BIST 9.792
DOLAR 32,51
EURO 34,94
ALTIN 2.435,24
HABER /  GÜNCEL

HDP aday adaylarını Kandil mi onaylıyor Olay iddia

PKK'nın Kandil'deki yöneticilerinden Sabri Okbazı HDP aday adaylarının Kandil'den icazet aldığına ilişkin iddialar hakkında açıklama yaptı

Abone ol

2015 genel seçimlerine parti olarak girme kararı alan HDP hakkında, bazı aday adaylarının 'Kandil’den icazet aldıkları’ şeklinde iddiaların Kürt medyasında yer almasıyla gözler Kandil'e çevrildi. PKK'ya yakın Avrupa’dan yayın yapan Med Nuce kanalında yayınlanan ve KCK yöneticisi Sabri Ok ile Kandil’de yapıldığı ileri sürülen röportajda, Ok, herhangi bir aday adayına ‘referans olmalarının’ söz konusu olmadığını söyledi. 

KANDİL HDP ADAY ADAYLARINA KARIŞIYOR MU?

KCK yöneticisi Sabri Ok, HDP’li çeşitli adayların kendilerine geldiğini fakat onları HDP'ye yönlendirdiklerini ifade ettiği konuşmasında kimseye referans olmadıklarını açıkladı.

HDP’yi ‘Çok bileşenli demokratik bir parti’ olarak değerlendiren Sabri Ok, bu konuda şöyle dedi:

"BİZE GELENLER OLUYOR"

“HDP, demokratik bir partidir. Demokrasi anlayışı ve iradesi, kendi stratejisi ile adaylarını şüphesiz kendileri belirleyecektir. HDP’nin ilgi komisyonları vardır. Kandil Komisyonları vardır. Kandil elbette, seçimlere, adaylara ilgilidir. Görüş-önerilerimiz olacak. Merkez seçim komisyonuna iletiriz; uyarlar uymazlar. Herhangi bir kişinin adaylığını onaylama, referans olmamız söz konusu değil. Bize gelenler oluyor; Onlara, 'gidin HDP’ye bizim burada yapacağımız bir şey olamaz' diyoruz. Ancak, seçimlerin daha örgütlü çalışma ile sürdürülmesi; adayların daha isabetli olması için önerilerimiz olur ilgili arkadaşlarla paylaşırız."

Abdullah Öcalan'ın 28 Şubat'ta Dolmabahçe Sarayı'nda Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve HDP heyeti arasında gerçekleşen görüşme sonrası duyurulan 'PKK'ya silah bırakma çağrısı'nın ardından gözler Kandil'e çevrildi Fakat Kandil'deki Cemil Bayık, Bese Hozat, Sabri Ok, Mustafa Karasu gibi üst düzey PKK yöneticilerinin 'silah bırakma' konusunda Öcalan ile çelişen açıklamaları 'PKK silah bırakmıyor mu' sorularını doğurdu

"İYİ NİYET BEYANI"

Son olarak, Ok'un 'başlatılmak istenen sürecin müzakere, yeni bir anayasa, sonuçta Türkiye’nin demokratikleştirilmesi, bugüne kadar birçok kez ateşkes denemeleri' olduğuna dair yorumları 'PKK'nın silah bırakacağı'na dair söylemlerin tersine bir yöndeydi Ok, Öcalan'ın çağrısını bir 'iyi niyet beyanı' olarak yorumlarken 'ancak devletle anlaşma yoluna giirldiğinde ve geri dönlümez ilerlemeler kaydedildiğinde silha bırakmanın tartışılabileceğini' söyledi.

"10 MADDE ÜZERİNDE HEMEN ANLAŞMA"

Ok, müzakerelerin hemen başlatılması, devletin heyetini, sekretaryasını oluşturması, Öcalan’ın dile getirdiği 10 madde üzerinde anlaşmaya varması gerektiğini kaydederken, “PKK, Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda önderliğimizin koyduğu kapsamlı müzakere çerçevesine bağlıdır ve sorumluluğunu yerine getirmeye hazırdır. Şu anda AKP bir yükümlülük altındadır. Hükümet, bugüne kadar zamana yaydı, adım atmadı. Bu aşamada bahanesi yoktur” diye devam etti.

sabri-ok-pkk.jpeg

İşte Ok'un o açıklamaları:

“30-40 yıllık bir savaştan sonra taraflar anlaşabilir. Dünyada da böyle olmuştur. PKK; devlet, AKP ile müzakere yapabilir. Çözmek; barışmak demektir. ‘Devlet; haksızlık yapmıştır bunu gidereceğiz’, bu zihniyete neden olan Anayasa, yasalar değişecek’ denilmeli, gereği yapılmalıdır. Anlaşma, barış denecekse budur. Bu kötü bir şey değil. PKK ile devlet arasındaki savaş sürsün, herkes zorlansın yaklaşımı iyi değil. 28 Şubat Dolmabahçe açıklaması ardından anlaşma, barış olmuş veya çözüm için yeni bir adım atılmış değil. Amiyane deyimle barış savaştan güzel bir şeydir. Devlet, ilk kez kamuoyu önünde bir sorumluluk altına girmiştir. O hükmün devleti, hükümeti de bağladığı şüphesiz. Başbakan yardımcıları; devlet-hükümettir. Bu açıklama karşısında PKK da, devlet de sorumluluk altına girmiştir. Önderliğin (Abdullah Öcalan) açıkladığı 10 madde karşısında sorumludur. Yeni bir anayasa; altyapısını hazırlama düzeyinde bir anlaşma olursa, geri dönülmez noktaya gelirse biz de mücadelemizin yöntemini taktik, yollarını değiştirebiliriz. Önderliğimiz böyle iyi niyet beyanında bulunmuştur; ‘10 madde üzerinde devletle anlaşırsak, geri dönülmez ilerleme olarak sağlanırsa PKK olarak silah durumunu tartışabiliriz’ demiştir. Yoksa bir karar yoktur.”