BIST 9.722
DOLAR 32,57
EURO 34,96
ALTIN 2.427,48

HAYDARPAŞA’DA KADIN YANGINI!

Aklı gitmiş fakat kalbinde imanı olan bir kadının verdiği tepki işte bu.

İnsan yaşantısında ister istemez eski ile yeniyi karşılaştırma ihtiyacı hisseder. Son zamanlarda esen tesettür modası haberleri karşısında da bende bunu yaptım.

Annelerin babaannelerin tesettür anlayışını düşündüm.

İlginç bir olay anlatayım size;

Bir arkadaşım anlatmıştı; anneannesi Alzaimer hastası olmuş ve hastalık iyice ilerlemiş. Yatalak haldeyken erkek torunu odasına her girişinde o yatalak haliyle başındaki örtüyü yoklayarak başının örtülü olup olmadığını anlamaya çalışıyormuş.

Aklı gitmiş fakat kalbinde imanı olan bir kadının verdiği tepki işte bu.

Peki, ya şimdi!

Yemin ederek söyleyebilirim, sokakta başı açık olan bayanlardan daha açık durumda olan sözde tesettürlüler…

Sosyal medya ortamlarında yüzünde bir evin boyasına yetecek kadar boya ile abuk-sabuk resim çektirip paylaşıp mahremini sakınmayanlar…

Söyler misiniz o başınızdaki başörtüsü sizi sakınma duygusuna itmiyorsa ne demeye örtünürsünüz!?

Kapitalizmin muhafazakâr değerlerimizi alt üst etmesine neden müsaade edersiniz?

Siz tesettürü süs şeklinde algılarken ve bu algınızı birileri pompalarken hiç mi durup düşünmezsiniz?

Sektör haline sokulan tesettürde birilerinin cebi doluyor. Bizim kadınlarımızın da günah defteri kabarıyor.

Yetmiyor, erkeklerimizin günahına da girmiş oluyorsunuz!

İstedikleri tam da buydu, oldu…

İslam ile hiç alakası olmayanlar İslam’ı kullanarak kendilerine bir pazar alanı açtılar. Başörtüsü de bu pazarın alelade malı oldu!

İstanbul Modest Fashıon Week  moda furyasını tetikliyor Müslüman kadınının “sözde tesettür imajı”’nı  podyuma çıkarıyor.

Podyumlar yetmiyor bu değişimi tetiklemeye, bir de  “Dünya Modasını Buluşturan Ülke Türkiye” isimli bir panelle organizasyon büyütülüyor!

Dün yarı çıplak podyumlarda dolaşanlar bu gün sizi kafalamak ve markalara onlarca para ödemenizi sağlamak adına Allah’ın emri olan tesettüre bürünüp alay edercesine oralarda salınacaklar.

Dini hayatın içini boşaltıp sadece şekilden ibaret bir tesettür, örtünme; güzel görünme açılmış ve saçılmışlığın yeni bir versiyonundan ibaret.

Allah neden örtünmeyi emretmişti?

Tesettürün kadın için anlamı neydi?

Tesettürün ölçüsü var mıdır?

Bu basit soruları bile günümüzün sözde tesettürlü bayanlarının ve eşlerinin ve de anne-babalarının kendilerine sorduklarını bile zannetmiyorum!

Geçmişte başlarındaki örtünün ne olduğunu anlamak için kızlarımız okurlardı. Şimdiki kızlarımızın dolaplarında kitap yerine marka eşarp ve kıyafet koleksiyonları mevcut.

Buradan iktidarı da uyarmamız ve artık azami derecede dikkatli olunmalıdır demek zorundayız.

Batı bir sektör haline getirdiği moda akımları ile kadınlarımızı resmen avlıyor.

Kur’an-ı Kerim’de: “Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve (öteki) bütün mümin kadınlara (toplum içine çıktıklarında) dış kıyafetlerini üzerlerine almalarını söyle! Bu, onların (temiz kadınlar olarak) tanınmalarını ve rahatsız edilmemelerini temin eder. Ama (unutma ki) Allah, çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır!) vb. ayetleri açık ve net bir şekilde önümüzde dururken!” (Ahzap-59)

Ve Efendimiz (s.a.v) Hadis-i Şerif'inde tam da bu günü işaret etmiştir. “Giyindiği halde açık olan (teni gösteren ince elbise giyinen veya bedenlerinin bir tarafı tamamen açık olan). Erkeklere olan meyillerini yansıtan/veya omuzlarını sallayarak, çalımlı (kötü kadınların yürüyüşüyle) yürüyen. Başları bir tarafa meyleden develerin hörgücü gibi olan kadınlar. Bu kadınlar cennete giremez ve cennetin kokusunu dahi koklayamazlar.” (Müslim, Libas, 125)

Ölçü Allah’ın koyduğu ölçü olması gerekirken Müslüman kadının dinlemesi gereken makam, moda markaların makamı mıdır?

Demem o ki; kadın bir sektörde obje olup kendin e münhasır bütün kimliklerini kaybederek sadece “kadın” olarak kaldı!

Haydarpaşa, geçmişinde yangınlara şahit olan bir mekân. Yarın-öbür gün yapılacak sözde moda fuarı ile kadının kadınlığının yandığı ve tesettüre yapılan zulümle tekrar yanacak.

Ve bu yangın sadece maddi yangın olarak kalmayacak!