BIST 9.080
DOLAR 32,37
EURO 34,98
ALTIN 2.325,07

Hıncal Uluç’un kültür/sanat alanındaki üzüntüleri!…

Hıncal Uluç, Kültür, Sanat,A.B.Okan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri,Çoksesli müzik, Türk Müziği, Sabah,İstanbul Türk Müziği Günleri,

Yıllardır Sn. Uluç’u günlük takip eder, kültür/sanat ile ilgili yazılarını imrenerek okurum. Çünkü, daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi yazılı basında maalesef kültür/sanat sayfaları yok, yazar da yok. Siyasetin hep önde gittiği etkinliklerde protokolü görmek mümkün değil. Ancak, ….kişinin düğününde bütün “devlet erkanını” görmek mümkündür.

Bizde etkinliklerimizde; “Yoğun işleriminden/ daha önce planlanmış programlarım yüzünden aranızda olamayacağım. Başarılar dilerim.” Mesajlarını okumaktan üzülüyoruz. Bunun nedeni, bütün idarecilerin “kameraların olacağı etkinlikleri” tercih etmesidir.

Sn.Uluç; Bakırköy’e muhteşem bir salon kazandıran Sn.Erzen’in siyaseten değiştirilmesine ve uluslar arası yarışmada/gösteride protokolun olmamasına çok üzülmüş …

Sn A.B.Okan, köşesinde Sn.Uluç’un şu sözlerini “alkışlar”bölümüne almış.()

 “Bu "Dev"ler hafta başından beri İstanbul'dalar da kimsenin haberi yok da ondan.. Dünya çapında bir bale yarışması.. Dünya çapında isimler bu ülkede kimsenin ama kimsenin umurunda değil.. Bütün medyamız Çeşme ve Bodrum'a yerleşmiş. Hande Yener'in göbeği çıkmış mı, çıkmamış mı, onu tartışıyor bir haftadır, İstanbul bu muhteşem kültür ve sanat olayını yaşarken..”

Ancak, yıllardır Sn. Uluç’un yaptığı bir yanlış veya kendisine çizdiği bir sınır var…Çok sesli müzik, bale vb. dışında hiçbir etkinliğe gitmiyor, kendini dolayısı ile okuyucuyu  adeta soyutluyor. Ve bunu “Atatürk’ün ülkemize armağan ettiği çağdaş bir kurum, bir yön olduğu için desteklememiz gerektiğini” sürekli belirtiyor. Ancak; “Atatürk’ün Türk müziğini(halk-sanat) çok sevdiğini, söylediğini, sanatçılarını köşke çağırdığını, zeybek oynadığını ve ulusal nağmeleri derleyerek, müziğin uluslarası yöntemlerle geliştirilmesini” istediğini es geçiyor, haber bile yapmıyor, çok yönlü, deha Atatürk’ü tek taraflı olarak gösteriyor… () Ayrıca,salonda hala seyirci olmamasına da kırılıyor…

Örnek verecek olursak, 21 yıldır, başkanlığımda yapılan, İstanbul’un tek ve özgün festivali olan  “İstanbul Türk Müziği Günleri” programına hiç katılmıyor, o heyecanı paylaşmıyor, yazmıyor, haber bile yapmıyor. Kısaca, Tür müziği etkinliklerini; görmüyor, dışlıyor, ötekileştiriyor…

O gazetedeki köşesini sadece tek bir sanat türü için kullanıyor. Ayrıca, gazetenin şu andaki siyasi politikası ve yazarlarıyla hitab ettiği okur kitlesinin, çoksesli müzik etkinlikleri ile kesinlikle  uyuşmadığını da –yazıları gölde damla gibi kalıyor- görmek istemiyor…

Ama, biz kendisine saygı duyuyor; -her ne kadar şahsım bu sayfalarda yazsa da- “alanımızda da keşke böyle kültür/sanattan anlayan/takib eden/yorumlayan yazarların olmasını ve konserleri yazmasını” istiyoruz.

Bizler; ayrım yapmadan  kaliteli olan her tür etkinliğin yanındayız.

Yazarlarımızın da –sevdikleri ayrı- böyle düşünmelerini istiyoruz.

Biliyoruz ki; etkinlik/festival v.b. yapmak emek/güç/paylaşım istiyor…

 

Güncel: Cumhurbaşkanlığı seçimleri için AK Parti beklenen/doğal adayını açıkladı. Artık 3 aday yarışa girecek ve ülkemizin halkın oyu ile seçilen ilk Cumhurbaşkanı olacak… Yaklaşık bir ay -şu mübarek Ramazan ayında- TV ekranlarında, o bilinen kişilerin –kadrolular- görüşlerini –sözde bilmediklerimizi- dinleyeceğiz, Allah seçmenlere sabır versin. Seçimlerin hayırlara vesile olmasını, ülkemize barış ve huzur getirmesini  diliyoruz…