BIST 9.080
DOLAR 32,37
EURO 34,95
ALTIN 2.324,99

Hizmet’in yanında duruş sebebim...

Bir avuç (Doğruysa eğer) maceraperest yüzünden milyonlarca gönüllüsü olan Hizmeti külliyen yıkmaya girişti…

Gelişmiş liberal demokrasilerde dini ya da dinle ilgisi olmayan dernekler, cemaatler, tarikatlar toplumun sigortalardır…

Hizmet/Cemaat/Camia da o tür topluluklardan biridir…

İlk kuruluş amacı sanırım sadece İslâm dininin tebliği idi…

Daha sonraları fikirleri geliştikçe…


Gidin
kırın kafalarını…

 Evet efendim, geçen gün başlığı altında yayımlanan makalemde yazdıklarımın arkasındayım…

Yanlış yazmadım…

Türkiye’nin Ortadoğu’da hiçbir konuda “taraf” olmasını kabul edemiyorum…

Evet…

Filistin konusunda bile…

Yok, eğer taraf olunacaksa da, gereği mutlaka yerine getirilmelidir…

Yazık değil mi o zavallı fukara Filistinlilere…

Hem, “hadi aslanlarım yürüyün arkanızdayım” diyecek, cesaret ve gaz vereceksiniz…

Ama…

Hem de…

Size güvenip İsrail’e kafa tuttukları için acımasızca öldürüldüklerinde müdahale etmek yerine, BM’e başvurup, “aabi ya baksana şu Yahudilere… Bizim Filsitinli çocukları öldürüyolar” diyeceksiniz arsız sokak çocukları gibi…

İşte benim anlatmak istediğim bu…

Bir devletten tarafsanız her başı belâya girdiğinde fiziken de yanında olacaksınız arkadaş…

Hadi bakalım…

Buyurun; yanında olun Filistinlilerin…

Gidin kafasını kırın İsrailli askerlerin

“Heeyyttt ulannn!” falan deyin…

“Van minüt” çekin “tuuuu” minüt çekin…

Ne çekerseniz çekin…

Ki…

Bir daha tek bir Filistinlinin bile burnunu kanatamasınlar…

Yok eğer yapamıyorsanız…

“Önümüzdeki Haziran ayında Gazze’ye gideceğim” deyip aradan bir yıl bir ay geçtiği halde halen gidemiyorsanız Gazze’ye…

Bırakın kendi sorunlarını kendileri çözsünler…

Onun için de katil sürülerine, terör örgütlerine değil, barıştan yana olan hükümetlere destek veriniz…

Pabucumun kabadayıları n’olcak?...
 

Bütünleşikçe inançları; küresel insanlığın kardeşliği, birliği için çalışmalara başladılar…

Hizmetin manevi önderi Gülen’in Papa ile de Musevi cemaat liderleriyle de görüşmesi, diyalog, hoşgörü ve kalıcı barış peşinde koşması işte hep o nedenledir…

Ve haklıdır…

Ve doğrudur…

Ve mübarektir…

Mademki “Amentü” okuyor ve inanıyoruz…

O halde Allah’ın bütün kitaplarına ve peygamberlerine de inanacağız…

Mademki Kuran’ı okuyor inanıyoruz…

Kafirun Suresi’ne de inanacak, emirlerine uyacağız…

Ki…

(Emin değilim, yanlışım varsa düzeltilsin) Bir namaz esnasında baştan sona okunan tek suredir Kâfirun…

 

 

VE EY GÜZEL İNSANLAR!..

Cemaat sadece medyalarındaki birkaç kibirli küstah ve paragöz zibididen ibaret değildir…

Cemaat kendi rızalarıyla Hizmete gönül vermiş ve fakat sonraları belki de raydan çıkmış beş – altı savcı ve yargıçtan da ibaret değildir…

Cemaat (Eğer doğruysa) başbakanın, bakanlarının ve çok sayıda bürokratın özel hayatlarına dalmış, onların görüntülerini almış bir avuç kendini ve haddini bilmez emniyetçiden de ibaret değildir…

Hiçbir kurum, hele bir de resmiyeti olmayan gönül kurumu 40 – 50 kişinin suçlarından (Günahlarından) dolayı mahkûm edilemez…

 

 

HATIRLAYIN…

Başbakan Erdoğan, Aziz Yıldırım ve birkaç kişinin işlediği iddia olunan şike suçundan ötürü kurum olarak Fenerbahçe cezalandırıldığında; suçların şahsilik ilkesinden söz etmiş; yöneticilerinin bireysel hatalarından dolayı kulübün ve haliyle 25 milyona yakın taraftarının cezalandırılmasını eleştirmiş, kınamıştı…

Bendeniz Başbakan’ın yaptığı o kınamayı daha günü yaptığım için kendisine destek vermiştim…

Bugün de Hizmet’in yanında duruş sebebim işte o günkü gerekçem…

Yani…

Ben 3 yıl önceki yerimdeyim…

Başbakan ise o gün durduğu yeri terk etti…

Bir avuç (Doğruysa eğer) maceraperest yüzünden milyonlarca gönüllüsü olan Hizmeti külliyen yıkmaya girişti…

Buna “Hukuk” değil, “Zulüm” denir…

Ve…

İnanıyorum ki…

Milyonlarca temiz yürekli, inançlı Müslüman’ın daha fazla üstlerine gidilirse…

O milyonlarca gönüllünün gözyaşları demir güllere dönüşür de yağar kendilerini ağlatanların başlarına…

 

EY ZALİMLER!..

Unutmayınız ki gurur tehlikelidir…

Kibir tehlikelidir…


Biat köleliği…
 

Haber şöyle:

“Bolu Belediyesi, Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen bir anaokulu, bir dershane ve bir koleje ait iki okulu ruhsatsız ve projeye aykırı oldukları gerekçesiyle mühürledi.”

Gidin, dosyayı inceleyin göreceksiniz ki kim bilir kaç yıllık okullardır…

Büyük ihtimalle ruhsatı da aynı belediye vermiştir…

Peki şimdi ne oluyor?..

Hukukun yerini zulüm alıyor…

Adalet yerini nefrete terk ediyor…

Ak vicdanlar ziftleşiyor

Biat, ibadete üstün geliyor…

Ve…

“Bana bir kelime öğretenin kölesi olurum” kültürünün yerini; “Başbakanım emrederse ben bütün eğitim yuvalarını yıkarım” köleliği alıyor…

İhtiras tehlikelidir…

Şiddet tehlikelidir…

Öfke tehlikelidir…

Bencillik tehlikelidir…

Dedikodu tehlikelidir...

Nifak tehlikelidir...

Ve ey iktidar medyasının sayıları çok da fazla olmayan tetikçileri!..

Sizler görmek istemeseniz de…

Şişen cüzdanlarınızla ters orantılı olarak incelse de vicdanlarınız…

Gerçekler görünmese de gözlerinize…

Ya da görmek istemeseniz de onları…

Vardırlar…

Yakıcıdırlar…

Geç çıksalar da ortaya…

Adildir, adaletlidirler…

Bugün tapınsanız da kirli servetlerin ayakuçlarına eğilip…

Yarın…

Hem de bu dünyada…

Yani…

Beklemeden mahşeri…

Bütün bu zulümlerinizin karşılığını alacaksınız...

Bugün tarafsızlığını yok ettiğiniz, kendinize bağladığınız yargı

O gün bütün bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla yargılayıp da mahkûm edecek sizleri…