BIST 9.693
DOLAR 32,58
EURO 34,79
ALTIN 2.506,82

Kibar Zekâ

Ak Parti teşkilatlarının içerisinde ya da siyasetin içerisinde dava bilinci ile bulunanların kitap okuma hassasiyetleri olması şart.

Kitap denince insanların aklına ne gelir bilmem? Lakin benim aklıma kitap dendiğinde nedense hayat ve nezaket gelir.

Cemil Meriç der ya; “kitap zekâyı kibarlaştırır.”

Nedenini bilmiyorum. Bazı nedenler bilinmese de olur diye düşüyorum. Çünkü sonuca bakıldığında doğruluğu tartışılmaz şeyler veriliyorsa elimize neden diye sormak da anlamsızlaşıyor…

Özellikle her gencin ne şekilde olursa olsun kitap ile bağı ve ilişkisi olması gerekir. Kitaplar tecrübelerin, yaşanmışlıkların, hataların ya da doğruların sınırsızca anlatıldığı menzillerdir. 

Bu yüzdendir ki nezaket ile hayata rehberlik ederler…

Siyaset ya da ticaret ile uğraşan her bir ferdin zihnindekilerini daha iyi anlatabilme ya da daha iyi anlayabilmesi için kesinlikle kitap ile hemhal olması gerekir.

Türkiye artık eski Türkiye değil.

Eski Türkiye’ye dönmekte istemiyoruz.

Müteyakkız ruha erişmiş Müslüman bireyler olmamız gerekiyor. Müteyakkız bir ruhun kendini geliştirmesi ve aşama kat edebilmesi ise bilgiyle beslenmesinden geçer.

Bilgi olmadan fikir üretmeye çalışmak ise kitapsız zihinlerin işidir.

Yakın tarih, felsefe, siyer, akide noktalarında her daim okumalar yaparak zamanın zararlarından kendimizi korumamız elzemdir.

Eski Türkiye’den üzerimizde o kadar çok kalıntılar var ki bünyelerimiz paslanmış ve oksitlenmiş durumda.

Özellikle Kur’an ve Hadis ilmi ile pas tutmuş zihinlerimizin temizlenmesi gerekiyor.

Hepimizin evinde kitaplığımız olmalı. Ve bu kitaplık evin çok kullanılan alanında yani her daim görünen bir yerde olmalı.

Bir gün olur yüz yüze baktığımız kitaplığımızdan bir kitap seçer ve okuruz.

Kitapları okuduğumuzda muhteviyatın sonucunu üzerimizde etkisini hemen beklenmemesi de gerekir. Kitap anne sütü gibidir.

Nasıl bebek anne sütünü emdiğinde hemen ayaklanmıyor ama gereken vitaminini gün be gün alıyorsa kitapta vitaminini bize verecektir.

Zamanın teknolojik argümanları ve geçmişimizdeki eski Türkiye kalıntıları yüzünden zihni yorgun bir milletiz.

Raf ya da vitrin süslemek için değildir kitaplar. Zihnimizin temizliği ve düşüncelerimizin doğru aktarılması anlaşılması için okunsun kitaplar.

Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun bir TV programında kitap okunması tavsiyesinde bulunduğunu ve şu şekilde söylediğini hatırlıyorum;

"Zihninde bir resim çizemeyenin bir tez üretmesi çok zor, bunun için gençlerimizin insan doğasını iyi inceleyen romancıların eserlerini mutlaka okumaları lazım."

Özellikle Ak Parti teşkilatlarının içerisinde ya da siyasetin içerisinde dava bilinci ile bulunanların kitap okuma hassasiyetleri olması şart. Çünkü bir amaçları, hedefleri var. Onlardan beklentiler var.

İnsanımızın şahsi kitap okuma ajandaları olması lazım. Hiç değilse haftada bir kitap hedeflenmeli.

Kitap okumak için zaman bulamıyoruz diyenler geçirmiş oldukları boş zaman dilimlerini düşünsünler. Eminim ki çok fazla zamanın var olduğu görüleceklerdir.

Ecdadımız fethetmek için gittiği her yerde aynı zamanda kitap yolculuğu da yapıyordu. Külliyeler hemen inşa ediliyor, kitapla, ilimle iştigal halinde zamanlar belirleniyordu.

Eskiden kitap okumak için kitabın peşinde gidilirdi. Şehir şehir diyar diyar dolaşılırdı.

Zamanımızda ise her imkân mevcut kitap istediğimiz an elimize gelebiliyor. Bu tembel halimize ağlasak mı yoksa artık kitapsız zamandan kitaba doğru bir fetih mi yapsak?

Oysaki seçim elimizde… Hayat dediğimiz şey de zaten seçimlerle ördüğümüz bir kumaş gibidir…

Hayatımızı nezaket çemberinde yaşayabilmek için zekâmızı kibarlaştırmamız gerekir.