı anlatamamışım demek ki...

Bugün yine aynı fikirdeyim. Bakmayın siz hayal tacirliği yapanlara...

Bu ülkenin insanları, "En iyisi koyunu kurda teslim edelim. Koyunu en iyi o korur!" diyen asalakların tavsiyelerine uyacak kadar aklını yitermedi henüz...

Koalisyon palavralarına falan inanmayın! Çünkü bu söylentiyi ortaya atanların kendisi de inanmıyor böyle bir ihtimale...

Bugüne kadar HDP'yi destekleyen Kürtler, CHP'yi destekleyen işadamları dahil olmak üzere kiminle konuştuysam aynı sözü duyuyorum.

"AK Parti'nin gitmesini istemiyoruz. Eli biraz zayıflasın da Yeni Anayasa'yı çıkarıp başkanlık sistemini getirmesin diye uğraşıyoruz!" diyor tamamı..

Çünkü onlar da AK Parti'nin iktidardan düşmesi durumunda ülkenin birkaç ay içinde felakete sürükleneceğini çok iyi biliyor.

Bakın buradan açık açık yazıyorum ve iddialıyım...

Eğer 7 Haziran seçimlerinde AK Parti tek başına iktidar olmazsa, hükümet kuracak parti bulunamaz. Hadi alın kağıdı kalemi elinize, beraber hesap yapalım..

Olmaz ama, hadi diyelim ki AK Parti seçimlerde 276 milletvekilini çıkaramadı. 270 milletvekilinde takılıp kaldı ve bir koalisyon ihtimali belirdi.

Böyle bir durumda ortaya üç seçenek çıkıyor.

Birinci seçenek; AK Parti'nin çekildiği, CHP-MHP ve HDP'nin ortağı olduğu bir koalisyon! HDP'den başka çare yok çünkü, MHP ile CHP'nin oyları bir koalisyon hükümeti kurmaya yetmiyor.

Peki böyle bir durumda Devlet Bahçeli, Selahattin Demirtaş'la hangi konularda anlaşacak dersiniz?

Diyanet'in kaldırılması, din ve Kur-an'ı Kerim derslerinin kaldırılması hususunda mı? Yoksa "Anadilde Eğitim" konusunda mı?

Bu ikili "Çözüm süreci"ni nasıl yönetecek dersiniz?

Oldu ki anlaştılar diyelim!

Milliyetçi MHP tabanı, HDP ile kucak kucağa oturan partisine bir sonraki seçimde yaşam hakkı verecek mi sanıyorsunuz?

Ya HDP?

"Çözüm Süreci falan istemiyoruz" diyerek MHP'nin bugüne kadar savunduğu silahlı mücadeleye "Evet" mi diyecek? Ortağı olduğu iktidarın PKK'ya karşı silahlı mücalesine "Olur" verecek yani öyle mi?  Böyle bir durdumda HDP'nin bir sonraki seçimde akıbeti ne olacak dersiniz?

İkinci seçenek; AK Parti ile MHP veya AK Parti ile CHP bir koalisyon kuracak! MHP ile CHP aylardır AK Parti'yi asrın yolsuzluğunu, hırsızlığını ve hukuksuzluğunu yaptığı gerekçesiyle eleştiriyor, hatta bunun hesabını mahkemeler huzurunda vereceğini söylüyor. Böyle bir söylemin ardından koalisyon hükümeti kurmaya çalışmaları kendi intiharları olur.

Kaldı ki yüzde 40'ın üzerinde oy alan bir parti, kendisinden başka çare yokken bir koalisyonun içinde yer almaz. Edindiğim bilgilere göre AK Parti kıyamet kopsa dahi böyle bir koalisyonda yer almamaya kararlı.

Üçüncü seçenek; uzun sürece çabalara rağmen bir hükümet kurulamayacak ve Türkiye 6 ay gibi kısa bir süre içinde "Erken Genel Seçim"e gidecek. Böyle bir atmosferde seçime gidilmesi durumunda AK Parti Türkiye tarihinde görülmemiş yüksek bir oy oranıyla tekrar iktidara gelir!

Yani anlayacağınız tüm kapılar AK Parti'ye çıkıyor!

Kafalarınızdaki soru işaretlerini silin! 7 Haziran sonrası Türkiye'de istikrar devam edecek. Seçime şunun şurasında bir hafta kaldı.Kararsız seçmenlerin fikrinin netleştiği en kritik döneme girildi. Mührü eline alan kararsız seçmenler, AK Parti iktidarının olmadığı bir Türkiye'de yaşanacak ateşin kendisini yakacağının farkına varacak.

Her zamanki iddiamı bir kez daha yineliyorum. AK Parti'nin yüzde 45'i garanti! Üstüne ne gelecek ona bakalım.

HDP'nin durumuna gelince...

Şahsi kanaatim odur ki AK Parti HDP konusunda çok yanlış bir strateji yürüttü. Parti içinden birileri, "HDP barajı aşmamalı" diye açıklama yaptıkça, ulusalcı, Kemalist ve CHP'li kesim HDP'nin barajı aşması için saf değiştirdi.

Ama ben bu yanlış stratejiye rağmen HDP'nin barajın altında kalacağına inanıyorum. Seçime katılım oranının yüzde 85'in üzerinde olduğu bir ortamda HDP yüzde 9 bandını bile yakalayamaz! Yurtdışında katılım oranı yüzde 40'ların üzerine çıktı. Yanılmıyorsam yaklaşık 1 milyona yakın seçmen oy kullandı. Buradan AK Parti'ye gelecek oylar, HDP'yi beklediğinden fazla hayal kırıklığına uğratacak.

Bir küçük notla bitirelim...

Yerel seçimlerden önce Dışişleri Bakanlığı'ndaki Suriye görüşmesinin ses kaydını yayınlayanlar AK Parti'nin oylarında büyük patlama yaşanmasına neden olmuşlardı. "Nerede kaldılar, şimdiye gelmeleri gerikirdi" demeye kalmadan yine ortaya çıktılar.

MİT tırlarının görüntüsünü yayanlar ve bu görüntülerin yayınlanmasını destekleyen siyasi partiler, devletin hala büyük tehdit altında olduğunu teyyit etmiş oldu.

Sandık başına giden seçmen, bu kahpeliğin, bu vatan hainliğinin hesabını soracaktır!