BIST 8.981
DOLAR 32,33
EURO 35,07
ALTIN 2.298,09
HABER /  MEDYA

'Hükümet çözüm sürecinde hakimiyeti PKK'ya mı kaptırdı?

AK Parti'nin Afyonkarahisar'daki istişare kampını gözlemleyen Abdülkadir Selvi, vekillerin en çok sorduğu konunun 'Çözüm süreci adı altında alan hakimiyetinin PKK'ya mı kaptırıldığı' yönünde oldu.

Abone ol

INTERNETHABER.COM

Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü yazısında AK Parti 23. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda milletvekillerinin en çok üzerinde durduğu konuları ve yönelttikleri sorulara yer verdi.

Selvi'ye göre, vekillerin en çok merak ettiği konu çözüm sürecinde asıl hakimiyetin kimde olduğu... Zira yönelttikleri sorular süreçte egemen aktörün PKK olup olmadığı yönünde... Milletvekillerinin 'PKK'nın şımarmış olduğu'nu dile getiren Selvi, 'AK Parti'nin yetersiz kaldığını' öne süren vekillerin de olduğunu ifade etti.

İşte Selvi'nin o yazısından çarpıcı satırlarla 'AK Parti'nin Afyonkarahisar Kampı' : 

(...)

Bu kez değişik bir yöntem izlendi. Üç konu hakkında bakanlarla milletvekilleri bir araya geldi.

Moderatörlük sistemi uygulandı.

1-Dış politika- Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay'ın moderatörlüğünde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı Volkan Bozkır'ın katılımı ile ele alındı.

2-Ekonomi-Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Muş'un başkanlığında Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin katılımı ile yapıldı.

3-'Çözüm süreci, iç güvenlik ve hukuk' konulu toplantı ise Beşir Atalay'ın moderatörlüğünde Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan, Bülent Arınç, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın katılımı ile gerçekleştirildi.

Afyon kampına milletvekilleri, Kurucular Kurulu üyeleri, MKYK üyeleri ile Kadın ve Gençlik Kolları yönetiminden oluşan toplam 500 kişi katılmıştı.

Ekonomi ve Dış politika konusundaki toplantıya 50'şer kişi katılıyor. Çözüm süreciyle ilgili olarak 350 isim başvuruda bulunuyor. Toplantıya en az katılım 190 kişi oluyor.

"ÇÖZÜM SÜRECİNE DAİR KAYGI..."

Bu ilginin altında sadece çözüm sürecine olan inanç yatmıyor. Bu katılım aynı zamanda bir kaygıyı ifade ediyor.
Karadeniz Bölgesi milletvekillerinden Güneydoğu milletvekillerine kadar hepsinde ortak bir endişe dikkati çekiyor.

'Ne oluyoruz, çözüm süreci nereye gidiyor' kaygısı bu.

Ortak soru şu:

Çözüm süreci adı altında alan hakimiyeti PKK'ya mı kaptırıldı?

Ortak kaygıyı ise, 'Güvenlik ' konusu oluşturuyor.

İki gün süren tartışmalar sonunda gelinen noktayı paylaşacağım ama öncelikle hangi kaygıların ön plana çıktığını aktarmak istiyorum.

Söz alan bazı milletvekilleri, PKK'nın çözüm sürecini kendine alan hakimiyeti açmak için kullandığının altını çiziyor. Bölge milletvekilleri bu yöndeki gözlemlerini aktarıyorlar.

Çözüm süreciyle birlikte oluşan boşluğu PKK'nın doldurduğu, AK Parti'nin bu süreç zarfında siyaseten yetersiz kaldığını dile getirenler oluyor.

Çözüm süreci etrafındaki tartışmalarda iki nokta uç veriyor.

1-Çözüm süreci nereye gidiyor?

2-Kamu otoritesi nasıl sağlanacak?

Bölge milletvekilleri ağırlıklı olarak, 'Çözüm süreci devam etsin ama başta can güvenliği olmak üzere bölgede kamu otoritesi sağlansın. Süreçle birlikte oluşan boşluğu PKK dolduruyor. Şehirlerde otorite haline geliyor, çözüm süreci şehirlerdeki otoritenin PKK olduğu anlamına gelmiyor' görüşünü dile getiriyorlar.

"PKK ŞIMARDI"

'Çözüm süreci PKK'yı şımarttı. PKK, şehirlerde otorite kurmaya çalışıyor'
tespiti ön plana çıkıyor. Milletvekilleri neredeyse ittifakla, 'Çözüm sürecine devam edilsin ama PKK'nın bu şımarıklıklarına göz yumulmasın 'diyorlar. Çünkü çözüm süreci demek şehirlerin PKK'ya teslim edilmesi demek değil, tam tersine bölgenin üzerindeki silah baskısının kaldırılması demek.

AK Parti'de önemli bir yöneticinin, 'Çözüm sürecinden önce PKK dağlardaydı. Şimdi şehirlerde otorite haline geliyorsa, bu işte yanlış giden bir iş var demektir. Dağdaki PKK ile mücadele daha kolaydı' dediğini paylaşmak istiyorum.

(...)

Milletvekilleri, sürecin nereye doğru gittiği yönünde kendileriyle perde arkası bilgilerin paylaşılmasını talep ediyorlar. Hatta bazı açıklamalardan sonra, 'Bunlar basında yer alan bilgilerdi. Bizimle basında yer alan bilgileri değil daha spesifik daha kozmik bilgileri paylaşın. Bu iş nereye gidiyor? Bunu bilmek istiyoruz' diyorlar.

Milletvekilleri en çok 'yol haritası'nı soruyor. İmralı'nın kabul ettiği yol haritasının kamuoyuna açıklanmasını önerenler çıkıyor. Özellikle Kürt kamuoyunun üzerinde bunun olumlu bir etki yapacağı dile getiriliyor. Ama tabii ki böyle bir yola sapılmıyor.