BIST 9.080
DOLAR 32,37
EURO 34,96
ALTIN 2.325,36

İran'dan beter oluruz!

Milyonlarca kişi Avrupa’ya kaçamazsa kesinlikle İran’a sığınır çünkü Sünni Şeriatı, Şii şeriatını mumla aratır…

Yüce Allah, Kur’an Enbiya Suresi 47. Ayet’te buyurur ki: “ Kıyamet günü için adalet terazilerini kuracağız. Hiç kimseye zerre kadar zulüm edilmeyecek. Hardal tanesi kadar bir şey olsa onu ortaya getiririz. Hesap görücü olarak biz yeteriz.”
 
 
 
 
Müslümanlığı bilmeyen Müslümanlar!
 
Haydi o zaman, başlayalım…
Din konuşalım biraz da…
Ama önce bir
“durum tespiti” yapalım…
 
                            * * *
 
Bu ülkede yaşayan ve erişkin her 100 Müslüman’dan kaçı, Kur’an dinini tam olarak yaşıyor?
Bu ülkede yaşayan ve erişkin her 100 Müslüman’dan kaçı; töre, örf, adet, gelenek ve hurafelerin “dini kurallar” olmadığını biliyor?
Bu ülkede yaşayan ve erişkin her 100 Müslüman’dan kaçı, namazda okuduklarının “dua” değil “ayet” olduğunun farkında?
Bu ülkede yaşayan ve erişkin her 100 Müslüman’dan kaçı; “Sübühaneke, Allahümme ve bihamdike” diyerek okuduğu dizelerin ise ayet değil de güzel ve duygulu bir Arap şiiri olduğunu biliyor?
Bu ülkede yaşayan ve erişkin her 100 Müslüman’dan kaçı, imanın şartı ile İslâm’ın şartının aynı şeyler olmadığı halen öğrenememiştir?
Bu ülkede yaşayan ve erişkin her 100 Müslüman’dan kaçı “yattım Allah kaldır beni, nur içine daldır beni, can bedenden ayrılırken, iman ile kaldır beni” diye okuduğu şeyin Yaratan’dan “rüşvet” istemek olduğunun farkında…
Bu ülkede yaşayan ve erişkin her 100 Müslüman’dan kaçı, çocuklarına yatarken, Allah’tan bir şeyler istemelerini tavsiye etmek yerine, “bize böyle sağlıklı ve huzurlu geceler verdiği için Allah’a şükredin” diyor?..
Bu ülkede yaşayan ve erişkin her 100 Müslüman’dan kaçı, çocuklarına, “sen önce derslerine çalış bakayım, Allah’a olan borcunu sonra ödersin” diyebiliyor?..
Ve Bu ülkede yaşayan ve erişkin her 100 Müslüman’dan kaçı, çocuklarına başarması için “7 kere Yasin okursan sınıfını geçersin” diye öğüt vermek yerine "daha çok çalışmasını" tavsiye ediyor?
Hem, neden 1 kere değil de 7 kere?..
Allah kelâmı bir kereden fazla okununca daha mı etkin oluyor?..
Bir kere okunduğunda (hâşâ) Allah duymuyor mu?
 
                            * * *
 
Bu soru ve tespitleri arttırabilirim ama neye yarar?..
Kaç kişiden doğru cevap alabilirim ki?..
Doğru cevap verecek olanlar da muhafazakâr değil, tutucu Müslümanlardır ne yazık ki…
Muhafazakâr Müslümanların da bu sorulara doğru cevap verdikleri gün, tutucu Müslümanların silinip gidecekleri, İslâmiyet’in yeniden ayağa dikileceği gün olacaktır.
Çünkü…
İslâm dininin haysiyetini korumanın yolu tutuculuktan değil, muhafazakârlıktan geçmektedir.
Tutmak, bir şeyi hareketsiz kılmaktır.
Muhafaza etmek (korumak) ise özgür bırakmak, değişimine izin vermek ama hareketliliği sayesinde dimdik ayakta kalabilmesini sağlamak demektir…
 
 
 
İran’dan beter oluruz
 
Türkiye’de Şeriat Hukukunun geçerli olduğu bir devlet kurulacağına inanmıyorum ama buna inananları da alaya alacak kadar saf değilim.
Çünkü Ak Parti Hükümeti bazen öyle uygulamalar yapıyor, yazdıklarıma öyle yorumlar geliyor ki, ben bile bazen “Galiba hükümetin din devleti özleminden korkanlar haklı” diye düşünüyorum.
Baykal’ın görüntülerini kaydedip yayımlayanları eleştirdiğim yazıma gelen tepki yorumlarında ortak nokta aynıydı:
“Baykal ve milletvekili Baytok zina yaparken yakalandılar, o yaptıkları günahtır”.
Evet ama modern hukuk “günahkârları” değil, “suçluları” yargılar…
İşte benim bu karşı yorumum, Baykal kasetine “zina” ve haliyle “günah” penceresinden bakanları delirtiyor…
Yorumları yayımlanmayınca (ki bazıları nedense yayımlandı da) posta kutuma, “Deniz Baykal aynı şeyi senin anana, karına, kızına da yapsa böyle müsamahakâr davranırdın değil mi?” diye edep perdesini aşanlar bile vardı.
Samimiyetle söylemeliyim ki ilk kez korktum…
Bu korkum ne zaman geçer, nasıl geçer bilmiyorum…
Tek bildiğim şu…
Biz Şeriat Hukukunun uygulandığı bir ülke olursak, milyonlarca kişi Avrupa’ya kaçamazsa kesinlikle İran’a sığınır çünkü Sünni Şeriatı, Şii şeriatını mumla aratır…
 
 
 
Korkutanı sevemem…
 
Yorum yapanların çoğu, bana karşı dini koruduklarını iddia ediyorlar?..
Dikleşiyorlar…
Acımasızca aileme saldırıyorlar…
“Senin anan, senin karın, senin kızın” diye başlıyorlar…
Çünkü onlara dinin ancak “sert” yaparak korunacağı öğretilmiş…
Çünkü onlar her ağızlarını açışta “sende Allah korkusu yok mu?” diye soruyorlar ve benden haliyle “Yok” cevabını alıyorlar…
Oysa soruyu “Sen Allah’ı sevmiyor musun?” diye sorsalar vereceğim cevap belli. “Seviyorum… Hem de çok seviyorum” olacak…
Neden?.
Çünkü ben bireyim…
Beni korkutanı sevemem…
Beni şefkatle kucaklayanı severim..
 
 
Deniz Baykal’a acıyorum…
 
Uğur Dündar’ın müthiş bir senaryosu var. O senaryoya kamuoyu inanırsa Deniz Baykal kesin dönüş yapar ve % 60’la CHP iktidar olur...
Gerçi senaryoda ufacık bir kusur var ama o kadarcık kusur Dündar'da bile olur.
Kusur ne mi?.
Önce kısaca senaryoyu anlatayım:
Baykal'a suikast ihbarı yapıldı ya (gerçi balon çıktı ama olsun), işte o ihbar için alınan tedbir çerçevesinde Deniz Bey kendi evine gitmiyor, eski özel kalem müdürünün evine gidip yatıyormuş.
Diyeceksiniz ki ya o görüntüler?.
Canım insan suikast tehlikesi yaşıyorsa ne yaptığını bilir mi?..
 
                            ***
 
Deniz Baykal istifa edince Uğur Dündar onu şiirle uğurlamışmış…
Deniz Baykal’a daha çok acıdım…
Dündar gibi dostları varken düşman hiç aramasın…
Ben de tutmuş burada Deniz Baykal’a yapılan ayıba karşı çıkıyorum…
Meğer her şey suikasttan kurtulmak içinmiş…
Yuh yani…
 
 
Atatürk’ü öğren de gel…
 
Ayşe Özyılmazel kızımız ahkâm kesmiş: “Kadına düşkün erkekten lider olamaz...”
Belli ki Atatürk hakkında hiçbir bilgisi yok…
Ya da Atatürk’ün de “lider” olmadığını sanıyor…