BIST 9.645
DOLAR 32,54
EURO 34,89
ALTIN 2.437,47
HABER /  POLİTİKA  /  HDP

HDP'den Erdoğan'a süreç cevabı!

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "Çözüm Süreci'nin buzdolabında olduğunu düşünen veya bunu uygulamaya çalışan tek kişi Cumhurbaşkanı'nın kendisidir." dedi

Abone ol

Baluken, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, yaklaşık 10 gündür Kobani'de bekletilen 23 cenazenin, bütün girişimlerine rağmen Türkiye'deki ailelerine teslim edilmediğini, ülkeye sokulmadığını söyledi.

Buna benzer bir durumun kısa süre önce habur Sınır Kapısında yaşandığını, HDP'nin girişimleri sonucunda cenazelerin ailelerine tesliminin sağlandığını hatırlatan Baluken, Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda bekleyen 23 cenazenin ise neden Türkiye'ye sokulmadığı konusunda kamuoyunun aydınlatılmasını istedi.

Hiçbir dinde, inançta, dünya görüşünde, hukuk kriterinde cenazelere yaptırım uygulanması gibi bir ayıbın bulunmadığına işaret eden Baluken, şu değerlendirmelerde bulundu:

İNSANLIK TARİHİNDE GÖRÜLMEYEN BİR AYIP 

"Maalesef insanlık tarihinde görülmeyen bir ayıbın, AKP hükümetinin 24 Temmuz itibariyle devreye koymuş olduğu savaş konseptiyle beraber Türkiye halklarına dayatıldığına üzüntü içinde tanıklık ediyoruz. Görüşmüş olduğumuz devlet ve hükümet yetkilileri bu kararın Başbakan'ın talimatıyla ve Bakanlar Kurulu kararıyla alındığını ifade ediyorlar. Eğer bu doğruysa Başbakan ve Bakanlar Kurulu insanlık tarihine karşı görülmemiş bir ayıp ve suç fiili içindeler."

Böyle bir karar varsa bu metnin kamuoyuna açıklanmasını, kararın altında kimlerin imzasının olduğunu herkesin görmesini istediklerini söyleyen Baluken, yaşananların 1990'lı yıllarda cenazelere yönelik bazı hak ihlallerini akıllara getirdiğini ileri sürdü. Baluken, "O zamanlarda bile bir başbakan, bir hükümet çıkıp bunun Bakanlar Kurulu kararıyla yapılan bir uygulama olduğunu söylemedi. AKP hükümeti bugünkü almış olduğu karar ile 90'lı yıllarda cenazelere yapılan işkenceye sahip çıkma cesaretini göstermeyen hükümetleri bile geride bırakan bir pervasızlık örneği ortaya koyuyor" diye konuştu.

HUKUKİ BAŞVURULARDA BULUNACAĞIZ

Cenazelerin teslim alınmasının engellenmesinin Ak Parti'nin DAEŞ'e yaklaşımının bir kez daha sorgulanmasını gerektirdiğini ileri süren Baluken, "AKP cenazeler üzerinden, (Eğer IŞİD'e karşı savaşırsanız ben sizin cenazelerinize bile düşmanlık hukuku beslerim) mesajını açık bir şekilde veriyor" ifadesini kullandı.

Cenazelerin Türkiye'ye getirilmemesinin kabul edilebilir bir yanı olmadığını belirten Baluken, bu konuyla ilgili hem iç hukuka hem de uluslararası hukuka göre gerekli yasal başvuruları yapacaklarını söyledi. Baluken, "Bu konu da AKP'yi uluslararası savaş suçuyla yargılayacak son derece önemli kriterler içeriyor" iddiasında bulundu.

ÇÖZÜM SÜRECİNİ MORGA GÖTÜRECEK YAKLAŞIM

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Baluken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çözüm Süreci'nin buzdolabına kaldırıldığı yönündeki sözleriyle ilgili soru üzerine şunları kaydetti:

"Çözüm Süreci'nin buzdolabında olduğunu düşünen veya bunu uygulamaya çalışan tek kişi Cumhurbaşkanı'nın kendisidir. Kendi yaptıkları anketlerde Türkiye halklarının yüzde 70'inden fazlasının Çözüm Süreci'nin devamından yana olduğunu ifade eden veriler var. Yani halkımız Çözüm Süreci'nin bir an önce gerekli mekanizmalar devreye konularak tekrar ısıtılmasını ve kalıcı barışa gitmesini istiyor. Ama Cumhurbaşkanı kendi sarayında oluşturmuş olduğu vesayetle Türkiye'deki bütün alanları denetim altına almak istiyor. Bu alanlardan biri de Çözüm Süreci'dir. Çözüm sürecinin yürütücüsü pozisyonunda değildir kendisi. Çözüm Süreci'yle ilgili kararları verme ve o kararların sorumluluğunu taşıma yetkisi yoktur. Bu yetki, sorumluluk hükümettedir.

Kamuoyunda her gün büyük bir üzüntü yaratan, ocaklara ateş düşüren çatışmalı süreç devredeyken, silahların susmasıyla ilgili çok büyük bir toplumsal talep ve bu yönde arayışlar gündemleşmişken, Cumhurbaşkanı adeta bu arayışların önüne set çekmek istiyor. Bu yaklaşım Çözüm Süreci'ni buzdolabında değil, morg buzluğuna götürecek bir yaklaşımdır. Böyle bir hakkı ve yetkisi yoktur."

ANAYASAL YETKİSİNİ ÇİĞNİYOR

Baluken, AK Parti ve CHP arasında yürütülen koalisyon görüşmeleri ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarıyla ilgili soruları da yanıtladı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında geçen yaklaşık 4,5 saatlik görüşmenin ardından olumlu bir hava oluştuğunu ifade eden Baluken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 24 saat geçmeden, açıklamalarıyla bu havanın önüne geçecek bir tavır sergilediğini öne sürdü.

Erdoğan'ın bir an önce erken seçime gidilmesini istediğini, kendisine başkanlık yolunun açılması için bunu şart olarak gördüğünü iddia eden Baluken, "Yine anayasal yetkisini çiğneyen bir anlayışla hareket ediyor. Öyle bir sonuç ortaya çıktı ki koalisyonla ilgili, Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesinden çok, Davutoğlu ve Erdoğan görüşmesi belirleyici olacak. Böyle bir şey var mı? Bu kabul edilemez. Halkın iradesini tamamen gözardı eden bir anlayış olarak değerlendirilmelidir" şeklinde konuştu.