BIST 9.722
DOLAR 32,55
EURO 34,82
ALTIN 2.440,38

İki film birden

Hikaye ve anlatım çok güzel ayrı ama oyuncular ayrı ayrı çok çok iyiler. Öncelikle filmin başında Deniz Celiloğlu’nu çok düz ve role yakışmamış buldum ama dakikalar ilerledikçe bu düşüncemden utandım.

İki film birden.

Etkinlik canavarı olduğumu bilen bilir. Bu yüzden bu hafta size izlediğim iki filmle ilgili fikirlerimi yazacağım.

Tamam mıyız?

Çağan Irmak’ın fimlerini takip edenler bilirler. Onun filmlerinden çıktığınızda kursağınıza bir şey oturur. Çoğunda hüngür ağlarsınız ama anlatımı o kadar gerçektir ki, ağlasanız da rahatlayamazsınız. Bunun en iyi örneğini Babam ve Oğlum’da gördük. Bir yandan hıçkırıp, birkaç saniye sonra kahkaha attırmak her yönetmenin/senaristin harcı değil. Babam ve oğlum kadar derin olmasa da “Tamam mıyız?” da size farkında olmadığımız belki de hiç bu kadar deriniyle düşünmediğimiz şeyleri düşündürtecek. Bir röportajında Çağan Irmak bu filmle ilgili iddialı olmadıklarını söylemişti. Gittim, izledim. İddialaşmak için ortada yarışacak bir şeyler olmalı. Sanırım Çağan Irmak kimseyle yarışmadığı için böyle bir cümle kurdu. Film yine o kadar gerçek ki size çok fazla şey düşündürecek.

Hikaye ve anlatım çok güzel ayrı ama oyuncular ayrı ayrı çok çok iyiler. Öncelikle filmin başında Deniz Celiloğlu’nu çok düz ve role yakışmamış buldum ama dakikalar ilerledikçe bu düşüncemden utandım. O kadar güzel oynamış, o kadar güzel oturmuş ki o role… Sumru Yavrucuk ve Zuhal Gencer Erkaya zaten yıllardır çok beğenerek ve takdir ederek izlediğim isimler. Onlarla ilgili fikrim yine değişmedi. Ben asıl Aras Bulut İynemli’den bahsetmek istiyorum. Engelli bir insanı canlandıran Aras’ı daha önce izlememiştim. Filmden çıktım ve internete girip Aras’ın gerçekten engelli olup olmadığını araştırdım. Evet, o kadar ama o kadar iyi oynamıştı ki bunu düşündürdü. Hikayeyi anlatmayacağım fakat hayatına biraz “farkındalık” isteyen herkes sinemaya gidemese bile dvdsini alıp arşivinde barındırmalı diye düşünüyorum.  

Patron mutlu son istiyor

Ne yalan söyleyeyim Tolga Çevik’i pek beğenmem, güldürmez beni. Altında Yılmaz Erdoğan imzası olduğundan filmi merak edip  izledim. Filmin yönetmeni de çektiği kliplerden adını duyduğum Kıvanç Baruönü. Filmin sonunda gülümseyerek ayrıldım salondan. “Patron mutlu son istiyor” dünya tatlısı bir aşk filmi. Ezgi Mola girdiği her projenin altından başarıyla kalkıyor. Bu filmde de aynen öyle olmuş. Gerçekten iyi bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtlamış. Tolga Çevik ise hem kendi rolünü hem de saatler süren bir makyajla patron rolünün hakkını fazlasıyla vermiş. Filmde özellikle Kapadokya’nın muhteşem manzaralarını izlemek ayrı keyif verdi. Filmi Yılmaz Erdoğan yönetmese de Organize İşler’deki İstanbul manzaraları kadar güzel görüntülere ulaşılmış. Sevimli bir aşk filmi izlemek isteyenler bu filme rahatlıkla gidebilir.