BIST 9.464
DOLAR 32,60
EURO 34,83
ALTIN 2.495,92
HABER /  DÜNYA

Katip bile bulamazlar

Başbakan Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarında muhalefet partilerinin tavrına ilişkin, "Bu aşamadan sonra istedikleri kadar masada otursunla...

Abone ol

Başbakan Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarında muhalefet partilerinin tavrına ilişkin, "Bu aşamadan sonra istedikleri kadar masada otursunlar, onlar orada notları tutacak katip bile bulamazlar. Komisyondan sonuç çıkmasa da Türkiye’nin ihtiyacı olan yeni anayasa için samimi şekilde çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dünyanın her yerinde artık şu hakkı destekleyen bir ülke olduğunun bilindiğini belirterek, "haksızlığın karşısında mertçe, yiğitçe, eğilmeden ve bükülmeden durabilen bir ülkedir. Bizim ayyıldızlı bayrağımızı yeryüzünde kim görürse ’işte geldiler’, ’işte yetiştiler’ diyor. ’Kardeşlerimiz dostlarımız bize ulaştılar’ diyor. Çoğu yerde ayyıldızlı albayrağı görünce insanlar ’yüzyıldır bizi niye beklettiniz’ diye sitem ediyor, sevinç gözyaşlarını tutamıyor" dedi. Turist sayısındaki artışa dikkat çeken Erdoğan, 2013 yılında yurtdışına giden vatandaş sayısının 7 milyona ulaştığını ifade etti. Türkiye nüfusunun yaklaşık onda birinin artık dünyayı gezdiğini anlatan Erdoğan, "Bu 7 mliyon kişi dışarıdan Türkiye’nin nasıl değiştiğinin, parasının, pasaportunun nasıl değer taşıdığını bizzat yaşıyor. Anamuhalefet yurtdışına gittiğinde ülkesini şikayet ediyor. Türk cumhuriyetlerine gitseler, Ortadağu’nun sokaklarında dolaşsalar kendi ülkelerini daha iyi tanıyacaklar. Bunlar bırakın Edirne’yi Kars’ı hala Sivas’ın ötesine geçemiyorlar. Bizim üzerimizde bölücü yaftası durmaz. Bunların masalarındaki haritalarda ülkeyi nasıl böldüklerini milletim biliyor. Anamuhalefet anlaşma yapıyor Türk bayrağını alıp Hakkari’ye gidemiyor, Van depreminde gidemiyor. Sevsinler sizin gibi muhalefeti" diye konuştu.
Milliyetçiliğin her yerde gönül diliyle konuşabilmek olduğunu anlatan Erdoğan, "Türkiye attığı adımlarla yavaşlayan değil, güç ve kader ortaklığı yapan bir ülkedir. Milletimiz bizi gayet iyi anlıyor, görüyor ne yapacağımızı da çok iyi biliyor. Attığımız her adımın Türkiye’yi büyütmek için olduğunu milletimiz kalp gözüyle takip ediyor. Matematik ve teoriler bir kenara dursun biz milletimizle teori ve hesapları aşan bir iletişim inşa ettik" dedi. Milletle gönül ve kalp diliyle iletişim kurulduğunu belirten Erdoğan, Diyarbakır’daki coşkunun, Trabzon’daki heyecanın bunun ispatı olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan, "Unutmayın tuzakların üzerinde bir tuzak vardır. Hesapların üzerinde bir hesap vardır. Biz, ’Bismillah’ diyerek başladık. Başladığımız her işte de hayırlı neticelere ulaşacağız" dedi.

MISIR MESELESİ
Mısır’da 3 Temmuz’da yapılan darbenin arkasında enkaz bırakarak ilerlemeye devam ettiğini belirten Erdoğan, "Mısır’da 4 bine yakın kardeşimiz şehit edildi, onbinlercesi yaralandı, binlercesi tutuklandı. Mısırlı kardeşlerimize sahip çıkmamız darbecileri ciddi şekilde rahatsız etti. Cumartesi günü Mısır’daki büyükelçimizi istenmeyen adam ilan ettiler. Biz de ardından ilan ettik. ’Mısır’daki darbe yönetimi rahatsız oluyor’ diye Mısır halkının yanında durmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz dilsiz şeytan olanlardan olmayacağız. Bizim Mısırla, Mısır halkıyla ilişkimiz öyle birkaç yıllık değil bin yıllık bir ilişkidir. Bedeli ne olursa olsun Mısır halkının yanında durmaya, mısırdaki askeri darbeyi dünyaya anlatmaya devam edeceğiz. Bir taraftan demokrasi diyecek öbür taraftan darbe yöneticileriyle iş tutacak. Türkiye Çumhuriyeti Başbakanı olarak hangisiyle karşı karşıya geldiğimiz de hepsine dik durmuyorsunuz diye söyledik. Eğer demokrasi diyorsanız o zaman bu darbe yönetimlerine hep birlikte siyasi iktidarlar olarak dersi vermemiz lazım. Basit menfaat ilişkileri sebebiyle darbe yönetimiyle iş tutmaya kalkarsa o zaman gelecek nesiller bize nasıl bir dünya bıraktınız diye talan ederler. birbirimize karşı olan kalplerimizle irtibatlı haldeyiz" şeklinde konuştu.

"CENEVRE’DE ORTAYA ÇIKAN SONUÇTA ’TÜRKİYE’NİN TEZLERİ’ KABUL GÖRMÜŞTÜR"
Pazar günü bir İran’la ilgili önemli bir gelişmeye şahit olunduğunu söyleyen Erdoğan, "Cenevre’de İran’ın nükleer müzakerelerin ardından 3 turun ardından olumlu sonuçlar alınmaya başlandı. Cenevre’de sadece bir ilk adım atıldı ancak başlı başına bu bile umut verici bir gelişme. Tarafların yapıcı yaklaşımlarıyla sürecin daha iyiye götürülmesini, müzakerenin sürdürülmesini başından beri savunmuştuk. İran’a yaptırım uygulanması kararına Tahran deklarasyonu kapsamında Brezilya’yla birlikte biz karşı çıkmıştı. Bu içeride muhalefet tarafından eleştiri konusu yapıldı. Türkiye İran’la aynı fotoğrafta yer alıyor dediler. Cenevre’de ortaya çıkan sonuçta Türkiye’nin tezleri kabul görmüştür. 5+1 biraya geldiler, kucaklaştılar, işte bunlar geleceği okumaktır. Ama bizde ne anamuhalefetin ne de yavrusunun geleceği okumak gibi birşeyi yoktur. Suriye’de Mısır’da nasıl başkalarına göre değil ilkelerimize göre karar aldıysak İran konusunda da başkalarına göre değil akla göre yer aldık. İran konusunda olduğu gibi Suriye ve Mısır konusunda da haklılığımızı görecektir" dedi.
Anayasa çalışmalarına değinen Başbakan Erdoğan, "Yeni bir anayasanın Türkiye için ne tür bir ihtiyaç olduğunu hep dile getirdik. Türkiye ilk sivil anayasasını 1921’de yapmıştır, bu anayasadan sonra ne yazık ki bu derece katılımcı bir anayasa yapılmamıştır. Biz tıpkı 1921’de olduğu gibi herkesin katkı verdiği, herkesin diline, inancına, kimliğine saygı duyan sivil bir anayasa yapma arzusundaydık. Darbeciler anayasa yapıyorsa, siviller de yapabilir diyerek sivil demokratik katılımcı anayasa yazabilir diye umutlu olduk. Anayasa uzlaşma komisyonu kurulurken bu iyi niyetimizi de ortaya koyduk. Partilerin milletvekili sayısını da bakmadık" ifadelerini kullandı.

"AKŞAM BAŞKA SABAH BAŞKA"
Komisyon çalışmalarında hep iyi niyetli olduklarına dikkati çeken Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Biz bozan değil, yapıcı olacağız. Biz sivillerinde anayasa yazabileceğini ifade ederken, muhalefet tam tersi istikamette yürüdü. 12 ayda bitirilmesi düşünülen bu çalışma 25 aya ulaştı. Bu güne kadar darbeleri alkışlamış partilerden sivil anayasa yazmalarını beklemek akıntıya kürek çekmekti. Statükocu bu partiler süreci tıkadılar, Meclis Başkanı bu süreci sonlandırdı. Şimdi kalkmış ’masadan kalkmayacağız’ diyorlar. Masadayken bir çabanız yoksa masada olsanız ne olur? Sadece 60 madde üzerinde mutabakat sağlandı. ’Olumluysanız gelin beraber Meclis’ten çıkaralım’ dedik. Muhalefetin Genel Başkanı ’varız’ dedi. Akşam başka sabah başka. Bir insan bir şeyi söylediği zaman bunun arkasında durur. Genel başkansan akşam söylediğine sahip çık. CHP her zaman ki gibi çark etti. Başkanı olmayan bir komisyon çalışması olabilir mi? Sen 220 karşı taraf 326. Buradan birşey çıkar mı, çıkmaz. Bu aşamadan sonra istedikleri kadar masada otursunlar onlar orada notları tutacak katip bile bulamazlar. Yeni bir anayasa yapılmasını en çok biz istedik. Komisyonu fesih noktasına getiren asla biz olmadık. Komisyondan sonuç çıkmasa da Türkiye’nin ihtiyacı olan yeni anayasa için samimi şekilde çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
(İHA)