BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53
HABER /  GÜNCEL

İşte Türkiye'nin kayıp kadın haritası

Emniyet, Türkiye'deki kayıp kadınların haritasını çıkardı. Listeye göre en çok kayıp, sırasıyla İstanbul, İzmir ve Adana'da bulunuyor.

Abone ol

Emniyet, Türkiye'deki kayıp kadınların haritasını çıkardı. Listeye göre en çok kayıp, sırasıyla İstanbul, İzmir ve Adana'da bulunuyor. Ardahan ve Artvin'de ise hiç kayıp yok

Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı'nın 28 Haziran 2011 tarihli verilerine göre Türkiye'de bin 500 kadın için kayıp müracaatı yapıldı. En çok kayıp ise 369 kadınla İstanbul'da bulunuyor. İstanbul'u 75 kadınla İzmir, 71 kadınla da Adana izliyor. Bu illeri sırasıyla Ankara, Bursa, Mersin, Diyarbakır, Manisa ve Şanlıurfa takip ediyor. Kayıp kadınların bölgelere göre dağılımında ise Marmara Bölgesi 522 ile başı çekiyor.

'AYRICALIK TANINMALI'
Ege Bölgesi'nde 233, Akdeniz Bölgesi'nde 222, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 159, İç Anadolu Bölgesi'nde 153, Karadeniz Bölgesi'nde, Doğu Anadolu Bölgesi'nde ise 78 kadın kayıp. Polise yapılan başvurularda, ABD ve İngiltere'de kaybolan 2 Türk kadın da var. Bartın, Bayburt, Bilecik, Burdur, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Kırıkkale, Tunceli, Yozgat ve Çankırı'da ise sadece birer kayıp kadın bulunuyor. Ardahan ve Artvin'de ise hiç kayıp yok. Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan, kayıp olarak aranan kadınların büyük bölümünün eşlerinden ve yakınlarından şiddet görenler olduğunu söyledi. Şiddetin sadece fiziksel olarak değil cinsel ve psikolojik olarak da uygulandığını belirten İlhan, "Şiddet gördüğü için evlerini terk eden kadınların çoğu, eşlerinden boşanmak istemelerine rağmen, adreslerinin bulunacağı endişesiyle mahkemeye bile gidemiyor. Çünkü mahkemeye başvurduğunda adres de bildirmek zorunda ve eşinin bu yolla kendisini bulmasından korkuyor" dedi. İlhan sözlerini şöyle sürdürdü: "Boşanma davasında adli yardım almak için bize başvuran birçok kadın, adreslerinin mahkeme dosyasına gireceğini öğrenince dava açmaktan bile vazgeçiyor. Kadın zaten şiddet gördüğü için eşinden kaçıyor ama sığınma evinde dahi kalsa mahkemeye gitme durumunda adres göstermek zorunda kalıyor. Bu durumda da boşanmaya karşı olan eşleri tarafından bulunup yine şiddet görüyor. Bu hukuki gereklilik, şiddet gören kadınlara bir ayrıcalık tanınarak aşılmalı."

TÜM DÜNYADA YAYGIN
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Şengül ise kadına yönelik şiddetin coğrafi sınır, ekonomik gelişmişlik ve eğitim düzeyine bakılmaksızın tüm dünyada ve kültürlerde yaygın olarak görüldüğünü söyledi. Gelişmiş ülkelerdeki araştırmalarda da görüşülen kadınların üçte biri ile üçte ikisinin eşi tarafından dövüldüğünün belirlendiğini anlatan Doç. Dr. Şengül, konu hakkında şöyle konuştu:

'KADINLAR GİZLİYOR'
"Bir süre önce fiziksel şiddet gördükten sonra hastanenin acil servisine başvuran kadınlar üzerinde yaptığımız araştırmada, yaralı olarak gelen 182 kadından 60'ının eşi tarafından darp edildiğini belirledik. En sık görülen yaralanma tipi, künt travma sonucu oluşan yaralanmalardı. Bu kadınlardan 19'unda travma sonrası kırk, 47'sinde kesici-delici tip yaralanma, 4'ünde ateşli silah yaralanması, 2'sinde sıcak su ile oluşmuş yanık görüldü. Bu kadınların yüzde 33'ü eşleri, yüzde 18'si yabancı kişiler, yüzde 11'i ağabey, baba veya çocukları, yüzde 9'u erkek arkadaşları tarafından dövülmüştü. Kadınlara yönelik şiddet sık görülmesine rağmen, acil servislere başvuruları daha düşük. Çünkü aile içi şiddet kadınlar tarafından büyük oranda gizleniyor."