BIST 8.896
DOLAR 32,34
EURO 35,12
ALTIN 2.239,68
HABER /  SEÇİM

Hani Kürtler AKP'ye teslim olmuştu? Ne oldu şimdi?

Selahattin Demirtaş'ın Kürt hareketinin çıkarabileceği en güçlü aday olduğunun altını çizen Ezgi Başaran "Hani Kürtler AKP'ye teslim olmuştu?" diye sordu.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP'nin resmi olarak Selahattin Demirtaş'ın adaylığını açıklamasıyla ortay açıkan tabloyu yorumlayan Radikal yazarı Ezgi Başaran'dan çarpıcı bir "beyaz Türk eleştirisi" geldi.

"HANİ KÜRTLER AKP'YE TESLİM OLMUŞTU?"

Kürt hareketinin AK Parti'ye teslim olduğu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan'a destek vereceği, bu nedenle zayıf ve iddiasız bir aday çıkartacağı yönündeki iddiaları hatırlatan Başaran, Demirtaş'ın adaylığı ile bu iddiaların çöpe gittiğini yazdı. Demirtaş'ın Kürt hareketinin çıkarabileceği en güçlü aday olduğunun altını çizen Ezgi Başaran "Hani Kürtler AKP'ye teslim olmuştu?" diye sordu.

İşte Başaran'ın yazısındaki ilgili bölüm:

KÜRTLER TOPLU TOPLU GÖMÜLÜRKEN YANLARINDA MIYDINIZ?

Bizi sattılar. Demokrasiyi sattılar. Demokrasiyi umursamıyorlar, bu ülkeyi umursamıyorlar. Tek dertleri kendi kimlikleri, kendi dilleri tabii.

Tabii ya.

Sizi sattılar. Halbuki siz…

Onlar Diyarbakır Cezaevi’nde işkence görürken, devlet çetesi tarafından liste liste öldürülürken, kaybedilip toplu toplu gömülürken, dağa çıkarken siz hep yanlarındaydınız. Di mi?!

Sanki hep yanlarındaydınız da… Şimdi “Vay be nasıl sattılar bizi, AKP’nin yanında saf tuttular” diye masalara vuruyorsunuz.

HEY! TÜRKİYE'NİN BATISI! EVET SİZ!

Hey! Türkiye’nin Batısı! Evet siz… Siz onların yanında dursaydınız, 80’lerin sonunda, 90’larda “Kürt sorunu mafya reisi gibi davranan bir devlet kültürüyle çözülemez” diye sokaklara dökülseydiniz, bugün başka bir Türkiye’miz olurdu. Kürtlerin hemen feragat ettiğini öne sürdüğünüz o demokrasiden yüzümüz aydınlanırdı.

Fakat, buyurun işte, malzeme bu. Elimizdeki Türkiye bu ve yerine bir Danimarka da veremiyoruz. Öyleyse ona göre düşüneceğiz.

E PEKİ NE OLDU ŞİMDİ?

“Kürtler böyle otoriter alametler gösteren bir Başbakan’la hala çözüm süreci yürütüyorlarsa, masayı devirmedilerse diyecek sözümüz yok” küsmeleri yaptınız.

Yani… İşi gücü bıraktınız, neredeyse tüm demokrasi açıklarını, boğazımızı sıkan totaliter havanın tümünü Kürtlere havale ettiniz.

Böyle düşünen, açık açık söyleyen ya da ima edenlerin sayısı o kadar fazlaydı ki…

Kürtler bizi sattı, AKP’ye teslim oldu söyleminin can bulduğu son vücut Cumhurbaşkanlığı seçimi.

Şöyleydi cümlesi: “Kürtler Cumhurbaşkanı seçiminde güçsüz bir aday gösterecek. Böylece Kürt oylarının hepsi Erdoğan’a gidecek. Öcalan’la anlaştılar, Öcalan istediklerini aldı o yüzden HDP öylesine girecek Cumhurbaşkanlığı seçimine. Bu da Kürtlere, Erdoğan’a oy verin anlamına gelecek.”

E peki şimdi ne oldu?  

DİYARBAKIRLI GENÇLERİN "SELO BAŞKAN"I

HDP Cumhurbaşkanı adayı olarak Selahattin Demirtaş’ı açıkladı.

Türkiye’de Kürtler nezdinde açıklanabilecek en ama en güçlü adayın Demirtaş olduğunu söyleyebilirim.

Emin olun ki, dağdaki veya dağa çıkmayı aklında döndüren öfkeli gençlerin dinleyeceği tek adamdır Demirtaş.

Mesela Diyarbakırlı gençlerin “Selo Başkan”ıdır.

Sadece gençlerin ya da Kürtlerin değil, eğitimli Türklerin ya da ne bileyim özgürlükçü CHP’lilerin de hayranlıkla dinlediği ve hatta “Keşke CHP’nin başında olsa, silip süpürse” dediği biridir.

Sadece Kürtlerin, gençlerin, eğitimli Türklerin ya da bir kısım CHP’linin değil, Kürt siyasi hareketinin kalantorlarının da “geleceğin en büyük lideri” olarak gördüğü bir siyasetçidir.

O nedenle hareketin içindeki bazıları tarafından engellenmeye, oyun dışına itilmeye çalışılmıştır.

Öcalan’ın Demirtaş hakkındaki övgü dolu sözlerini dinleyen (ve daha sonra tutanaklardan okuyan) devlet heyetinin bazı kolları da (‘rahatsızlık’ duymuş olacak ki), engelleyenler arasında olmuştur.

Fakat işte tüm bu badireler bir biçimde atlatılmış, hendekler bir biçimde doldurulmuş olacak ki Selahattin Demirtaş bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı adaylarından biridir.

Siyaset ve hitabet yeteneğini anlatmaya, Türkiye’yi bir bütün olarak görme, sorunlarını bir bütün olarak çözme bakışını dile getirmeye hacet yok. Dediğim gibi herkes fazlasıyla farkında.

DEMİRTAŞ KÜRTLERİN AKP'YE TESLİM OLMADIĞININ KANITIDIR!

Diyeceğim şu iki şeydir:

BİR: Selahattin Demirtaş’ın adaylığı Kürt siyasi hareketinin “AKP’ye teslim olmadığının” kanıtıdır. (Ki devlet ile müzakere masasına oturulmuşsa pazarlık edilmesi de son derece doğaldır, bunun sol çevre tarafından ‘demokrasiye’ yahut ne bileyim ‘yoldaşlığa’ hıyanet olarak sunulması da ayıp ve haksızdır, yeri gelmişken söyleyeyim.)

ALTERNATİFSİZLİK DEVRİ ARTIK BİTMİŞTİR

İKİ: Selahattin Demirtaş’ın aday olması önemlidir. Alternatifsizlik devri bence artık bitmiştir. Fakat Demirtaş ya da Demirtaş gibi herkesle barışık, herkesin derdiyle hemhal, kadının önünü açan seküler birinin Türkiye’nin cumhurbaşkanı olduğu gün ise bu ülkenin gerçekten en güzel devri başlayacaktır. Bir gün bu da olabilir. Yes we (too) can. :)