BIST 9.717
DOLAR 32,47
EURO 34,93
ALTIN 2.434,92
HABER /  GÜNCEL

Hıncal Uluç'tan Kılıçdaroğlu'nu terletecek sorular

Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, bugünkü köşesinden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na bir dizi soru yöneltti. Konu ise Halk Bankası Genel Müdürü'nün tahliye kararı...

Abone ol

Sabah si yazarı , Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın tahliyesine karar veren Hulusi Pur'u eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu'na zehir zemberek bir yazı yazdı.

Kılıçdaroğlu'na "Yargıç Hasan Pur'un eski Halk Bankası Genel Müdürü hakkında verdiği "Tutuksuz yargılanma" kararını alkışlamak zorundasınız!" diye yüklenen Uluç, yazısına "Sevsinler 'Ana' Muhalefeti" başlığı attı.

NİÇİN VE NASIL?

Yargıç Hasan Pur'un Süleyman Aslan hakkında beraat değil, tutuksuz yargılanma kararı verdiğinin altını çizen Uluç, kararın 'Emsal' niteliği taşıyan maddelerini yazdı.

1. Dosyaya konmuş delillerin önemli bir bölümü yasal yollardan elde edilmemiştir. Yasal yolla elde edilmeyen deliller kullanılamaz.
2. Deliller büyük ölçüde toplanmıştır.
3. Sanığın tahliye edildiğinde delilleri karartması durumu yoktur.
4. Adresi belli sanığın kaçma ihtimali görülmemiştir.

1 numaralı madde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (Ki altında imzamız vardır) ve Avrupa İnsan Hakları Antlaşması'nın (Ki altında imzamız vardır) temel hükümlerinden biridir.

2,3, ve 4, Ceza Muhakemeleri Usulü yasamızın "Tutuklu yargılama" ile ilgili maddeleridir.

HANGİ SEBEPLE VERİLİRSE VERİLSİN...

Yani, Yargıç Pur, aslında, tüm Türk yargıçlarına örnek ve Türk Hukuk Tarihine kilometre taşı olacak bir karar vermiştir. Tekrar ediyorum, hangi sebeple verirse vermiş olsun.
Hukukta, kararlar esastır ve "Emsal" oluştururlar.

MUHALEFET LİDERİ NE YAPAR?

Uluç yazısının devamında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na bir dizi soru yöneltti:

"Şimdi bu kararı alan muhalefet lideri ne yapar?" diyen Uluç şunları yazdı:

Kılıçdaroğlu hala ve hala, elinde ayakkabı kutusu ile dolaşıyor ve "Bu adam nasıl tahliye edilir" diyor.

Tam tersini yapacağına.

"Bu adamı bile tahliye ettiniz, Sayın yargıçlar.. Ki doğrusu budur. Yasa dışı toplanmış delillerle, bir adam tutuklu yargılanmaz. Dosyası tamamlanmışsa, delilleri karartma ve kaçma ihtimalleri yoksa, hiç tutuklu yargılanmaz. Bu karar ve gerekçesi, bir hukuk anıtıdır" der ve işte o zaman asıl sorardı..

"O zaman hem de Milletvekili seçildikleri halde, Mustafa Balbay'ı, hem de mahkumiyete dönüşecek kadar uzayan beş yıl, dünya çapında bir organ nakli cerrahı Mehmet Haberal'ı yıllarca tutuklu yargıladınız?

Bu ülkede devletin en büyük nişanı, Üstün Hizmet Madalyası alan kahraman subaylarımızı niçin ve hala tutuklu yargılıyorsunuz?

Başbakanın bile "Durumuna üzülüyorum" dediği İlker Başbuğ Paşa neden hala içerde?

Darbecilikle suçlanan Başbuğ Paşa'yı Kara Kuvvetleri Komutanı, ardından GenelKurmay Başkanı yapan bu iktidar değil mi?

İlker Paşa, en önemli komutan olarak darbe ile devireceği söylenen Başbakan'ın imzası ile iki kez atanmadı m?

Onunla altı sene çalışıp emekli olmadı mı?

Masumiyet Karinesi, bu ortamda bile dikkate alınmazsa, ne zaman alınır" deseydi, Ana Muhalefet Başkanı.

Yargıç Pur'u yerden yere vuracağına "İşte Adalet bu" deseydi?.
O zaman işte o zaman "Demokrat" işte o zaman "Adil", işte o zaman "Hukuktan, evrensel hukuktan yana" olurdu.

İşte o zaman "Ana" Muhalefet Lideri olurdu.