Bir YÖK Başkanı daha "başarılı işler yaptım" diyerek makamdan
gitti. Buna en çok sayesinde rektörlük koltuğuna oturup 2015/2016
da süresi dolanlar üzülecektir...Hep diyoruz ya, bu ülkede,
maalesef, her üst makama atanan, ayrılırken "şunları da
-şunsan dolayı- yapamadım, çalışanlarımdan özür
dilerim" demiyor!.. Son 12 yılda göreve gelip giden, hepsi
AK Partili, Milli Eğitim Bakanlarımız buna en iyi
örnektir.
Herkes şunda birleşiyor; "YÖK 1982 Anayasası
ürünüdür, artık kaldırılmalıdır, yeni bir kurum, yeni bir adla,
sadece üniversiteler arasındaki koordinasyonu, mali disiplini,
araştırma projelerinin geliştirilmesini/yönlendirilmesini v.b.
sağlayıp, dekan-rektör atamaları gibi küçük işlerle
uğraşmamalıdır."
Sn.Çetinsaya, basına ve eğitim köşe
yazarlarına göre;"zamanı boşa harcamıştır,
çözücü makamda olmasına rağmen sürekli şikayet etmiştir,
akademisyenlerin sorunlarını çözücü bir işlem
yapmamıştır, soruşturmalarda eşit davranmamıştır, devlette
devamlılık esas olmasına rağmen geçmişte yapılan hak
ihlallerine/kayıplarına kulaklarını tıkamıştır, maaş zammını bile
Başbakan yapmıştır, kendinden önceki raporlara değer vermemiştir,
ulaşılamaz olmuştur, döneminde Doç ve Prof. jürileri ile çok
oynanmış, eşitsizlikler yaşanmıştır, etikliğe önem verilmemiştir,
ÜDS/YDS nin en çok tartışıldığı, yanlış yollarla soruların
edinildiği ama hiç bir şey yapılmadığı dönem olmuştur, Doç. ve
Prof. olmak kolaylaşmıştır, v.b. çünkü; çok erken ve
hazırlıksız böyle önemli birüst
makama getirilmiştir."
Bizde Sn. Çetinsaya dönemindeki iki önemli olayı yazmak
istiyoruz:
1-A/Üniversiteler konservatuarlarında görevli
akademisyen/sanatçıların- yaklaşık 260 kişi- 2013 Aralık ve
2014 Haziran teşvik ikramiyeleri, tüm yazışmalara rağmen yılan
hikayesine döndürülmüş, YÖK imzasının arkasında durmamış,
kolaya kaçmış, işleri yokmuş gibi bu listelerin YÖK Genel
Kurulu'ndan geçmesine karar vermiştir. 12 yıl verilen bu
teşviklerin neden bu sene aksadığı bir türlü
anlaşılamamıştır. 09.11.2014 tarihine göre; 2013 Aralık
teşviği için 2 konservatuar, 2014 Haziran için 1 konservatuar
dosyasının YÖK Genel Kurulu'ndan geçmesi -ayda bir
toplanmaktadır-beklenmektedir.Bu zaten birçok imzayla uzatılan
teşviğin, bir daha uzatılması ve kırtasiyenin-zamanın
artırılmasından başka bir şey değildir... Acaba, bu teşvikler
faizleri ile birlikte mi ödenecektir?!... Biliyoruz ki bu mümkün
değildir. Peki; çalışan-üreten, teşviği hak eden
akademisyen/sanatçıların günahı nedir?.. İnşallah yeni teşvik
sisteminden sanatçılar olumsuz etkilenmez!...
B/Şimdi de akademik zamdan kadro karşılığı sözleşmeli olan
akademisyen/sanatçıların yararlanamayacağı söylenmektedir.
Çıkarılan kanun da "yükseköğretim tazminatı olarak ödenir" hükmüne
göre, kadrolu Prof.tan Uzmana kadar ker kişi alacaktır. Son bir
teklifle Silahlı Kuvvetler mensupları da zamma dahil edilmiş,
ancak, YÖK bu konuyu da atlamıştır. İş herhalde Maliye
Bakanlığı'nın yapacağı açıklama ile netlik kazanacaktır.
AKADEMİSYEN Sanatçılar için yıllardır sorun olan teşvik ve
ikramiyelerin maaşa katılarak, gereksiz kırtasiyeden kurtulunması
tek çaredir, ancak YÖK tarafından böyle bir çalışma da maalesef
yoktur. Zaten 1999 dan sonra bu kadrolar açılmamaktadır, şu
anda çalışanları rahatlatmak üst makamların görevi olmalıdır.
2/ Çalıştaylar neden yapılır? “Sorunlar alan uzmanları
tarafından tartışılsın, çözüm yollar ile birlikte raporlar sunulsun
ve üst makamlarda bunların gerçekleşmesi için uygulamaya geçsinler”
diye değil mi?!..
İşte bu niyetlerle olacak, YÖK tarafından düzenlenen Y.Doç.ler
çalıştayı 30.06.2011 tarihinde Ankara’da yapılmıştı. Çeşitli
üniversitelerden akademisyenlerin katıldığı Güzel Sanatlar/Sanat
Tasarımı birimi tarafından yapılan görüşmeler/tartışmalar sonucunda
alanımız ile ilgili üstünde önemle durulması ve çözülmesi
gereken/beklenen konular çıkarıldı. Bu yazımda YÖK
yetkililerinin bulunduğu salonda, birim tarafından hazırlanan
ve sözlü olarak tarafımdan sunulan raporu vermek istiyorum. Yök
adına Prof.Dr. Sn. Ömer Demir. bizi dinlemiş, notlar almıştı. Sn.
Demir, dün Cumhurbaşkanı tarafından tekrar YÖK Üyeliğine
atandı. Kendisine başarılar diliyoruz.
Bu arada 10 yıldır YÖK içinde çalışan YÖK Başkanvekili
Prof.Dr. Sn. M.A. Yekta Saraç YÖK Başkanlığı’na atandı,
kendisini kutluyor, başarılı çalışmalar la dolu bir dönem
diliyoruz.
Şimdi 2011 den 2014’e nelerin değiş(mediğini)tiğini
yorumsuz size bırakıyorum.
Yardımcı Doçentlik;
Yrd. Doç. ünvanı, ara kadro olarak görüldüğü için kaldırılmalı
Dr. ünvanı öğretim üyeliği sınıfına alınmalıdır.
GEREKÇESİ: Dr./Sanatta yeterlik yapmış öğretim elemanlarını
derse sokmak ve Doç. geçişi sağlamak amacı ile konulan bu ünvanda
sorunlar nedeniyle yığılma yaşanmakta, Y.Doç. ler hak kaybına
uğramaktadır. Dr./Sanatta yeterlik yapan akademisyen, hemen Y.Doç
olabilmekte hatta ÜDS aştığı takdirde 1 sene içinde
Doç. başvurusu yapabilmektedir. Dolayısı ile Dr./Sanatta
yeterlikten sonra Y.Doç./Doç.olmak için bir süre yoktur. O zaman
neden Prof. için Doç. sonra 5 yıl konmuştur. Bu pedagojik bir
olay mıdır veya dosyaların hazırlanabilmesi için verilen süre
midir? anlaşılamamaktadır Hiçbir ünvanda olmayan; 3. derecenin, 3
yılda bir dosya sunmanın ve üds nin baskısı altına alınan
Y.Doç.liğin kaldırılması ile akademik üretimin ve huzurun artacağı
düşünülmektedir.
Bu nedenle;
ÜDS kaldırılmalı, yabancı dil konusu Dr. / Sanatta Yeterlilik
programında bitirilmeli, dilde alanda uzmanlaşmaya gidilmeli,
yabancı dil v.b. üniversiteler tarafından
değerlendirilmelidir.
a şıkkının GEREKÇESİ; ÜDS, KPDS, vb. dil sınavları içerik ve
uygulama olarak öğretim elemanı için önemli zaman ve güç kaybı
olmaktadır. Yabancı dilin bilimsel / sanatsal çalışmaların önüne
geçmesi önlenmelidir. Çünkü, yabancı dilin ön plana
çıkarılması, ülke insanının gelişmesine engel olmaktadır. Yabancı
dil eğitiminin değil, öğrenmenin; insan gelişimine, araştırma
yapmaya, yabancı eserleri okumaya, bilimsel çalışmaya yapacağı
etkileri anlatılacağına, zorlama yapılarak, bunu öğrenmezsen hiçbir
şey değilsin denilmekte, bu da beyinlerde travma
yaratmaktadır…Türkçe’nin uluslar arası alanda en çok konuşulan bir
dil olması için çalışmak ile üniversitelerde yabancı dili baraj
olarak korumak bir biri ile çelişmektedir.
ÜDS’nin kaldırılması mümkün değil ise; Genel olarak ÜDS
nin %30’u, bilimsel çalışmanın %70’i alınmalıdır. Ya da
Güzel Sanatlar, Tasarım, Müzik, Müzikoloji ve Eğitim Fakültelerinde
yabancı dil puanı 50’ye çekilmelidir.
Şu anda üniversitelerimizde yoğun yükü çeken Yardımcı
Doçentlerin birikimini / yığılışını, mağduriyetlerini gidermek
amacı ile “Yrd. Doç. olarak 5 yıl görev yapanların, 1 defaya mahsus
olmak üzere ÜDS’den muaf tutulup, bilimsel çalışmaları ile
değerlendirilerek müktesebi olan unvana yükseltilmesi”
amacıyla yönetmelik değişikliğine gidilmelidir.
Sanatçı Akademisyen Yardımcı Doçentler için; “2809 sayılı
kanunun geçici 10. maddesine göre unvan alan ve daha sonra
yükseltilmeyen yardımcı doçentlerin 1 defaya mahsus olmak üzere
ÜDS’den muaf tutulup bilimsel çalışmaları ile değerlendirilerek
müktesebi olan unvana yükseltilmesi” amacıyla yönetmelik
değişikliğine gidilmelidir.
b, c ve d şıklarının GEREKÇESİ:
ÜDS nin kişilerin yabancı dil bilgisini ölçmeye imkân
vermemesi, başarı oranının %5 lerde olması, bilimsel / sanatsal
çalışmaların geri plana itilmesi ile birikmiş olan, alanlarında
yeterli yabancı dil bilen, birikimli / donanımlı, eserleri /
çalışmaları ile tanınmış, bilimsel anlamda Doç. ve Prof.
kriterlerini tamamlamış, Yrd. Doç.’ların yitirilmiş veya geri
bıraktırılmış özlük haklarının ve unvanlarının yeni kurulan
üniversitelerdeki öğretim üyesi ihtiyacı da dikkate alınarak bir
defaya mahsus iadesi amaçlanmaktadır.
ÜDS sınavını geçen Yardımcı Doçentin başka bir üniversiteye
geçerken tekrar yabancı dil sınavına girmesi uygulamasına son
verilmelidir.
“Sanatta yeterlik” programını bitirenlere “titr” kullanma hakkı
verilmelidir.
Atama Yükseltme Kriterleri:
Tüm sanat dallarının üniversite senato kararlarına göre
tek bir kriterle değerlendirilmesine son verilerek, yardımcı
doçentlerin yeniden atanma kriterleri ve doçentliğe yükseltilme
kriterleri ana sanat / bilim dalları özelliklerine göre yeniden
düzenlenmelidir. Örnek olarak Konservatuarlar Çalgı Yapım
Bölümlerinde üretilen tüm çalgıların demirbaş kayıtlarına geçen ve
eğitim amaçlı kullanılan eserler kapsamında puanlamaya alınması
gerekmektedir. Çünkü, bir Liuthier'in (Çalgı yapımcısı) resitali
yaptığı ve kurumuna kazandırdığı bu çalgılar hem konservatuar
bütçesine, hem de üniversite bütçesine büyük kazançlar
sağlamaktadır.
Yardımcı doçentlerin öğretim görevliliğine düşürülmelerine
yönelik sistem kaldırılmalıdır.
Doçentlik kriterleri günün şartlarına ve uygulamalarına göre
yeniden gözden geçirilmeli ancak ağırlaştırılmamalıdır.
Doçentlik başvuruları süresi öğretim üyesi bakımından yıpratıcı
bir süreç haline gelmiştir. Başvuruların kısa zamanda
sonuçlandırılması için gerekenler yapılmalıdır.
Doçentlik sınavlarında jüri üyeleri uzmanlık alanlarına göre
seçilmeli, merkeziyetçilikten uzaklaşılarak bu gibi işlemler
üniversitelere bırakılmalıdır.
Atama yükseltme kriterlerinde ulusal yayınların değeri varolan
sistemde çok azdır. Türkiye’deki akademik dil ve geleneğe katkının
arttırılabilmesi ve sanat/tasarım alanlarında Türkçe yayınların
artması için nitelikli ulusal yayınların değerlendirilmesinde
öngörülen puanların arttırılması gerekmektedir.
Sanat ve tasarım alanında bireysel etkinliklerin süre
konulmadan değerlendirilmesi/puanlandırılması gerekmektedir.
Mali Konular:
Yardımcı Doçentlerin mali durumları hala düzeltilememiştir. Bu
nedenle Yardımcı Doçentler ek derslere yüklenmekte, idari
görevlerde eklenince araştırma ve çalışmaya zaman
bulamamaktadırlar. Bu nedenle Y.Doç. lerin;
Yaşam seviyeleri ve maaşları yükseltilmelidir.
Ders ücretleri özel üniversiteler düzeyine
çıkartılmalıdır.
Yurt dışı teşvik, burs vb. uygulamalara gidilmelidir.
Araştırma fonları arttırılmalıdır.
Bilimsel toplantılara katılımı YÖK tarafından
desteklenmelidir.
Diğer Konular:
YÖKSİS sistemi (alanlarda, sistematikte vb. hatalar var)
kaldırılmalıdır.
Yurt dışında Yüksek Lisans ve Dr./Sanatta yeterlik
programlarını tamamlayan Yrd. Doç adayları mağdur
olmaktadırlar. YÖK’ün ve Üniversitelerarası Kurulun oluşturduğu
yurt dışı denklik / üniversiteler listesine eklenmemiş çok önemli
üniversiteler mevcuttur. Bu listelerin uzman kişiler tarafından
acilen güncellenmesi gerekmektedir.
YÖK Başkanlığı’nın
ilk defa öğretim üyelerini, özellikle sorunlar içinde boğulan,
adeta günah keçisi yapılan, bütün zorlamaların üstüne yığıldığı
Y.Doç. leri dinlemesi/görüş alması, YÖK Başkan Vekili
Prof.Dr. Sn. Ömer Demir tarafından raporların dinlenip/notlar
alınması ve çözüm için birlikte hareket edilmesi, bir çok konuda
fikir birliği içinde olunması, bazı konuların YÖK tarafından
yönetmelik değişiklikleri ile hızla yapılabileceğinin anlaşılması
önemli bir gelişme olarak görülmüştür. Bu nedenle Y.Doç. lerin
sorunlarının çözümü yolunda çalışacağı izlenimi veren,
fikirlerini açık ve net bir şekilde ortaya koyan Sn. Demir’e ve YÖK
Başkanı Prof.Dr. Sn. Yusuf Ziya Özcan’a teşekkür ediyoruz.
Katılan Üniversiteler ve
Öğretim elemanları
İstanbul Teknik Üniversitesi, Göktan Ay
(goktan.ay@mynet.com)
Haliç Üniversitesi, Şenay Alsan (senayalsan@gmail.com)
İnönü Üniversitesi, Fürüzan Aslan (, furuzataa@gmail.com)
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Nur Ayalp
(nayalp@etu.edu.tr)
Anadolu Üniversitesi, Hasan Sami Yaygıngöl (hsyaygingol@)
Gazi Üniversitesi, Barış Karaelma (karaelma@yahoo.com, ),
Gazi Üniversitesi, Mehmet Akpınar (makpinar@gazi.edu.tr)
Gazi Üniversitesi, Abbas Ketizen (kabbas@gasi.edu.tr)
Sakarya Üniversitesi, Murat Karabulut
(karabulut@sakarya.edu.tr)
Atılım Üniversitesi, Erdem Ünver (eunver@atilim.edu.tr)
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Lerzan Özer
(ozer@msgsu.edu.tr)
Ordu Üniversitesi: Serhat Yener (serhatyener@odu.edu.tr)
Sadi-i Şirazi Gülistan'da şöyle bir
öykü anlatır...
Bir anne, kendisini azarlayan oğluna şöyle seslenir:
Ey oğul... Sen küçüktün, gücün yoktu, yardıma ihtiyacın vardı... Ben güçlüydüm, sana yardım ettim, sütümü verdim... Bugün sen güçlüsün ben güçsüz... Sen yardım edebilecek kişisin, ben yardıma muhtaç... Ama sen gücünü bana yardımcı olmak için değil, beni azarlamak
için kullanıyorsun...
Akademisyenler azarlanmak değil, haklarını
almak, huzurlu olmak ve üretmek istiyorlar….
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.