BIST 9.446
DOLAR 32,59
EURO 34,81
ALTIN 2.497,31

İşçi ve işverenler dikkat! Önce arabulucuya...

İşçi ve işveren ilişkisinin değişen niteliği, nüfus artışı, iş alanları, işin değişimi, teknoloji, yargının iş yükü, işçi-işveren uyuşmazlıklarında daha hızlı sonuç alma gibi sebeplerden yola çıkılarak hazırlanan kanun yürürlüğe girdi.

İşçi ve işveren ilişkisinin değişen niteliği, nüfus artışı, iş alanları, işin değişimi, teknoloji, yargının iş yükü, işçi-işveren uyuşmazlıklarında daha hızlı sonuç alma gibi sebeplerden yola çıkılarak hazırlanan 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu Ekim 2017 de resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Bu kanunla getirilen ve çalışma hayatımızda bundan sonra çok sık duyacağımız ‘arabuluculuk’ müessesi de 01.01.2018 den itibaren uygulanmaya başladı.

NEDİR BU ARABULUCULUK SİSTEMİ?

Kanuna veya İş sözleşmesine dayalı olarak çalışanların işverenlerden talep ettiği kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, sendikal tazminat, mobbing tazminatı, ücret, prim, ikramiye, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, işe iade talebi gibi iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkları dostane bir yöntemle çözmek için getirilmiş bir sistemdir.

İş ilişkisinden kaynaklanıp da arabulucuya gidilemeyecek durumlar ise; iş kazası-meslek hastalıkları kaynaklı maddi ve manevi tazminat davaları ile bunlarla ilgili olan tespit, itiraz ve rücu davalarıdır.

Hemen belirtmekte fayda var uyuşmazlık durumunda arabulucuya başvurmak ihtiyari değil, ZORUNLU. Yani hem işçi hem de işveren ben arabulucuya gitmeden direk iş mahkemesine gideceğim diyemeyecek.  Mahkeme dava dilekçesinin ekinde öncelikle arabulucuya başvurulduğuna dair evrakı arayacak.

UZLAŞMAK ZORUNLU MU?

Daha önce belirttiğim gibi öncelikle arabulucuya gitmek zorunlu fakat bu uzlaşmak zorunda olduğunuz anlamına gelmiyor. Şayet uzlaşılamazsa mahkemeye başvurmanızın önünde hiçbir engel yok.

Arabulucuya gidip taraflar uzlaşmış ve uzlaşma tutanağı imzalanmış ise daha sonradan tehdit, hile, güç kullanma gibi taraf iradesini sakatlayıcı bir durum olmadıkça uzlaşılan konular hakkında dava açılamayacak.

ARABULUCULUK MASRAFLARINI KİM ÖDEYECEK?

Arabuluculuk sisteminde avukat ücreti, noter masrafı, dava harcı, bilirkişi ücreti gibi masraflar olmadığından mahkemeye nazaran daha az maliyetlidir.

Taraflar görüşmelere katılıp uzlaşma sağlayamazsa ilk 2 saatlik arabulucu ücretini devlet karşılar, iki saati aşan kısmı taraflar eşit olarak öder.

Taraflar arabuluculuk görüşmelerine katılıp uzlaşırlarsa, ödeme arabuluculuk asgari ücret tarifesi üzerinden işçi ve işverene eşit olarak paylaştırılır.

Taraflardan herhangi biri hiçbir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmazsa, toplantıya katılmayan taraf son tutanakta belirtilir ve davadan haklı çıksa bile dava ücretleri ve karşı tarafa ait avukatlık masraflarını da kendisinin ödemesine hükmedilir.

Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması durumunda açılacak davalarda ise taraflar kendi yapmış olduğu yargılama giderlerini ödeyecektir.

BU KANUNLA TAZMİNATLARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ DÜŞÜRÜLDÜ MÜ?

Kanunlardan ve İş Sözleşmesinden kaynaklanan işçi alacakları (Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti gibi) için Borçlar kanununa göre 10 yıl olan zaman aşımı süreleri de bu kanunla birlikte 5 yıla düşürüldü.

SİSTEMİN İSTENEN HEDEFLERE ULAŞABİLMESİ İÇİN ASIL GÖREV ARABULUCULARIN…

Gerçek şu ki; ülkemizde az sayıda da olsa işçisinin alın terine, emeğine saygı duymayıp onları bir sömürü aracı olarak görüp kanundan ve iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarını vermekte imtina eden bazı işverenler bulunmaktadır.

Gene az sayıda da olsa işverenine sadakatle bağlı olmayan, işlerini aksatıp işverenine zarar veren, uyarı aldığında veya işten çıkarılmak istendiğinde de aslında olmayan haklarını da dava konusu yapıp deyim yerindeyse işvereninin ocağına incir ağacı dikmek gibi düşüncede olan işçiler de bulunmaktadır.

Hal böyle olunca yeni uygulamaya giren arabuluculuk sisteminin, çalışma hayatının iki asli unsuru olan işçi ve işveren nezdinde büyük bir şans olabilmesi ve sistemin amaçlanan hedefe ulaşabilmesi için asıl görev arabuluculara düşmektedir.

Bu sebeple ‘arabulucuların’ empati kurabilen, nitelikli, adil, objektif kişiler olması çok önemli.

Dikkat ! Yoksa sistemin adı arabuluculuk sistemi değil ARABOZUCULUK sistemi olabilir…