İran'dan beter oluruz!
Milyonlarca kişi Avrupa’ya kaçamazsa kesinlikle İran’a sığınır çünkü Sünni Şeriatı, Şii şeriatını mumla aratır…
Yüce Allah, Kur’an Enbiya Suresi 47.
Ayet’te buyurur ki: “ Kıyamet günü için adalet terazilerini
kuracağız. Hiç kimseye zerre kadar zulüm edilmeyecek. Hardal tanesi
kadar bir şey olsa onu ortaya getiririz. Hesap
görücü olarak biz yeteriz.”
Müslümanlığı
bilmeyen Müslümanlar!
Haydi o zaman,
başlayalım…
Din konuşalım biraz da…
Ama önce bir “durum tespiti” yapalım…
Ama önce bir “durum tespiti” yapalım…
* * *
Bu ülkede yaşayan ve erişkin
her 100
Müslüman’dan
kaçı, Kur’an dinini tam
olarak yaşıyor?
Bu ülkede yaşayan ve erişkin
her 100
Müslüman’dan kaçı; töre,
örf, adet, gelenek ve hurafelerin
“dini kurallar”
olmadığını biliyor?
Bu ülkede yaşayan ve erişkin
her 100
Müslüman’dan kaçı, namazda
okuduklarının “dua” değil “ayet” olduğunun
farkında?
Bu ülkede yaşayan ve erişkin
her 100
Müslüman’dan kaçı;
“Sübühaneke, Allahümme ve
bihamdike” diyerek okuduğu
dizelerin ise ayet değil de güzel
ve duygulu bir Arap
şiiri olduğunu
biliyor?
Bu ülkede yaşayan ve erişkin
her 100
Müslüman’dan
kaçı, imanın şartı
ile İslâm’ın şartının
aynı şeyler olmadığı halen öğrenememiştir?
Bu ülkede yaşayan ve erişkin
her 100
Müslüman’dan kaçı
“yattım Allah kaldır beni,
nur içine daldır beni, can bedenden ayrılırken, iman ile kaldır
beni” diye okuduğu
şeyin Yaratan’dan “rüşvet” istemek
olduğunun farkında…
Bu ülkede yaşayan ve erişkin
her 100
Müslüman’dan kaçı,
çocuklarına yatarken, Allah’tan bir şeyler
istemelerini tavsiye etmek yerine,
“bize böyle sağlıklı ve huzurlu geceler
verdiği için Allah’a şükredin” diyor?..
Bu ülkede yaşayan ve erişkin
her 100
Müslüman’dan kaçı,
çocuklarına, “sen önce
derslerine çalış bakayım, Allah’a olan borcunu sonra
ödersin” diyebiliyor?..
Ve Bu ülkede yaşayan ve erişkin
her 100
Müslüman’dan kaçı,
çocuklarına başarması için “7 kere Yasin okursan sınıfını geçersin”
diye öğüt vermek yerine
"daha çok çalışmasını" tavsiye
ediyor?…
Hem, neden
1 kere değil de 7 kere?..
Allah
kelâmı bir kereden fazla okununca daha mı
etkin oluyor?..
Bir kere okunduğunda (hâşâ) Allah
duymuyor mu?
* * *
Bu soru ve tespitleri arttırabilirim
ama neye yarar?..
Kaç kişiden doğru cevap alabilirim
ki?..
Doğru cevap verecek olanlar
da muhafazakâr değil, tutucu Müslümanlardır
ne yazık ki…
Muhafazakâr Müslümanların da bu
sorulara doğru cevap verdikleri gün, tutucu Müslümanların silinip
gidecekleri, İslâmiyet’in yeniden
ayağa dikileceği gün olacaktır.
Çünkü…
İslâm dininin haysiyetini korumanın
yolu tutuculuktan değil, muhafazakârlıktan
geçmektedir.
Tutmak, bir şeyi
hareketsiz kılmaktır.
Muhafaza
etmek (korumak) ise özgür bırakmak,
değişimine izin vermek ama hareketliliği sayesinde dimdik ayakta
kalabilmesini sağlamak demektir…
İran’dan beter
oluruz
Türkiye’de Şeriat Hukukunun geçerli
olduğu bir devlet kurulacağına inanmıyorum ama buna inananları da
alaya alacak kadar saf değilim.
Çünkü Ak Parti Hükümeti bazen öyle
uygulamalar yapıyor, yazdıklarıma öyle yorumlar geliyor ki, ben
bile bazen “Galiba hükümetin din devleti özleminden korkanlar
haklı” diye düşünüyorum.
Baykal’ın görüntülerini kaydedip
yayımlayanları eleştirdiğim yazıma gelen tepki yorumlarında ortak
nokta aynıydı:
“Baykal ve milletvekili Baytok zina
yaparken yakalandılar, o yaptıkları
günahtır”.
Evet ama modern hukuk
“günahkârları”
değil,
“suçluları”
yargılar…
İşte benim bu karşı
yorumum, Baykal kasetine “zina” ve
haliyle “günah” penceresinden
bakanları delirtiyor…
Yorumları yayımlanmayınca (ki
bazıları nedense yayımlandı da) posta kutuma,
“Deniz Baykal aynı şeyi senin anana,
karına, kızına da yapsa böyle müsamahakâr davranırdın değil
mi?” diye edep perdesini
aşanlar bile vardı.
Samimiyetle söylemeliyim ki ilk kez
korktum…
Bu korkum ne zaman geçer, nasıl geçer
bilmiyorum…
Tek bildiğim
şu…
Biz Şeriat Hukukunun uygulandığı bir
ülke olursak, milyonlarca kişi Avrupa’ya kaçamazsa kesinlikle
İran’a sığınır çünkü Sünni
Şeriatı, Şii şeriatını mumla aratır…
Korkutanı
sevemem…
Yorum yapanların çoğu, bana karşı
dini koruduklarını iddia ediyorlar?..
Dikleşiyorlar…
Acımasızca aileme
saldırıyorlar…
“Senin anan, senin karın, senin
kızın” diye
başlıyorlar…
Çünkü onlara dinin
ancak “sert” yaparak
korunacağı öğretilmiş…
Çünkü onlar her ağızlarını
açışta “sende Allah
korkusu yok mu?” diye
soruyorlar ve benden haliyle “Yok” cevabını
alıyorlar…
Oysa soruyu
“Sen Allah’ı sevmiyor
musun?” diye sorsalar
vereceğim cevap belli. “Seviyorum… Hem de çok seviyorum”
olacak…
Neden?.
Çünkü ben
bireyim…
Beni korkutanı
sevemem…
Beni şefkatle kucaklayanı
severim..
Deniz Baykal’a
acıyorum…
Uğur Dündar’ın müthiş bir senaryosu var. O
senaryoya kamuoyu inanırsa Deniz Baykal kesin
dönüş yapar ve % 60’la CHP
iktidar olur...
Gerçi senaryoda ufacık bir kusur var ama o
kadarcık kusur Dündar'da bile olur.
Kusur ne mi?.
Önce kısaca senaryoyu anlatayım:
Kusur ne mi?.
Önce kısaca senaryoyu anlatayım:
Baykal'a suikast ihbarı yapıldı ya (gerçi
balon çıktı ama olsun), işte o ihbar için alınan tedbir
çerçevesinde Deniz Bey kendi evine gitmiyor, eski
özel kalem müdürünün evine gidip yatıyormuş.
Diyeceksiniz ki ya o görüntüler?.
Canım insan suikast tehlikesi yaşıyorsa ne yaptığını bilir mi?..
Diyeceksiniz ki ya o görüntüler?.
Canım insan suikast tehlikesi yaşıyorsa ne yaptığını bilir mi?..
***
Deniz Baykal
istifa edince Uğur Dündar onu
şiirle uğurlamışmış…
Deniz
Baykal’a daha çok
acıdım…
Dündar gibi dostları varken düşman hiç
aramasın…
Ben de tutmuş burada Deniz
Baykal’a yapılan ayıba karşı çıkıyorum…
Meğer her şey suikasttan kurtulmak
içinmiş…
Yuh yani…
Atatürk’ü öğren
de gel…
Ayşe Özyılmazel
kızımız ahkâm
kesmiş: “Kadına düşkün
erkekten lider olamaz...”
Belli ki
Atatürk
hakkında hiçbir bilgisi
yok…
Ya da
Atatürk’ün
de “lider”
olmadığını sanıyor…