BIST 9.016
DOLAR 32,33
EURO 35,06
ALTIN 2.295,61
HABER /  GÜNCEL

Gülen'den mesajlarla dolu Ramazan sohbeti

Fethullah Gülen, uzun bir aradan sonra Bamteli sohbetlerine yeniden başladı. Vaazında üstü kapalı iktidara mesajlar verdi.

Abone ol

Uzun bir aradan sonra verdiği ilk sohbetini yapan Gülen, "Müslüman görünen insan hırsızlık yapıyor. Haramilik yapıyor." dedi.

Gülen, sohbetinde "Başkalarını karalamak suretiyle mevcudiyetini devam ettirmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.

Ramazan ayına girilmesi vesilesiyle Fethullah Gülen'in Ramazan-ı Şerif ile ilgili ‘Herkul.org’ sitesinde bir sohbeti yayınlandı. Gülen  ‘Kurbet Vesilesi Ramazan ve Gerçek Oruç’ başlıklı sohbetinde şunları dile getirdi:

“Dünyeviliklere yakın olan, uhreviliklerden uzaklaşmış olur. Kendi nefsi hesabına bazı şeylere yakın olan Allah’tan uzaklaşmış olur. İnsan kendisine uzaklığı ölçüsünde Allah’a yakın olur. Sağdan bir tane kaya gelse, soldan bir tane kaya, inse başına bir tane balyoz, vurulsa ayaklarına birer zincir, yine Sen yine Sen yine Sen demelisin. Demelisin ki ancak o sayede Hakk’a erebilesin. Kendine takılı yaşadığın sürece O’nunla irtibatını koparmış olursun. Yüzüne bir mü’mini metheden, kardeşinin boynunu kırdın buyuruyor.  Herkes öyle takdire, tebcile alkışa dayanamayabilir.  Kendini bir çeşit faikıyet içinde mülahaza edebilir. Oysaki iman ve Kur’an hizmetine kendini adamış insanlara düşen vazife  tevazu, yüzü yerde olma, tevazu kanatlarını yerlere kadar indirme, mahviyet deyip kendini görmezlikten gelme, hacalet deme, benim gibi Allah’a kul olmaz çok kaybediyorum deme.”

ORUÇ SADECE ŞEKİL OLARAK KALDI

“Ramazan belki bu mevzuda kabiliyetlere, istidatlara ve hazırlıklardaki ciddiyete göre bazı kimselerin bu  ufka yürümesine vesile olabilir. Orucun kendine göre bir sıcaklığı var. ‘Ramd’ kelimesi de çok sıcak demek. Yememe, içmeme çok defa dinlenememe  alışık değilse bu açıdan yakıcı bir şey. İnşallah burada Ramazan’da yananlar, kavrulanlar öteki tarafta yanma, kavrulma hakkını kullanmış olurlar. Ramazan, insanlığımıza doğru yürüme adına çok önemli bir mevsimdir. Bizim gibi üç asırdan beri her geçen asırda da biraz fazlalaşarak değerlerini yitirmiş, değerler yetimi millet için kendi değerlerine doğru yürüme adına bir fırsattır. Üç asırdan beri yavaş yavaş oruç sadece şekil olarak kaldı. Namaz, yatma kalkma formalitelerinden ibaret kaldı. Ve böylece bize atalarımızdan yakın atalarımızdan miras kalan şey ‘kültür Müslümanlığı’. Yitirilen bu şeylerin yeniden geriye doğru dönüp araştırılması, meseleyi sahabeler gibi, gez göz arpacığıyla nazar-ı itibara alarak hedefinden vurmaya çalışmalı. Kendimize bir kez daha teveccüh edip, kendimizle yüzleşerek Allah Resulü’nün kendi muasırlarına temsil ettiği ölçüde ve o kendi çevresinde de makes bulan, İslamiyet ölçüsünde bu İslamiyet’i yaşıyor muyuz?”

“Ramazan, bu mevzuda ona doğru atılmış bir adımdır. Sahurda bir yemek yeme, bir de akşam iftar etme, bu sıradan insanların orucu. Hasların orucu bütün letaifine, maddî manevî uzuvlarına, unsurlarına oruç tutturma. Eline, ayağına, gözüne, kulağına, diline, dudağına. Bunu ben söylemiyorum. İnsanlığın İftihar Tablosu, “Nice oruç tutanlar vardır ki yanlarına kâr kalan sadece açlık ve susuzluktur.” diyor. Ağzını yalandan, iftiradan, kezipten, bühtandan, şunu bunu tan etmeden, kendini methetmeden alıkoyamıyorsa; hamların, sıradan insanların orucunu tutuyor. Buna taklide bağlı oruç denir. Böylesini de Allah kabul eder mi? ‘Nice sabahlara kadar elpençe divan durup Allah karşısında kemal-i ubudiyetle namaz kılan insanlar vardır ki yanlarına sadece yorgunlukları kâr kalmıştır.’ Çünkü o da şekildir. Atalarından, dedelerinden, nenelerinden gördükleri şeyi yapmadan ibarettir. Bu itibarla da ele, ayağa, göze, kulağa ve dile oruç tutturma. Aklına gelen şeylere karşı bile oruç tutturma. Bir de sufilerin ‘evğasi havas’ dedikleri tasavvurlarının bile oruç bozmasına karşı titiz davranan, tahayyüllerine karşı orucu koruyan ve hayalinin bir köşesinde birini tânetme geçti ‘Aman benim orucumun ruhu bozuldu, ben orada espriyi koruyamadım’ diyen haslar üstü hasların orucuna çıta yükseltilerek bu ufuk yakalanmaya çalışılmalı.”

MÜSLÜMAN GÖRÜNEN İNSAN HIRSIZLIK YAPIYOR

Neden dünya Müslümanlığa karşı yabancı? Neden İslam düşmanlığı, islamifobiya var dünyada? Çünkü onu hakkıyla temsil edecek insan yok. Müslüman görünen insan hırsızlık yapıyor. Haramilik yapıyor. İhtilasta bulunuyor, irtikafta bulunuyor, İrtişadda bulunuyor, iftirada bulunuyor. Başkalarını karalamak suretiyle mevcudiyetini devam ettirmeye çalışıyor. Siz başkalarının yerinde olsanız Müslümanlığı böyle yaşayan insanlara imrenir de duygu düşünce değişikliğine gider misiniz?

ALİ BABALAR VE KIRK HARAMİLER

Kötü örnek olduk. Müslümanlık diye baktıkları insanlar içinde ‘Ali Babalar ve  kırk haramiler’ gördüler. Yememe-içmeme mevzunda ağzımızı bağladığımız gibi günahlara girmeme, olumsuz sözler söylememe, gıybet etmeme, iftirada bulunmama, yalana tenezzül etmeme, ihtiraslara girmeme ve bunları müdafaa etmeme gibi gerçek kıvamında bir mümin tavrıyla yaşamaya vesile olacaksa, ‘Of be bir Ramazan’ı idrak etmişiz’ diyebiliriz. Yoksa Ramazan girdiği gibi çıkar. Biz de Ramazan’a girdiğimiz gibi çıkarsak Ramazan boşuna yorgunluk yapmış olur.  Cenab-ı Hakk’ın rahmetinin enginliği karşısında ümidimiz tamdır. O ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkartır, öldükten sonra herkesi ihya buyurur. Allah hepimizi ruh dünyamız, kalp dünyamız itibarıyla yeniden ihya buyursun. Bize kötülük yapanlar, akla hayale gelmedik şeylerde bulunanlar, Cenab-ı Hakk onları bile sadakat sıfatıyla serfiraz kılsın. Yanlıştan dönmeye muvaffak eylesin. İftiradan, tezvirden, kezipten, hıyanetten, karalamadan, suçunu örtme adına yalan yanlış şeyler söylemeden halas buyurarak cennetin Firdevs’iyle sevindireceği hidayet yoluna hidayet eylesin AMİN!