BIST 9.080
DOLAR 32,33
EURO 35,07
ALTIN 2.307,34

Kıyamet anı ve sonrasında yaşanacaklar

Kıyamet anı ve sonrasında yaşanacaklar

Zaman saati çaldığı an...

Kıyamet anı ve sonrasında yaşanacaklar

Ve tabiî ki başka şefaatçiler de O’nun gölgesinde aynı mazhariyete ererler. Nihayet Rahmân’ın sonsuz rahmetiyle ğufrana boğulur daha nice mücrimler, nice müflisler… Burası mahşer mahkemesidir, haksızlık yapılmaz zerre kadar. Ahkemu’l-Hâkimîn, mü’minlere rahmetiyle muamele eder, kâfirlere ise adaletiyle. Bütün şefaatlere ve rahmetlere rağmen kurtulamayanlara bir ses gelir: “Siz şöyle bir tarafa ayrılın ey günahkârlar!” En son ve en büyük karşılaşma günüdür bugün. Ardından cihetsiz, her yönlü, izzet ve azamet yüklü bir nida daha duyulur: “Limeni’l-mülkü’l-yevm? Bugün mülk ve hakimiyet kimin? (Kimmiş mülkün hakiki sahibi, gördünüz mü şimdi?) Lillâhi’l-Vâhidi’l-Kahhâr! Mutlak galip, tek hâkim olan Allah’ın!..” (¼âfir, 40/16)

Kıyamet anı ve sonrasında yaşanacaklar

İnsanlar ve cinler iki ana guruptur. Her ikisinin de sağcıları ve solcuları vardır. Sağcılar, yani cennetlikler de bölük bölük: Nebiler, sıddîkler, şehitler, salihler… Bazıları sorgusuz sualsiz derhal, bazıları uçarak, bazıları yürüyerek, bazıları binekle, bazıları da yüzüstü sürünerek.. ve tabiî Sırat’ta takılıp kalanlar.. evet onlar da ateşte temizlendikten sonra yetişecek olanlar kervana, cennete giden kervanlara... Solcular, yani cehennemlikler de kısım kısım:

Kıyamet anı ve sonrasında yaşanacaklar

Kimileri sorgusuz sualsiz anında, kimileri odun kütüğü gibi yaka-paça, kimileri elinde kelepçe, ayağında pranga derdest edilir, kimileri nasiyelerinden sürüm sürüm çekilir, kimileri herkesin önünde rezil rüsvay edilir, kimileriyse alevlerin kollarında ateşe sürülür.. ve yüzlerine nazar-ı ilâhînin hiç teveccüh etmediği bazıları...

Kıyamet anı ve sonrasında yaşanacaklar

En son kalbinde zerre kadar imanı olan son kişi de cezasını çekip cennete erişince, Arş'tan nihaî karar gelir. Ölüm bir koç suretinde getirilir ve herkesin gözü önünde kesilir. Cennet ve Cehennem kapıları bir daha açılmamak üzere mühürlenir ve içindekiler sonsuz bir hayatta yaşar giderler; ya ebedî saadet veya sermedî şekavet içinde. Ama herkesin (cennetliklerin de, cehennemliklerin de) dudağında aynı kelime: Keşke! Ah keşke!!!