BIST 9.722
DOLAR 32,55
EURO 35,01
ALTIN 2.427,83
HABER /  POLİTİKA

İşte Erdoğan'ın referandum karnesi

Başbakan Erdoğan'ın referandum karnesinde notlarının çoğu iyi ancak kırık notları da yok değil!

Abone ol

İNTERNETHABER- İktidar ile muhalefetin meydanlardaki referandum kavgası sürerken, siyasi partilerin referandum karnesini sizler için araştırdık. Peki seçim meydanlarında kim iyi performansa sahip kimler karnede konunun uzmanlarından kırık not aldı. İşte iki bölümde yayınlayacağımız çalışmanın ilk bölümünden ayrıntılar;

Tarihi referanduma sayılı günler kaldı. Meydanlarda sert tartışmalar sürerken, 12 Eylül’e yaklaştıkça tansiyonda gittikçe yükseliyor. 26 maddelik Anayasa değişikliği Türk toplumunu ortasından ikiyi böldü. Yapılan anketlerde ‘evet’ ve ‘hayır’lar başa baş çıkıyor. Sonucu, önümüzdeki 10 günde yapılacak kampanyalar şekillendirecek. Bizde bugüne kadar yapılan kampanyaların ‘artı’ ve ‘eksi’ yönlerini işin uzmanına sorduk. Kriz yönetimi ve halkla ilişkiler konusunda uzman olan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. M. Sezai Türk, partilerin referandum çalışmalarını İnternethaber’e değerlendirdi. Önce ‘evet’ cephesi:

AK PARTİ'NİN ARTILARI

Kitle iletişim araçlarını çok iyi kullanıyor:  İktidara yakın çok sayıda yazılı ve görsel medya AK Parti’ye açıktan destekliyor. AK Partililerin görüşleri gazete sayfaları ve ekranlarda geniş yer buluyor. Farklı görüşlere ya çok az yer veriliyor ya da hiç yayınlanmıyor. Toplumun büyük bir kesiminin ‘evet’ dediği gibi bir izlenim oluşturuluyor.

AK Parti meydan mitinglerini çok etkili bir şekilde kullanıyor: Türkiye’nin doğusundan batısına neredeyse bütün illerinde miting düzenledi. Ağustos sıcağı ve ramazanda meydanları doldurmayı başardı. Erdoğan’ın konuşmaları her gün 10’a yakın televizyon kanalından canlı yayınlandı. Kalabalık meydanlar, ‘evet’in önde olduğu izlenimini

 CHP'Yİ KENDİ SİLAHIYLA VURDU

 CHP liderinin Tunceli’de dile getirdiği ‘genel af’ vaadini iyi kullandı. Aleyhine dönen ‘Soy’ tartışmasını unutturdu. Kamuoyunun büyük hassasiyet gösterdiği bir konuda, PKK elebaşısına af iddiasıyla CHP’yi vurdu.

pekiştirdi.

AK PARTİ'NİN 12 EYLÜL MANEVRASI

12 Eylül çok iyi kullanıldı: Kampanyanın başlangıç safhasında referanduma sunulan anayasa değişiklikleri arasında yer alan 12 Eylülcülere yargı yolunu açacak düzenlemeyi iyi kullanıldı. Darbenin yıl dönümünde referandumu, darbe zihniyetiyle bir hesaplaşmaya

döndürdü. Bu sayede daha tartışmalı olan Anayasa Mahkemesi, HSYK’nın yapısını değiştiren maddeleri geri plana itmeye başardı.

Bölgeyi BDP'ye terketmedi: Güneydoğu illerinde mitingler düzenleyerek bölgeyi BDP’ye terk etmedi. Meydanları büyük kalabalıklarla doldurarak, bölgenin bende temsilcisiyim vurgusunu yaptı. Bölge işadamları ve aydınlar üzerinden boykotu kırma çalışmalarında başarılı oldu. 

ERDOĞAN GÜNDEMİ DEĞİŞTİRME
BECERİSİ YÜKSEK BİR LİDER

[PAGE]

HALKIN GÜVENSİZLİĞİ REFERANDUMDA

AK Parti'nin yargı kartı: Türk toplumunun yargı organlarına karşı güvensizliğini de kullanarak, kendisiyle zihniyet olarak ters düşen Anayasa Mahkemesi ve HSYK değişikliği yönünde kitlesini ikna etti.

Gündemi kolay değiştirebilme becerisi: AK Parti aleyhine gelişen gündemi kolay değiştirmeyi başardı. Başarılı bir iletişim ve halkla ilişkiler çalışması yürüttü. Öcalan’la MİT ve Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı’nın görüştüğü iddialarını, ‘hükümet değil, devlet görüşür’ diyerek, konunun bir devlet politikası olduğunu vurguladı. AK Partiyi tartışmadan uzak tutmaya çalıştı. MHP’nin iktidar olduğu dönemde Barzani ile Talabani’ye yapılan silah ve para yardımlarını gündeme getirerek MHP’yi savunma pozisyonuna itti.

AK PARTİ'NİN EKSİLERİ

-Referandum öncesi başlayan kamplaşma tartışmaları artarak devam etti. Başbakan Erdoğan ülkücülere ‘kafatasçı ve faşist’ demesi bu

 BASKI REJİMİ İDDİALARI

 -TÜSİAD ve TOBB başta olmak üzere demokratik kitle örgütlerini ‘evet’ demeye zorlaması tepki çekti. Taraf olmayan bertaraf olur yaklaşımı demokratik bir tavır olarak görülmedi.

kesimin tepkisine neden oldu. Hüseyin Çelik’in özel harekat polislerine ‘sarkık bıyıklılar’ diye hakaret etmesi olaya tuz biber ekti. İnönü tartışmaları ve dersim konusu CHP tabanını parti etrafında kenetlenmesine yol açtı.

-Başbakan Erdoğan’ın ‘soy’, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ‘boy’ tartışması referandum kampanyasını asıl mecraından çıkardı. Bir yandan ‘Demokratik açılım’, ‘alevi açılımı’ derken diğer yandan CHP liderinin ‘boyu’ ve ‘soyu’yla uğraşıyor görüntüsü bu konulardaki samimiyetini tartışmalı hale getirdi. Kılıçdaroğlu’nun eline büyük bir koz verdi.

-BDP’lilerin ‘özerklik’ ve ‘bayrak’ taleplerine yeterli tepkiyi veremedi. Doğu ve güneydoğu Anadolu oylarını almak isterken, batı bölgelerindeki hassasiyetleri yeterince dikkate almadı. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma riskiyle karşı karşıya. Çünkü referandumda sonucu büyük oranda batı bölgelerinden gelecek oylar belirleyecek.

-Referandumun AK Parti meselesi olmadığı vurgusunu pekiştirecek politika geliştirilemedi. 12 Eylül’de ‘evet’ diyeceğini açıklayan diğer partilerle ortak kampanyalar düzenlemedi.

DİĞER EVETÇİLER

Büyük Birlik Partisi:

-‘24 saat kesintisiz demokrasi için’ referandumda ‘evet’ diyeceğini açıkladı. 28 Şubat sürecinden buyana izlediği çizgide bir değişiklik olmadı. Bu karara 12 Eylül’de cezaevinde çile çeken ‘yusufiyeli’ülkücüler destek verdi. AK Parti ile MHP arasındaki kavgada eski ülkücüleri ‘evet’ safına çekti.

-Muhsin Yazıcıoğlu, ülkücü camianın vicdanıydı. Cenazesi de bu gerçeği ortaya serdi. Toplumun farklı kesimlerden 100 binlerce kişi cenazede gözyaşı döktü. Hayatta olmaması, parti için önemli bir kayıp. Yerine gelen kadro henüz rüştünü ispat edebilmiş değil. Parti kongre sürecinde. Böyle olunca farklı sesler yükselmesi kaçınılmaz. Yalçın Topçu’nun genel başkanlığını pekiştirmesi için zamana ihtiyacı var. Genel Başkan Topçu’nun, söyledikleri ülkücü kesimde henüz geniş bir etkiyi göstermiyor.

-Saadet Partisi:

Referanduma destek vermesine rağmen parti içi kavga enerjisini tüketti. Kurtulmuş’un 12 Eylül’e evet demesine karşın, teşkilatların önceliği parti içinde baş gösteren liderlik kavgası oldu.