BIST 9.645
DOLAR 32,53
EURO 34,89
ALTIN 2.430,80
HABER /  GÜNCEL

Haluk Dinçer'den bomba Erdoğan ve Cemaat açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhatapları olmadığını vurgulayan TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, 'paralel yapı'ya da inanmadığını söyledi.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM - İstifa edeceği öne sürülen TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, gündeme bomba gibi düşecek açıklamalar yaptı.

Gülen Cemaati için kullanılan 'paralel yapı' tanımlamasına karşı çıkan Haluk Dinçer, "Benim gördüğüm sadece bazı usulsüz dinlemelerle ilgili olarak bazı emniyet mensuplarının tutuklanması. Ama bu paralel devlet tanımına tam uymamaktadır herhalde" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilişkilerinin düzeldiğini belirten Haluk Dinçer, muhataplarının Eddoğan olmadığın söyledi: "Normalleşme yaşandı, bugün itibarıyla ilişkilerimizde herhangi bir gerginlik yoktur. Ama bizim muhatabımız da Sayın Cumhurbaşkanı değildir."

Hürriyet gazetesinden Cansu Çamlıbel'e konuşan TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer'in açıklamalarınını ilgili kısmı şöyle:

ORTAYA ÇIKMIŞ BİR PARALEL DEVLET GÖREMİYORUM

- Cumhurbaşkanı Erdoğan eylül ayında TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi toplantısına katıldığında “Paralelle mücadelede sizden yeterince destek görmüyorum” dedi. TÜSİAD olarak böyle bir misyonunuz olduğunu düşünüyor musunuz?

Paralel devlet çok ciddi bir iddiadır. TÜSİAD’ın paralel devlet iddialarıyla ilgili bir pozisyonu olamaz, çünkü sonuçta bu yargıya intikal etmesi gereken bir konudur. Paralel devlet varsa bunu ortaya çıkarması gereken MİT’tir, emniyettir.

- Onlar da yavaş yavaş çıkarttıklarını söylüyorlar. Bütün devlet kurumlarında büyük tasfiyeler var.

Ben çıkmış bir şey göremiyorum. Çıkaracak olan yargıdır. TÜSİAD ne yapabilir paralel devletle ilgili? Ben bir şey görmüyorum. Benim gördüğüm sadece bazı usulsüz dinlemelerle ilgili olarak bazı emniyet mensuplarının tutuklanması. Ama bu paralel devlet tanımına tam uymamaktadır herhalde.

- Ekrem Dumanlı gözaltından sonra serbest kaldı ama Hidayet Karaca terör örgütü üyesi olma suçlamasıyla tutuklandı. Bu iddialar size inandırıcı geliyor mu?

Biz başından beri paralel devletle ilgili iddiaları çok ciddi görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiğine göre bunun ortaya çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Tabii ki bu yapılanmayla ilgili sağdan soldan bazı duyumlarımız olmakla beraber bunlar tamamen algıdır. Gerçekleri ortaya çıkaracak olan yargıdır. Bu anlamda, ortada somut bir şey olmadığını düşünüyorum. Usulsüz dinleme yaptığı iddia edilen birkaç kişinin yakalanmasıyla devlet içinde bir paralel devlet ortaya çıkmadı. 2009 senesinde çekilen bir diziyle ilgili Samanyolu Medya Grup Başkanı’nın ve Zaman Gazetesi Yayın Yönetmeni’nin gözaltına alınması, sonra birisinin tutuklanmasının paralel devletle nasıl bir ilgisi olduğunu biz anlayabilmiş değiliz. İki cemaat arasında bir mücadele olmuş olabilir ama ben bir paralel devlet görmüyorum.

YARGIYA GÜVEN KALMADI, HANGİ DAVA GERÇEK HANGİSİ DÜZMECE BİLEMİYORUZ

- TÜSİAD üyesi pek çok kişinin usulsüz dinlendiği anlaşılıyor. Belki bütün bunlar söylediğiniz gibi yargı sürecinde ortaya çıkacak. Peki genel anlamda Fethullah Gülen Cemaati sizin için ne ifade ediyor?

Fethullah Gülen Cemaati ile ilgili iddiaları son derece ciddi iddialar olarak görüyoruz. Fakat benim ya da TÜSİAD’IN bu iddiaların hangisi doğru ya da yanlış bilmemiz mümkün değil. Hatırlarsanız Balyoz, Ergenekon gibi kamuoyuna mal olmuş son derece ciddi siyasi davalarda da çok ciddi iddialar gördük. Bugün ne gerçek, ne düzmece, ne kurgu kesinlikle bilinmeyen bir noktaya geldik. Türkiye’de bu iddiaların ortaya çıkarılması için sağlıklı işleyen bir yargı sürecine ihtiyaç olduğunu net bir biçimde görüyoruz. Ama öte taraftan toplumun da geçmişte yaşananlar dolayısıyla yargıya saygısının ve güveninin de kalmadığını görüyoruz. Türkiye’de tarafsız ve bağımsız bir yargı olmadığını da görüyoruz. O nedenle de o bahsedilen iddiaların kanıtlanması için doğru bir ortamın olmadığını görüyoruz.

- Cemaat bir suç örgütü olabilir mi?

Bir kere suç kişiseldir, ceza hukukun temel ilkesidir. İçinde birkaç kişi suç işlese, hatta lideri bile suç işlese cemaat suçludur diyemezsiniz. Hukukta böyle bir şey yoktur. İkincisi bunlar yargıya intikal etse bile Türkiye’deki yargının bağımsızlığıyla ilgili ciddi kuşlular var. Bu süreçlerin şeffaf olmadığını, yargı mensuplarının dokunulmazlığının olduğunu görüyorum. Şeffaflık, bağımsızlık olmazsa da Türkiye bir hukuk devleti olamaz. Türkiye’nin böyle sorunları var. Siz biliyor musunuz acaba Ergenekon’da esas resim nedir?

- Geçmişte pek çok işadamının Fethullah Gülen ile ilişkileri olduğunu biliyoruz. Siz hiç görüştünüz mü kendisiyle?

Yok, ben hiç görüşmedim, ailemden de hiç kimse görüşmedi.

- ABD’yi iyi tanıyorsunuz. Hükümetin terör örgütü liderliği suçlamasıyla kırmızı bülten çıkaracağını ve Gülen’in iadesini talep edeceğini anlıyoruz. Siz ABD’nin iade noktasına geleceğine ihtimal veriyor musunuz?

Pek ihtimal vermiyorum ama ikili anlaşmalar ne diyor onu bilmiyorum.

- Sizce Fethullah Gülen bir terör örgütü lideri olabilir mi?

Bu benim işim değil. Tabii ki masumiyet karinesi yönünden suçu kesinleşinceye kadar herkes suçsuzdur. Fethullah Gülen de suçsuzdur.

ERDOĞAN MUHATABIMIZ DEĞİL

- Erdoğan 4 yıl aradan sonra ilk defa bu yıl sizin Yüksek İstişare Konseyi toplantınıza geldi. 2014 yılı sonu itibarıyla TÜSİAD’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkisini nasıl tanımlarsınız?

Bugün itibarıyla gayet iyi tanımlarım. Bugün itibarıyla bizim Cumhurbaşkanımızla hiçbir sorunumuz yoktur. Cumhurbaşkanı devletin başıdır. TÜSİAD’ın muhatabı zaten cumhurbaşkanı değildir, TÜSİAD’ın muhatabı başbakandır. Bizim çalışma alanlarımızla ilgili bakanlardır. Sayın Cumhurbaşkanı ile ben kendim göreve geldikten sonra yaptığım görüşmede, o geçmişte yaşanan gerginlikleri unutup ilişkilerimizi normalleştirme teklifi yaptım. Kendisi de bunu olumlu karşıladı. Kendisini YİK toplantımıza davet ettim, oraya da geldi. Orada tabii yine bazı sert açıklamalarda bulunduğu doğrudur. Ama bütün metni dikkatlice okursanız gayet olumlu söylem de var. Bir el uzatmıştır, biz de o eli havada bırakmadık ve ilişkilerimizi normalleştirdik. Bizim ilişkilerimiz artık, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden devletin başı ve Türkiye’nin özgür, bağımsız, etkili bir iş dünyası örgütü ilişkisidir.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkileriniz kesin olarak normalleşti öyle mi?

Normalleşme yaşandı, bugün itibarıyla ilişkilerimizde herhangi bir gerginlik yoktur. Ama bizim muhatabımız da Sayın Cumhurbaşkanı değildir. Herhangi bir eleştiride, bir politika önerisinde ya da bir raporda muhatabımız Sayın Cumhurbaşkanı değildir, hükümettir. Biz 62. hükümetin programına baktık ve onunla ilgili görüşlerimizi paylaştık.